BASINDAN YAZILAR
Tahsin SINAV - Kalbimi Okuyorum - MuhasebeTR

Tahsin SINAV - Kalbimi Okuyorum

Biraz tasavvuf okuyan herkes bilir. Kalp, tasavvufta derin bir anlam taşır. Yaratılış üzerine engin bir düşünceye daldığımızda, kalbimizi hatırlamamak ve okumamak olmaz. İşte ben de tasavvufi bir tad için kalbimi tartarken, bedenimin can makinesi kalbimin yaratılışını ve fonksiyonlarını öğrenme ihtiyacım kabardı. Küçücük kalbim, nasıl bir organ ve benim için neler yapıyor? Hastalanması halinde neler oluyor? Hastalanmaması veya hastalıktan kurtulması için ne gibi tedbirleri almalıyım? Gibi sorular zihnimde savrulurken, kalp hakkında yazılanları okumakta büyük yarar olduğunu değerlendirerek, özlü bir okuma yolculuğuna çıktım. Şimdi öğrendiklerimi kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

  • Kalbimiz yumruk ebatında muhteşem bir organ.

     

  • Dünyanın en dayanıklı, verimli makinesi.

     

  • Yüz bin kilometre uzunluktaki, yani dünya çevresini 2,5 kere dolaşabilecek damar sistemine her saniye kan pompalıyor.

     

  • Günde 1 tanker kan pompalıyor. Bir ömür boyu pompaladığı kan tankerler halinde dizilse, İstanbul-Ankara otoyolunu kolayca doldurur.

     

  • Cefakârdır. Bir ömür çalışır. Bir gün izni yoktur. Dinlenmez. Beş dakika dinlense hayat sona erer.

     

  • Dürüsttür. İçi kan dolu olmasına rağmen yılanlar gibi içinde misafir ettiği kandan çalmaz.

     

  • Fedakâr, kanaatkârdır. Boğaz tokluğuna çalışır.

     

  • Açgözlü değildir, pompaladığı kanın sadece % 5'ini kendisi için alır.

     

  • Kendini düşünür, fakat bencil değildir. Pompaladığı kanın % 95'i vücut içindir.

     

  • Enayi değildir. Hak ettiği kanı almasını bilir. Kendinin çalışabilmesi için gerekli olan kanı, pompaladığı kan kalbi terkettikten hemen sonra, koroner damarları vasıtasıyla alır.

     

  • Streslere karşı bizi korumaya çalışan kalkandır.

     

  • Ne zaman heyecanlansak, strese girsek, kavgaya girecekmişiz gibi bizi koruma amacıyla anında hazırlık yapar, keskin sirke küpüne zarar verse de gereksiz yere çarpmaya ve aşırı derecede kasılmaya başlar.

     

  • Bu davranış belki de binlerce yıl öncesinden kendisine miras kalan bizi koruma içgüdüsüdür. Yani kalbimiz sadece sadık değil, aynı zamanda derin bir hafızaya da sahiptir. Devir değişmiş olsa da, kalbimiz eski çağlardaki sadakatine aynen devam ediyor.

    Değiştiremediğimiz yaşam tarzımızın kaçınılmaz sonucu, kalp hastalıkları. Kalbimiz 30 yaşında duracaksa, ömrümüz o kadar. Bilimsel çalışmalar belirli koşulların ve yaşam biçiminin kalp krizi tehlikesini arttırdığını, bu koşullar değiştirilirse kalp krizinin önlenebileceğini ortaya koyuyor. Yeter ki insanlar, arabalarına ve midelerine gösterdikleri özeni, kalplerine göstersinler. Çünkü o 100 bin kilometre uzunluğundaki damar ağına her gün 1 tanker kan pompalayarak, bir ömür boyu kaytarmadan çalışarak hak ediyor bunu.

    Bilimsel gözlemler, hareketsiz bir günlük yaşam sürdürenlerde kalp krizlerinin düzenli spor yapanlara oranla daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur. Yaşıma ve sağlık durumuma göre, en uygun egzersiz biçimini hekimden öğrenip kendime uygun bir egzersizi düzenli olarak uygulamalı, başka birçok yararları yanında kalp sağlığımı da korumalıyım. (Bkz. Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen, "Hastalık Üreten Yaşam Tarzımız Nasıl Değişir?" Hayy Y., 6.B)

     

(Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi | 05.12.2006)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM