1991 seçimlerinde seçim rüşveti olarak kadınlar için 50 erkekler için 55 olan yaş şartları kaldırılmış, çok geçmeden 1999 yılında 4447 sayılı yasa ve bu yasanın Anayasa Mahkemesi iptali ve yeniden ele alınması sonucu 2002 yılında 4759 sayılı yasa ile emeklilik yaşı kadınlar için 58 ve erkekler için 60 yaş olarak geri getirilmişti. Yaş şartı kademeli olarak getirildiği için etkilenme de tedrici olmuştu. Yaştan etkilenme giderek artmış ve bugüne gelinmiş bulunmaktadır. Yaştan etkilenme bundan sonra da artarak devam edecektir. Yasanın gerekçesi o tarihte iflâs noktasına gelen SSK'nın kurtarılmasıydı. Getirilen uygulama gerekli gün sayısı ve sigortalılık süresi tamamlanmış olsa bile belli bir yaştan önce emekli aylığı bağlanmaması esasına dayanıyordu.
Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emekli aylığı bağlamak için kadınlarda 20 yıl (7200 gün), erkeklerde 25 yıl (9000 gün) prim ödeme şartı arıyor, Bağ-Kur 01.06.2002 tarihinde, Emekli Sandığı 23.05.2002 tarihinde kadınlar için 20, erkekler için 25 yılın dolmasına kalan süreye göre emeklilik yaşı tespit ediyor. SSK ise sigortalılık başlangıç tarihine göre 5 bin ila 7 bin gün arasında değişen miktarda gün sayısı ve yaş koşulu arayıp, sigortalılık başlangıcının eski oluşuna göre emeklilik koşulları Bağ-Kur ve Emeki Sandığı'na nazaran göreceli olarak daha kolaylaştırılmış oluyor. Gelinen noktada sigortalıların çoğunluğu için yaş şartı emeklilik aylığı bağlanmasına en önemli engel olarak durmaktadır. Bu nedenle yaş şartının kaldırılacağına ilişkin beklenti hiç gündemden düşmemektedir.
TBMM'nin yeni çalışma yılında verilen iki teklif bu konuda heyecan uyandırmışa benziyor. Ancak olaya vakıf olanlar için her iki teklif de beklentilerden çok uzak bir noktadalar. Basında yer alış şeklinin yanlışlığı vatandaşların yanlış bilgilenmesine de yol açar nitelikte. Bu konuda biri ana muhalefet partisinden diğeri iktidar partisinden olmak üzere güncel iki teklif var ve ikisi de yaşı bekleyenler için hayal kırıklığından başka bir anlama gelmiyor.
CHP Ankara milletvekili İzzet ÇETİN'in verdiği teklif “506 sayılı kanun hükümlerine tabi olarak 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olanlardan erkek ise adına 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları bildirilmiş olanlar, kadın ise adına 7200 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası bildirilmiş olanlar, 506 sayılı kanunun geçici 81’nci maddesindeki hükümlere bakılmaksızın bu kanunun yürürlüğü girdiği tarihten itibaren altı ay içinde kuruma başvurmaları halinde yaşlılık aylığından yararlandırılmasını” öngörüyor. Yani bu tasarıya iktidarın destek verme ihtimalinin hayal olması bir yana teklifin sadece 506 sayılı Kanunu konu alıp yalnızca SSK sigortalılarını kapsaması eksik ve kadınlar için en az 7 bin 200 gün, erkekler için en az 9 bin gün araması bakımından çok az bir kitleyi etkileyecek nitelikte. Zira SSK'dan emeklilik için bu kadar gün gerekmiyor. Sigortalılık süresi ile gün sayısı ihtiyacını karıştırılmış izlenimi veren tasarı bu nedenle hayal kırıklığı anlamını taşıyor.
Oysa teklif 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun geçici 205 inci maddesi ile 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun geçici 10 uncu maddelerini de içermeli ve SSK'lılar için de kadın olsun erkek olsun sigortalılık başlangıç tarihlerine göre 5 bin ila 7 bin gün arasında kategorik olmalıydı.
AKP Elazığ milletvekili Faruk SEPTİOĞLU’nun teklifi ise yaşı doldurmadığı için değil, çalışma yaşamı dışına çıkacak derecede ileri yaşlara ulaşıp da yeterli gün sayısı olmadığı için emekli olamayanları etkilemeyi hedefliyor. Getirilmek istenen uygulama gün eksiği bulunanlara borçlanma hakkı tanıyarak gün eksiklerini öngörmesi nedeniyle 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamında 1985 yılında tanınan “İsteğe bağlı sigortalı olanlardan, 4/5/1979 tarihinde, kadın iseler 40, erkek iseler 45 yaşını geçenler, sigortalı oldukları tarihten geriye doğru 10 yıllık sürenin tamamını, sigortalılığın tescilinden itibaren bir yıl içinde talepte bulunmak kaydıyla borçlanmayı” öngören hakkı andırıyor. Yani halen Meclis'te bekleyen her iki kanun teklifi de emeklilik için yaşını doldurmayı bekleyenlerin boş yere beklentiye girmelerine yol açmaktan başka bir anlam taşımıyor. Zira Hükümet bırakın yaş şartını kaldırmayı sırf yaşı bekleyenlere genel sağlık sigortasından prim ödemeden faydalandırma hakkını tanımaya bile yanaşmıyor.
Soru: 26.05.1972 doğumlu ve 1987'de sigortalılığa başlayan eşimin bugüne kadar bin 150 gün kadar SSK günü var. Kızımız için doğum borçlanmasını henüz yapmadık. Eşimin emekli olabilmesi için nasıl bir yol izlemeliyiz? Emin ERİŞKEN
Cevap: Henüz eşiniz SSK'lı konumunda iken kızınızın doğumu dolayısıyla iki yıllık doğum borçlanması yapmalısınız. Eşiniz sonra da en az 20 ay kadarı bilfiil SSK'lı çalışarak olmak üzere beş yıl daha prim öderse 58 yaşını dolduracağı 26.05.2030'da 3 bin 600 günle emekli olabilir.
Soru: 08.09.1953 doğumluyum. SSK başlangıç tarihim 15.02.1989'dan 2002'ye kadar 3 bin 48 gün, 2011 yılında ise 63 gün olmak üzere 4/a kapsamında toplam 3 bin 111 günüm var. 2009-2010 yılları arasında 576 gün Bağ-Kur hizmetim var. Tahtakale'de hamallık yaparak para kazanmaya çalışıyorum. Askerlik borçlanması yapsam bir faydası olur mu? Ramazan TOKA
Cevap: 08.09.1999 öncesindeki sigortalılık başlangıcınızla 3 bin 600 günle yaştan emeklilik hakkına sahip bir sigortalı olarak 23.05.2011'e kadar 15 yılı ve 3 bin 600 günü tamamlamış durumdasınız. Fakat üçüncü şart olan 55 yaşı 23.05.2011-23.05.2014 tarihleri arasında ancak doldurduğunuzdan SSK'lılıktan yaştan emeklilik bakımından 59 yaşına tabi bulunuyorsunuz. 08.09.2012 tarihinde emeklilik başvurusunda bulunabilirsiniz. Askerlik borçlanması yapmanız bu durumu değiştirmez.
(Kaynak: Sözcü Gazetesi | 28.11.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.