Ekim ayında sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,3 arttı.
Bu piyasa beklentilerinin neredeyse iki katı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış endekste bir önceki aya göre artış ise oranı yüzde 4,4 olmuştur. 2005 Ekim ayı 100 kabul edildiğinde bu ekim sonunda endeks 138,4 olmuştur. 2005 Ekim ayına göre sanayi üretiminde en yüksek endeks değerine ulaşan sektör 143,6 ile madencilik ve taş ocakçılığı sektörü olmuştur. İmalat sanayi endeksi ise neredeyse toplam sanayi üretimi endeksi ile aynı seyri göstermiştir.
Sanayi üretimindeki bu artış, ilk bakışta ekonomide yeterince bir yavaşlamanın olmayacağını düşündürebilir. Ancak doğru değerlendirme için özellikle Merkez Bankası'nın faiz koridoru uygulaması ve daha ziyade parasal sıkılaştırma politikasının 20 Ekim'de başladığını gözden uzak tutmamalıyız. Dolayısıyla esas daraltıcı etkinin kısmen kasım ayında ama daha belirgin bir şekilde aralık ve 2012 Ocak aylarında olabileceğini söylemeliyiz. Kaldı ki, ekonomi açısından önemli olan kayıtsız şartsız büyümenin aşağı çekilmesi değil, cari açık azalırken ekonomide belli bir büyüme hızının yakalanabilmesi ve bunun da enflasyonu kontrolden çıkarmadan sağlanmasıdır.
AB Merkez Bankası kararları
Öyle görünüyor ki özellikle AB bakımından 2012 yılının ilk yarısı bir hayli sıkıntılı geçecek. Piyasalar, 5 Aralık'ta FED öncülüğünde 5 büyük merkez bankasının ortak kararı ile gerçekleştirilen, swap faiz indirimi ile iyimser bir hava yakalamıştı. Dün de AB Merkez Bankası hem faiz oranlarında 25 baz puanlık bir indirime giderek faizi yüzde 1'e çekmiş hem de teminat oranlarında gevşeme sağlama kararı almıştır. AB Merkez Bankası Başkanı Draghi bankalara 36 ay vadeli ve sabit faizli sınırsız kredi sağlama kararı aldıklarını belirtmiştir. Draghi Euro Bölgesi'nde enflasyonun bir süre daha yüksek seyredeceğini ifade ederken, alınan önlemlerin temel amacının fonlama üzerindeki baskıları azaltmak olduğunun altını çizmiştir. Draghi'nin faiz indirimi kararının oy birliği ile alınmadığını söylemesinin ardından ise borsalarda dalgalanma yaşandı.
Gözler AB Liderler Zirvesi'nde
Bu kararın ardından bütün gözler bugün Merkel-Sarkozy önderliğinde gerçekleşecek Liderler Zirvesi'ne çevrilmiş durumda. Aslında Avrupa Merkez Bankası'nın piyasalarda olumlu algılanan bu karaları ardından gerçekleşecek zirvede de beklenti biraz yükselmiş durumdadır. Üstelik bu zirveye gidilirken AB ülkeleri kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirme tehditlerini de enselerinde hissediyor durumdalar. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's hem 15 Euro Bölgesi ülkeyi hem de AB'yi notunu düşürmeye yönelik izlemeye aldığını açıklamıştı.
Buna karşılık, bu zirve öncesinde beklentileri biraz aşağı çeken gelişmeler de yaşandı. Bunların en başında; Merkel'in Euro Bölgesi'nin ortak tahvil ihracı yerine, güçlü mali kontroller ve borç düzenlemeleriyle yeni bir "istikrar birliğine" ihtiyacı olduğuna işaret etmesinin birçok ülke tarafından kabulünün kolay olmayacağı konusu gelmektedir. Zira başta İtalya ve Yunanistan olmak üzere krizin öncelikle etkisini hisseden ülkelerde teknokrat hükümetlerince açıklanan sıkı maliye politikası tedbirlerine rağmen AB'de özellikle büyüme ve istihdam sorunlarının da giderek artmaya başlaması işleri biraz daha zorlaştırmaktadır.
Ancak bu toplantı sonucunda en azından çıkabilecek bir ortak eylem planı ve destekleme fonuna kaynak sağlanmasına yönelik kararlılık, uygulama ile desteklenmesi kaydıyla geleceğe yönelik biraz daha iyimser olmayı sağlayabilecektir.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 09.12.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.