BASINDAN YAZILAR
Mahkeme, mükellefin 'kod listesi'ne alınmasını Anayasa'ya aykırı buldu / Ahmet Yavuz - MuhasebeTR

Mahkeme, mükellefin 'kod listesi'ne alınmasını Anayasa'ya aykırı buldu / Ahmet Yavuz

Vergi dairelerinin iş ve görevlerini yerine getirirken geliştirdikleri yol ve yöntemler kendileri için pratik çözümler sunabilirken, çoğu zaman mükellefler tarafından tepki görebiliyor.

Bu yöntemlerden birisi de özellikle Katma Değer Vergisi iadelerinde fonksiyon görmesi için geliştirilen, fakat daha sonra indirilecek KDV'lerin kabul edilmesinde de kullanılan, bu yüzden mükelleflerin ticari işlemlerini derinden etkilemeye başlayan kod listesi uygulamasıdır. Öyle ki yıllardır mal aldığı firmanın sahte fatura kullanmaktan veya başka bir sebepten kod listesine alındığını duyan müşteriler, bu şirketten mal almayı anında bırakabiliyor. Bu durum mezkur şirketin ticari anlamda sıkıntıya düşmesine sebep oluyor. Bahsettiğim durumlarla çokça karşılaşan firmalar bu durumu mahkemelere intikal ettiriyor. Böyle davalardan birinde mahkeme, kod listesinin Anayasa'ya aykırı bir uygulama olduğu hükmünü verdi.

Dava konusu olayda şirket yetkilileri sahte belge kullandıkları ve sahte belge düzenlediklerinden bahisle özel esaslara tabi tutularak kod listesine alınmalarına ilişkin işlemin iptalini istemiş. Mahkeme kararına mesnet teşkil eden açıklamada Anayasa'nın, çalışma ve sözleşme hürriyeti için devlete bazı görevler verdiği belirtiliyor. Kararda şu ifadelere yer verilmiş: "Bu düzenlemelere göre devletin çalışma hayatına ilişkin düzenlemeleri yapması ve buna dair tedbirleri alması bir görev iken çalışma ve ticari faaliyet de çalışanlar açısından bir hak ve ödevdir. Gerek bu alanda yapılacak düzenlemelerin, gerek çalışma hayatının bir sonucu olan vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerle ilgili düzenlemelerin yasa ile yapılması ise zorunludur. Dayanağını Anayasa'ya uygun olarak çıkarılmış olan bu kanunlardan almayan düzenlemelerle birtakım hak ve yükümlülükler getirilemez. Bu suretle çalışma barışının sağlanması yanında, özel teşebbüslerin güvenlik ve kararlılık içinde çalışması da temin edilmiş olur."

Mahkeme kararında, davacının, hakkında olumsuz tespit olduğu gerekçesiyle bir listeye dâhil edildiği ancak gerek davalı idarenin, gerekse bağlı bulunduğu hiyerarşik üst makamların mükellefleri bu şekilde kategorize edebilmelerine imkân sağlayan hiçbir yasal düzenleme bulunmadığı ifade ediliyor. Anayasa'da da buna izin veren bir hükmün bulunmadığına dikkat çekiliyor. Bu şekilde kanuni dayanağı olmadan yapılacak bir sınıflandırmanın, vergi barışını bozacağı ve Anayasa'da güvence altına alınan temel kişi hak ve hürriyetlerine aykırılık teşkil edeceği belirtilen kararda; yasal dayanağı olmadan, hukuka aykırı bir biçimde idarenin kendi içerisinde oluşturduğu bir sınıflandırma ile davacının kod listesi olarak adlandırılan listeye alınamayacağı ve bu işlemin hukuka aykırı olduğuna karar verilmiş. Vergi idaresinin bu kararları nazara alarak uygulamalarına hukuka uygun bir şekilde yön vermesi lazım.

Aylık prim ve hizmet belgesi asma yükümlülüğü kaldırıldı

Soru: Bildiğim kadarıyla SGK'nın prim belgesinin işyerine asılması gerekiyor. Asılmaması durumunda tespit edilmesi halinde cezası da var. Bu belgenin asılmasına gerek olmadığını duydum. Bununla ilgili olarak bizleri aydınlatırsanız sevinirim.

Cevap: Duyumunuz doğru. Bahsettiğiniz belgenin adı aylık prim ve hizmet belgesi. 5510 sayılı kanun uyarınca sigortalı çalıştıran işverenlerin aylık prim ve hizmet belgesinin kurumca onaylanan bir nüshasını sigortalının çalıştığı işyerinde, kuruma verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden başlanarak müteakip belgenin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar, sigortalılar tarafından görülebilecek bir yere asmak zorundaydı. Bu yükümlülüğü belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanıyordu. 6111 sayılı kanunla bu yükümlülük 25 Şubat 2011 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırıldı. Dolayısıyla bu tarihten itibaren aylık prim ve hizmet belgesi asma mecburiyeti bulunmuyor. Belgenin asılmamış olduğunun tespiti halinde idari para cezası uygulanması da mümkün değil. 24 Şubat 2011 ve öncesinde yapılan tespitlere istinaden aylık prim ve hizmet belgesi asmama fiili sebebiyle uygulanan ve tebliğ edilen idari para cezalarının tahsil edilmemiş olması halinde, söz konusu cezalar da artık uygulanmaz. Ancak, 24 Şubat ve öncesinde işlenen cezalar dolayısıyla uygulanan idari para cezalarının tahsil edilmiş olması halinde, bu cezalar iptal ve iade edilmiyor.
 

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 14.11.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM