Gelir Vergisi Yasası'nın 89'uncu maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendi uyarınca gelir vergisi mükelleflerinin beyan edilen gelirlerinin yüzde 10'unu aşmaması koşulluyla Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle kanıtlanması halinde kendilerine, eşlerine ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları beyanname üzerinde indirim konusu yapılabilmektedir.
Gelir Vergisi Yasası'nda yer alan çocuk tabirinden anlaşılması gereken nedir? Bu konuda vergi yasalarında herhangi bir tanımlayıcı hüküm bulunmamaktadır.
Diğer yandan yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere eğitim harcamalarının beyan edilen gelirden indirilmesi yüzde on oranı ile sınırlandırılmış bulunmaktadır. Buna göre 2006 yılında 50.000.-YTL beyana tabi gelir elde eden bir mükellef önümüzdeki yıl gelir vergisi beyannamesini verirken ancak bu miktarın yüzde 10'u kadar bir kısmı, belgelendirmek koşulu ile indirim konusu yapabilecektir. Eğer söz konusu mükellef çocukları için 2006 yılında toplam 18.000.-YTL eğitim harcaması yapmış bulunuyorsa, bu harcamanın ancak (50.000 x 0.10=) 5.000.-YTL'sini beyanname üzerinde indirebilecektir.
Bu durumda; söz konusu mükellef 50.000.-YTL'lik geliri için 12.690.-YTL gelir vergisi ödemesi gerekirken, yapmış olduğu eğitim harcaması için ancak beyan ettiği gelirin yüzde 10'u kadar indirim yapabileceğinden bu defa (50.000 - 5.000=) 45.000.-YTL üzerinden 10.940.-YTL vergi ödeyecektir. Bu durumda kendisine tanınan vergi avantajının yapmış olduğu fiili ödemeye oranı da yaklaşık yüzde 10 civarında olacaktır.
Yasal düzenleme gereği olarak söz konusu eğitim harcamasının Türkiye'de gelir veya kurumlar vergisine tabi gerçek ve tüzelkişilerden alınacak belgelerle kanıtlanması gerekmektedir. Bu durumda harç ve benzeri nitelikte yapılan harcamalar söz konusu olanaktan yararlandırılmamaktadır. Oysa artık günümüzde devlet okullarına yapılan bazı ödemeler de miktar olarak önem arz etmektedir.
Diğer yandan yasada yer alan "eğitim harcaması"nın kapsamı yeterince açık değildir. Çünkü eğitim harcaması kapsamına her türlü kırtasiye, fotokopi noter ve eğitim sırasında eğitim kurumuna zaman zaman yapılan ödemeler de girmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak eğitim veren okulların ülkemizde hemen hemen hepsi bazı harcamaları gerçekleştirebilmek için öğrencilerinden para talep edebilmekte ve alabilmektedir. Bu gibi harcamaların eğitim harcaması içersinde kabul edilmesi gerekmektedir.
Gerçekte ister özel öğretim kurumlarında ve gerekse Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı öğretim kurumlarında, öğrencilerden dönem içersinde eğitim ücreti dışında kalan bazı parasal talepler olabilmekte ve hatta bu taleplerin yerine getirilmemesi halinde öğrenci velileri üzerinde belli bazı baskılar oluşturulmaktadır.
Günümüzde öğrencilerin okul kıyafetleri de eğitim harcamasının bir kısmı olarak öğrenci velilerini mali açıdan zorlamaktadır.
Kanımızca eğitim için yapılan harcamaların tümünün beyan edilen gelirden indirim konusu yapılması gerekmektedir. Ancak bu aşamada özel eğitim kurumlarına yapılan ödemelerin yarısı veyahut da yüzde belli bir oranı olarak indirim yapılacak kısma bir sınırlama getirebilir.
2007 yılı başından itibaren "Ücretlilerin Vergi İndirimi" uygulamasına son verileceği hususu da dikkate alınacak olursa bu takdirde önümüzdeki yıldan itibaren Gelir Vergisi Yasası'nın 89 maddesinde yer alan uygulamanın ücretliler açısından önemli bir adaletsizlik yaratacağını kabullenmek gerekecektir.
Diğer yandan gelir Vergisi Yasası'nın 89'uncu maddesi ile sağlanan olanağın yüksek öğrenimi kapsayıp kapsamadığı konusu yeteri kadar açık değildir. Bir başka açıdan yasa maddesinin mevcut hali ile indirim konusu yapılabilmesi için ilköğrenim eğitim giderlerini mi yoksa yaşın mı kıstas alınacağı belirsizliği ifade etmektedir. Bu bağlamda "Maddeden vergi mükellefi olan yetişkin kişinin ilköğrenim yapması halinde eğitim giderlerinin indirim konusu yapılabileceği anlaşılmaktadır. Buna mukabil aynı mükellefin yetişkin çocuğunun eğitim giderini indirim konusu yapamaması, önemli bir çelişki olarak karşımıza çıkmaktadır.
Eğitim harcamalarının gelirden indirilmesi veyahut da beyanname üzerinde indirim konusu yapılabilmesi, ülkemizin eğitim düzeyinin gelişmesine katkı sağlayacak bir düzenleme olarak kabul edilmeli ve yasal düzenleme bu önemli olgu dikkate alınarak yapılmalıdır.
Not: Konuya ilişkin olarak daha fazla bilgi için bakınız: İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası tarafından yayımlanan Mali Mevzuat Platformu, 15 Eylül 2006 Sf: 30-33.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 13.12.2006)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.