Çukurca'da verdiğimiz şehitlerin yasını tutamadan, Van'da meydana gelen depremin acısıyla sarsıldık...
Devletin kurumları, sivil toplum kuruluşları ve vatandaş adeta yardım seferberliği başlattı. Yaraların süratle sarılmasına çalışılıyor...
Meydana gelen deprem felaketi, Maliye Bakanlığınca 'mücbir sebep hali' ilan edildi. Bu bağlamda Van ilinin tamamı ile Bitlis ili, Adilcevaz İlçesi ve Ağrı ili, Patnos ilçesi için mücbir sebep hali ilan edilerek beyanname ve bildirim verme ile vergi ödeme süreleri ileride belirlenecek bir tarihe kadar ertelendi. Sigorta primi ve kredi borçları için de süre uzatımına gidildi. Deprem bölgesinde çalışan işçiler için 'kısa çalışma ödeneği' devreye sokulacak.
Depremden zarar görenlerin vergiler konusunda yararlanabilecekleri başka kolaylıklar da var. Ticari işletmelerin deprem nedeniyle kaybolan veya değeri azalan mal, demirbaş, araç-gereç, taşıt, makine ve teçhizatları için 'zarar kaydı', 'fevkalade amortisman' ayrılması ve 'vergi borçlarının silinmesi' gibi vergi kanunlarıyla sağlanan kolaylıklar var.
ZARAR KAYDI
Deprem nedeniyle ortaya çıkan zararların muhasebe kayıtlarına alınabilmesi için önce bağlı bulunulan vergi dairesine başvurularak depremden zarar gören veya değeri düşen malların ve işletmeye ait varlıkların emsal değer tespiti yaptırılması gerekiyor.
Bu başvuru için de yetkili birimden (itfaiye, zabıta veya polis) tespit tutanağı alınması ve varsa fotoğraf, görüntü kaydı gibi ispat unsuru olabilecek kayıt ve belgelerin başvuru dilekçesine eklenmesi gerekiyor.
Başvuruların takdir komisyonlarına intikal ettirilmesi üzerine, komisyonların belirlediği bedellere göre zarar kaydı, belirlenen fevkalade amortisman oranına göre amortisman kaydı yoluyla gider kaydı yapılabilecek.
VERGİ BORÇLARININ SİLİNMESİ
Bunların dışında, depremden zarar görenlerin vergi borçlarının silinmesi söz konusu.
Vergi Usul Kanunu'nun 'verginin terkini' başlıklı 115. maddesine göre, yer sarsıntısı yüzünden; varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin depremin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezaları (gelir ve kurumlar vergisi ile bunlara ilişkin cezalar), Maliye Bakanlığı'nca zararla mütenasip olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin ediliyor, yani siliniyor.
Depremden zarar gören mükellefler, zararlarının tespiti için vergi dairesine zaten başvuracak. Bu noktada gelir vergisi mükelleflerinin varsa ayrıca özel malvarlıklarındaki zararın tespitini de istemeleri gerekiyor. Bu tespitler sonucunda ortaya çıkan kayıp (zarar) üçte bir ve daha fazlaysa, terkinden yararlanılması mümkün olacak.
ÜÇTE BİR KISTASI
Terkinden yararlanmak için kaybedilen varlıkların değerinin belirlenmesi gerekiyor. Burada kullanılan 'kaybetme' sözcüğü değer düşmesini de kapsıyor. Kaybedilen varlıkların, mükellefin toplam mal varlığının üçte biri veya daha fazlasını oluşturması gerekiyor. Bu çerçevede, Gelir Vergisi'ne tabi olan mükelleflerin evlerinde ortaya çıkan zararlar da dikkate alınıyor.
Kurumlar Vergisi mükellefi olan tüzel kişilerde ise ortakların şahsi mal varlığı dikkate alınmaksızın şirketin malvarlığının ne kadarının kaybedildiğinin hesaplanması gerekiyor.
KDV ve Gelir Vergisi stopajı terkin kapsamına girmiyor
Vergi Usul Kanunu'nun 115. maddesine göre, afetin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan ve afet tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ait olup, afet tarihine kadar ödenmemiş vergi borçları ve vergi cezaları terkin kapsamına girmekte.
Katma Değer Vergisi, müşteriden alınıp Hazine'ye ödenmekte olup, mükellefin burada durumu vergiyi tahsil edip vergi dairesine ödemekten ibaret olduğundan, Katma Değer Vergisi ve buna ilişkin vergi cezası terkin kapsamına girmiyor.
Ayrıca gelir/kurumlar (stopaj) vergisi de vergi sorumluları tarafından istihkak sahiplerinden gelir/kurumlar vergisine mahsuben tevkifat yapılmak suretiyle vergi dairesine ödendiğinden, mükellefin kendi gelir kaynağı ile ilgili olmayan Gelir Stopaj Vergisi ve Damga Vergisi'nin de terkini mümkün değil.
Kıdem tazminatı alarak işten ayrılan başka işyerinde çalışabilir mi?
Ağabeyim, çalıştığı işyerinde 15 yılını ve 3600 pirim gününü tamamlamıştır. Kendi isteği ile işten ayrılıp kıdem tazminatını alan bir kişi, sonradan bir başka işyerinde çalışabilir mi? Yoksa belirli bir sürenin geçmesi mi gerekir? Başka bir işyerinde çalışmaya başladığında, eski işverenin dava açıp verilen kıdem tazminatını geri alma hakkı var mıdır? Mehmet Erken
Emeklilik için gereken yaş dışındaki şartları sağlayıp kıdem tazminatı alarak kendi isteğiyle işten ayrılanların, başka bir işyerinde çalışmalarını engelleyen bir yasal düzenleme yok. Ancak böyle bir durumda işverenin, kıdem tazminatını geri almak için yargı yoluna başvurmasını engelleyen bir düzenleme de yok.
Eğer işveren, işçinin emeklilik nedeni ile değil de başka bir yerde çalışmak üzere işten ayrıldığı iddiasıyla yargıya başvurur ve yargı da işveren lehine karar verirse, işçinin kıdem tazminatını geri ödemesi söz konusu olabilir. Nitekim bu yönde verilmiş yargı kararı da var.
KUTLAMA
Fatih ACAR'ın Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na atama kararnamesi dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Kendilerini kutluyor, sorunların çözümü noktasında gerekli özveriyi göstereceğine inanıyoruz.
GÜNÜN SÖZÜ
'İyi bir birey olmak için kötülük etmemek yetmez; yardım etmeyi de bilmek gerekir.' François Fenelon
(Kaynak: Akşam Gazetesi | 27.10.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.