Biraz tasavvuf okuyan herkes bilir. Kalp, tasavvufta derin bir anlam taşır. Yaratılış üzerine engin bir düşünceye daldığımızda, kalbimizi hatırlamamak ve okumamak olmaz. İşte ben de tasavvufi bir tad için kalbimi tartarken, bedenimin can makinesi kalbimin yaratılışını ve fonksiyonlarını öğrenme ihtiyacım kabardı. Küçücük kalbim, nasıl bir organ ve benim için neler yapıyor? Hastalanması halinde neler oluyor? Hastalanmaması veya hastalıktan kurtulması için ne gibi tedbirleri almalıyım? Gibi sorular zihnimde savrulurken, kalp hakkında yazılanları okumakta büyük yarar olduğunu değerlendirerek, özlü bir okuma yolculuğuna çıktım. Şimdi öğrendiklerimi kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.
Değiştiremediğimiz yaşam tarzımızın kaçınılmaz sonucu, kalp hastalıkları. Kalbimiz 30 yaşında duracaksa, ömrümüz o kadar. Bilimsel çalışmalar belirli koşulların ve yaşam biçiminin kalp krizi tehlikesini arttırdığını, bu koşullar değiştirilirse kalp krizinin önlenebileceğini ortaya koyuyor. Yeter ki insanlar, arabalarına ve midelerine gösterdikleri özeni, kalplerine göstersinler. Çünkü o 100 bin kilometre uzunluğundaki damar ağına her gün 1 tanker kan pompalayarak, bir ömür boyu kaytarmadan çalışarak hak ediyor bunu.
Bilimsel gözlemler, hareketsiz bir günlük yaşam sürdürenlerde kalp krizlerinin düzenli spor yapanlara oranla daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur. Yaşıma ve sağlık durumuma göre, en uygun egzersiz biçimini hekimden öğrenip kendime uygun bir egzersizi düzenli olarak uygulamalı, başka birçok yararları yanında kalp sağlığımı da korumalıyım. (Bkz. Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen, "Hastalık Üreten Yaşam Tarzımız Nasıl Değişir?" Hayy Y., 6.B)
(Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi | 05.12.2006)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.