BASINDAN YAZILAR
Yunanistan'ın Eurodan Çıkarılması Riski Henüz Bitmedi / Osman Arıoğlu - MuhasebeTR

Yunanistan'ın Eurodan Çıkarılması Riski Henüz Bitmedi / Osman Arıoğlu

 

Son birkaç yazıma bakanlar Yunanistan'a biraz fazlaca kafayı taktığımı düşünebilirler.

Haksız da sayılmazlar. Bende herhalde bu konu biraz takıntı haline gelmeye başladı. Ama geçen hafta sonu Meksika'da yapılan G-20 Maliye Bakanları Toplantısı ve son birkaç günkü tartışılan konulara baktığımızda ilginç gelişmeler olduğunu görmemek mümkün değil. 

G-20 toplantısı 

Önce G-20 Maliye Bakanları Toplantısı'nda ortaya çıkan ana konuya bakalım. Daha ziyade Avrupa bölgesi odak konusu olmuş ve hem IMF'nin ve hem de AB kurtarma fonunun 1 trilyon dolara çıkarılması yolunda bir tavsiyede bulunulmuş durumda. Doğal olarak bunun için ülkelerin para koymaları lazım. Şu ana kadar Çin ve Japonya'nın koymayı kabul ettikleri tutarlar toplamı 150 milyar dolar civarında. Peki geri kalan kısım nereden tamamlanacak? Şimdilik bu sorunun cevabı tam olarak verilmiş değil. Aslında özellikle Çin'in daha fazla para koyması talep ediliyor. Esasen Çin de buna çok soğuk bakmıyor görünüyor. Ama yönetimde daha fazla temsil hakkı istiyor. Zaten sorun da genel olarak orada düğümleniyor. Çin başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin fona daha fazla kaynak koymak için genelde öne sürdükleri şart daha fazla yetkili olmak. 

Almanya cephesine baktığımızda ise Almanya, AB kurtarma fonunun daha fazla büyütülmesine çok sıcak bakmıyor. Zira Alman halkı ödediği vergilerle oluşturulan kaynakların, AB'nin sorunlu ülkelerine gitmesine fazla istekli davranmıyor. 

Dün Portekiz Maliye Bakanı alınan ekonomik önlemler sonucu gelinen noktaya ilişkin açıklamada bulundu. Portekiz'e yönelik Troika'nın yaptığı gözden geçirmenin tamamlandığı ve 14,5 milyar euroluk ikinci yardım paketinin serbest bırakılması yolunda görüş vereceğini açıkladı. 

Mesele hâkimiyet mücadelesi 

Aslında dünyada temel mesele, güçlülerin dünyayı daha fazla nasıl hâkimiyetlerine alacağı noktasında düğümleniyor. Eski dönemlerde savaşlarla daha fazla toprak almak şeklinde bir strateji uygulanırken, 20. yüzyıl başlarında altına bağlı bir sistem uygulanmış, 1929 ekonomik buhranıyla bu sistem çıkmaza girmiş ve yeteri likidite sağlanamadığı için kriz uzun süre devam etmişti. 2. Dünya Savaşı sonrasında dolara bağlı bir sistem kurulmuş, günümüze kadar belli revizyonlarla bu sistem devam edegelmişti. Aslında AB bu anlamda ABD'ye karşı güçlü olmak için tek para sistemine geçmişti. Ancak bu yeni yöntem de 2008 ve 2010 dünya kriziyle tartışılır hale geldi. 

Gelinen noktada dünya krizinden çıkışın yolu olarak piyasalara gerekli hatta daha fazla likidite sağlanmasıyla krizin üstesinden gelinebileceği gibi bir büyülü formül bulunmuş, fakat bu sistemin iyileşmeyle beraber yaratabileceği enflasyon riski bir yandan endişeli bir beklentiyi de beraberinde getirmiştir. Bu anlamda Almanya biraz daha fazla endişe taşıyor olmalı ki, EFSF'in 1 trilyon euroya çıkarılmasının gerekmediği yolunda görüş beyan ediyor. 

Gelelim Yunanistan'a; ikinci yardım paketi Almanya Parlamentosu'nda kabul edildi. Yunanistan'ın kurtarılma planı kademeli olarak uygulamaya giriyor. Ancak bir yandan mevcut paketin de Yunanistan'ı kurtarmaya yetmeyeceği yolunda görüşler seslendirilmeye devam ediyor. En son S&P Yunanistan'ın kredi notunu tercihli temerrüt noktasına indirdi. Özetle, Yunanistan konusu sadece bir ülkenin kurtarılmasının ötesinde dünya güç dengelerine yönelik hesapların da bu aralar odak noktasını oluşturuyor gibi görünüyor. 

Yunanistan'ın durumu ne olursa olsun, yeni ekonomide üreten ve pazarlayabilen ülkeler bir şekilde avantajlı konuma gelecektir. 

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 29.02.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM