Sanayi üretim endeksi yüksek baz etkisinin yanı sıra yavaşlamanın etkisiyle ocak ayında yüzde 1,5 ile son iki yılın en düşük artışını kaydetti.
Merkez Bankası'nın sıkılaştırıcı para politikası ve sert geçen kış aylarının ivme kaybında etkili olabileceği belirtilirken, bazı ekonomistler ekonomideki yavaşlamanın önümüzdeki dönemde de devam edeceğini dile getiriyor. Önümüzdeki dönemde küresel şartların elvermesi halinde parasal gevşemenin önünün açılabileceği de ifade ediliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ocak ayında mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi Aralık 2009'dan bu yana en yüksek gerileme ile bir önceki aya göre yüzde 3,1, takvim etkisinden arındırılmış endeks ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,3 azaldı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi 2011 yılı Ekim ayında yüzde 3,4 artışın ardından kasımda yüzde 2,2 azalmış, aralıkta ise yüzde 2,5 artış kaydetmişti. Sanayi üretimi ise bir önceki yıl aynı döneme denk gelen Ocak 2011'de yüzde 19,2 artmıştı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2012 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre; madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 2,2 azalırken, imalat sanayii sektörü endeksi yüzde 0,4 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 9,6 arttı.
Beklentilerin oldukça altında gelen verinin ardından gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 9,23'ten yüzde 9,14 seviyesine kadar geriledi. Garanti Yatırım ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, "Toplamda, bir kısım büyüme değişkenleri olumluya bir kısım da olumsuz görünüme işaret ediyor. Global makro şartları göz önüne aldığımızda, yüzde 1,5'lik 2012 büyüme beklentimizi koruyoruz. 27 Mart'taki Para Piyasası Kurulu toplantısında Merkez Bankası'nın şu an yüzde 11,5 seviyesinde olan faiz koridorunun üst bandını 50 baz puan indirmesi söz konusu. Hem global şartlar hem Türkiye ekonomisindeki gidişat bu indirim için elverişli gözüküyor. Şu anda sıkı politika devam etse de 3 aylık vadede para politikasında gevşeme bekliyoruz." dedi.
Ekspres Invest Başekonomisti Nilüfer Sezgin, "Eğer küresel şartlar elverirse, enflasyon görünümünden ve kredilerden de memnun oldukları göz önüne alınırsa, sanayi üretim verisi önümüzdeki dönemde MB'nin para politikasında gevşeme kararının önünü açabilir." diye konuştu. Morgan Stanley Ekonomisti Tevfik Aksoy ise mevcut resmin MB'nin ekonominin ivme kaybettiği ve talep kaynaklı enflasyonun bir süre daha sorun olmayacağı yönündeki değerlendirmesinin doğru olduğunu gösterdiğini belirterek, şunları söyledi: "Büyümenin özellikle ilk yarıda olmak üzere bu yıl belirgin ölçüde düşeceği, yılın tamamında yüzde 2'ye düşeceği ve MB'nin geniş gecelik faiz koridorunun 'esnekliğinden' faydalanarak mevcut politikasını sürdüreceği beklentimizi koruyoruz." Süleyman Şah Üniversitesi Ekonomik Etüdler Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin konuyla ilgili hazırladığı çalışmada ise beklentiler "Türk Lirası'nda son bir yılda yaşanan değer kaybının gecikmeli etkisi ile birlikte, önümüzdeki süreçte de, özellikle Avrupa Birliği haricindeki alternatif pazarlarda ihracattaki artışın güçlü duruşunu devam ettirmesi ve bunun da sanayi üretimindeki yavaşlamanın daha ılımlı olmasını sağlamasıdır. Bunun yanında yüksek seyreden petrol fiyatları sanayi üretim rakamları üzerinde bir risk unsuru olarak durmaya devam etmektedir." şeklinde dile getirildi.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 09.03.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.