TÜİK tarafından çarşamba günü sanayi üretimi verileri açıklandı.
Buna göre 2011 yılı Aralık ayında sanayi üretimi endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 oranında arttı. Takvim etkisinden arındırılmış endekse göre ise endeksteki artış oranı neredeyse aynı düzeyini koruyarak yüzde 3,8 artış gösterdi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak ise bir önceki aya göre artış yüzde 2,7 oldu.
Sanayi üretimi endeksi açıklanırken 2005 yılı 100 kabul edilerek değerlendirme yapılıyor. Buna göre baktığımızda; ekim ayı sonunda yüzde 138,3 ila en yüksek değerine ulaşan endeks aralık ayı sonunda yüzde 141,2 ile yılı kapattı. Böylece sanayi üretimi büyüklüğü 2005 yılına göre yüzde 41,2 artmış oldu.
Sanayinin ana kalemi olan imalat sanayinde ise endeks artışı genel sanayi üretimi artış endeksinden bir puan daha düşük gerçekleşti. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endekse baktığımızda ise bir önceki aya göre imalat sanayinde yüzde 2,6'lık bir artış olmuş, yani genel sanayi üretimi artışına paralel bir seyir gerçekleşmiştir.
2011 yılı büyüme gerçekleşmesi
Sanayi üretimi endeksindeki gelişmelerden çıkarılabilecek en önemli sonuç, ekonomide yılın son çeyreğinde kısmen bir yavaşlama olmakla birlikte 2011 yılının beklentiler paralelinde yüzde 8,5 civarında belki biraz üzerinde bir büyüme ile kapandığını gösteriyor. Çıkarılacak ikinci sonuç ise 2012 yılının ilk aylarında ekonomideki yavaşlamanın çok keskin bir şekilde değil yumuşak bir iniş şeklinde olacağı yönündedir.
Bir ülkenin düzenli ve istikrarlı büyümesi elbette son derece önemlidir. Çünkü büyüme olmadan hem kümülatif bazda toplumsal refahın artırılması hem de bununla birlikte daha fazla sosyal transfer ve alt yapı yatırımına kaynak sağlanması mümkün değildir. Ancak istikrarlı büyümenin olmazsa olmaz koşulu iç talep artışının daha çok iç üretim ile karşılanmışıdır.
Getirilecek teşviklerin ana felsefesi
Türkiye açısından işin en kilit noktası buradadır. Bunun için yeni teşvik paketinin ithale alternatif üretimi geliştirici ama aynı zamanda uluslararası rekabet imkânı da olan alanlara yöneltilmesi en temel noktayı oluşturmaktadır. Yoksa sadece aynı ürünü içeride üretmeye çalışma anlamında verilen teşvik orta ve uzun vadede kaynakların boşa kullanılması anlamına gelir. Zaten bu nedenle de teşvikte önemli olan, teknolojiyi takip edebilen veya uluslararası rekabette avantaj sağlayabilecek ve bir süre sonra da kendi ayakları üzerinde durabilecek alanlara yönelik olmasıdır.
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan geçtiğimiz günlerde yeni teşvik uygulamasına ilişkin ana felsefenin rekabet gücü olan alanlarda ve daha ziyade yatırım dönemine yönelik olacağını belirtti. Bu yaklaşım konuya ilişkin doğru bir bakış açısı bulunduğuna yönelik ipucu vermektedir. Bu sayede dünya ekonomisindeki iyileşme sürecinde gidecek alan arayacak yabancı fonların da daha kalıcı yatırımlar için Türkiye'ye yönelmeleri sağlanabilecek ve bizim en temel sorunumuz cari açığın yapısal anlamda azaltılmasına yönelik kalıcı bir çare olabilecektir.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 10.02.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.