Evde hizmet, sağlığa ulaşımı kolaylaştırıyor / Ahmet Yavuz

Evde sağlık bakımı hizmetleri, ameliyat sonrası bakım ihtiyacı olanlardan uzun süreli bakıma ihtiyacı olan hasta ve yaşlılara, yeni doğum yapan annelerden tedavisi evde de sürdürülebilecek hastalara, kısa süreli hemşirelik hizmetlerine ihtiyaç duyanlardan aşılama ve laboratuvar tetkikleri gibi hizmetleri evinde veya işyerinde almak isteyenleri kapsıyor.

 

Bu hizmetten genellikle ameliyat sonrası bakım ihtiyacı olanlar, ortopedi ve travmatoloji, kalp, damar ve hipertansiyon, felçli hastalar, kanser, akciğer ve solunum, diyabet, nöroloji hastaları, oksijen tedavisine ihtiyacı olan diğer hastalar, yeni doğum yapan anne ve bebekleri, bakım ihtiyacı olan yaşlılar ve özürlüler, yara bakımı, enjeksiyon, infüzyon ve diğer kısa süreli hemşirelik hizmetlerine ihtiyaç duyanlar, laboratuvar tetkik ve test hizmetlerine ihtiyacı olanlar, evinde her türlü medikal ekipman ihtiyacı olanlar faydalanabiliyor.

Bu hizmet kapsamında sağlığın geliştirilmesi ve korunması, hastalıkların ve özürlülüğün önlenmesi, öz bakımın sağlanması, kendine yardım, karşılıklı yardımlaşma, savunuculuk, tıbbî ve hemşirelik bakımı, kişisel bakım hizmeti: giyinme, yıkanma, alışveriş, özürlü bireyin ihtiyacını karşılamak üzere ev ortamında düzenlemeler yapılması, sevk işlemi ve kamu hizmetlerine ulaşma imkânının sağlanması, rehabilitasyon hizmetleri, temel ve özel ihtiyaçların karşılanması, destekleyici aletler, ekipman ve ilaçların sağlanması, özelleşmiş destek hizmetleri, rahatlatıcı bakım, palyatif bakım, danışmanlık ve duygusal destek hizmeti, bireyin ailesi ve diğer ilişkili kişilere gerekli bilginin verilmesi, sosyal etkileşimin artırılması, fiziksel aktivite imkânlarının sağlanması, bakım öncesinde, bakım sırasında ve sonrasında bakım verenlere destek sağlanması, hasta ve yakınlarının eğitimi gibi hizmetler veriliyor.

Hastanın sakat, özürlü veya sadece yaş itibarıyla kendi bakımını yapamama durumuna göre sağlık (rehabilitasyon, fizyoterapi, post operatif bakımı) veya sosyal hizmetlere (alışveriş, temizlik, yemek, kişisel bakım) ihtiyacı olabiliyor. Bu ihtiyaçların resmî (devlet ve sivil toplum kuruluşları) veya resmî olmayan (aile, komşular, toplum gönüllüleri) kurum ve personel tarafından verilmesi gerekiyor. Bu sosyal devlet olma adına önemli bir kriterdir.

 

 

Sahte boşanmalara Anayasa Mahkemesi'nden kötü haber

Ekonomik zayıflık sebebiyle insanlar akla gelmeyecek yöntemler geliştirebiliyor. Bunların bazıları doğrudan kural ihlali olurken, bazıları da durumun kurallara uydurulmasıyla sağlanıyor. Ancak geliştirilen yöntemler genelde suç kategorisine giriyor. SGK'nın vefat eden emeklilerin henüz evlenmemiş veya dul kızlarına bağladığı maaş da böyle bir yolsuzluğa sebep oluyor. Tamamen iyi niyetle konulan bu kural maalesef suistimal ediliyor. İnsanlar anne-babalarının yetim maaşını veya eski eşinin dul maaşını alabilmek için muvazaalı şekilde boşanabiliyor. Bu hüküm kimi çevrelerce nikâhsız yaşamayı teşvik ettiği için eleştiriliyor. SGK müdürlükleri bu usulsüzlüğü yapanları yakalamak için özel timler kuruyor. Böylece boşandığı halde, eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilmekte, bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, kanunî faiziyle birlikte geri alınıyor. Açılan davalarda bu şekilde karar veren mahkemeler bu kuralın (daha önce verilen maaşların cezalı olarak geri alınması) Anayasa'ya aykırı olduğunu düşünerek bu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.

Anayasa Mahkemesi konuyla ilgili kararı verdi. Kararda ölüm aylığının, doğrudan sigortalıya ilişkin bir ödeme olmadığı, yasa koyucunun sosyal güvenlik konusuna geniş bir yaklaşımının sonucu sigortalının ölümüyle aranan şartların sağlanması halinde sigortalının geride kalan hak sahipleri açısından getirdiği bir ödeme olduğu ifade edildi. İtiraz konusu kuralın, hak edilmediği halde ölüm aylığı alınarak hakkın kötüye kullanılmasına engel olma amacını taşıdığının da altı çizildi. Mahkeme ayrıca, ölüm aylığı alabilmek için öngörülen şartın hakkın kötüye kullanılarak sağlanmak istenmesinin sosyal güvenlik hakkıyla bağdaştırılamayacağı, söz konusu hükmün Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verdi. Dolayısıyla kişilere ödenmiş olan tutarların, hesaplanacak olan kanunî faiziyle birlikte geri alınmasının önünde anayasal bir engel kalmamış oldu.

 

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 19.12.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.