BASINDAN YAZILAR
Ali EGEMEN - Kara parada kapsam genişletildi, nakit hareketleri takipte - MuhasebeTR

Ali EGEMEN - Kara parada kapsam genişletildi, nakit hareketleri takipte

Ekonomi suçlarda yaşanan artış ve Avrupa Birliği'ne uyum çalışmaları nedeniyle kara para ile mücadele konusunda hazırlanan yasa Meclis'ten geçti. Yasayla, kara para suçların birçoğundan elde edilen gelir olarak tanımlandı ve cezalar ağırlaştırıldı.

 

Uluslararası ekonomik gelişmelere paralel olarak işlenen suçların niteliği değişmiş, klasik suçlara oranla ekonomik suçlarda bir artış meydana gelmiş bulunuyor.

Uluslararası uyuşturucu madde, silah ve insan kaçakçılığı, yolsuzluk ve dolandırıcılık gibi yüksek kazanç sağlayan suçların önüne geçilmesinde alınan tedbirler yeterli olamamış, iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle de yasadışı fonların tüm dünyayı dolaşabilir hale gelmesi nedeniyle kara paradan sağlanan suç gelirlerinin aklanmasıyla mücadelede, uluslararası işbirliği ve dayanışma zorunlu hale geldi.

Ülkemizde aklama suçu ile mücadele konusunda oluşan ulusal bilincin ve uluslararası yükümlülüklerimizin bir gereği olarak çıkarılan 13.11.1996 tarihli ve 4208 sayılı Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun'la "kara para" kavramı ve "kara para aklama suçu" hukuk sistemimizde yerini alarak dahil edilmiş, Maliye Bakanlığı teşkilat yapısı içerisinde Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) kurulmuş ve MASAK, suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi ve bu suçların takibi konusunda yetkili ve görevli kılınmıştı.

Bugünkü durum itibariyle inceleme, soruşturma ve yargı süreçlerinin çok uzun zaman alması, soruşturmaların adli ve mali boyutunun eşzamanlı yapılamaması, bu süreçlerde ihtiyaç duyulan veri ve bilgi altyapısının eksikliği ve uluslararası bilgi değişiminde yaşanan sıkıntılar gibi nedenlerle suçla mücadelede yetersiz kalınması, uygulamadan ve mevzuat eksikliğinden kaynaklanan sıkıntıların bertaraf edilmesi ve aklama suçuyla mücadele kapasitesinin geliştirilmesi suretiyle etkinlik sağlanması için yeni bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulmakta.

Bu çerçevede; Avrupa Birliği uyum çalışmaları kapsamında kara para ile mücadele konusunda TBMM Genel Kurulu'nda, 11.10.2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kabul edilerek yasalaştı. Kanun birçok yeni düzenleme getiriyor.

 

Suç tanımı değişti

5549 sayılı yasanın getirdiği en önemli yeniliklerden birisi suçun kapsamını genişletmesi oldu. Daha önceki kanunda 9 madde olarak sayılan fiilerden elde edilen gelir kara para olarak tanımlanmışken yeni düzenlemede suçların birçoğunda elde edilen gelirleri kapsayacak tarzda suç gelirleri tanımı oluşturuldu. Değişiklikten önce sadece aşağıdaki fiillerden elde edilen kazanç kara para olarak değerlendiriliyordu.

1-) 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun'daki,

2-) 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkındaki Kanun'daki,   

3-) 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması ve Nakli Hakkındaki Kanun'daki,   

4-) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması Hakkındaki Kanun'daki,   

5-) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359'uncu maddesinin (b) fıkrasındaki,

6-) 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 22'nci maddesinin (4) numaralı fıkrasındaki,

7-) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 47'nci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (1) ila (7) numaralı alt bentlerindeki,

8-) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından tasfiyeye tabi tutulan bankalara dair iflas ve konkordatoya ilişkin olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 333'üncü maddesindeki,

9-) 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'ndaki Devletin Şahsiyetine Karşı İşlenen Cürümler ve aynı kanunun 179, 192, 211 ilâ 220, 264, 316, 317, 318, 319, 322, 325, 332, 333, 335, 339, 341, 342, 345, 250, 403, 404, 406, 435, 436, 495, 496, 497, 498, 499, 500, 504 ve 506'ncı maddelerindeki,

gümrük kaçakçılığı, ateşli silahlar ve bıçaklar kaçakçılığı, organ ve doku maddeleri kaçakçılığı, tarihi eser kaçakçılığı, vergi kaçakçılığı, bankalara özgü özel zimmet suçu, sermaye piyasası suçları, iflas idaresine, alacaklıya haksız menfaat temini, vaadi, 4782 sayılı kanunla TCK’daki 211 ila 220. maddelerinde tanımlanan “rüşvet” suçları.

Yapılan değişiklikle birlikte “kara para” kavramı yerine “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerleri” kavramına yer verilmiş, öncül suçların belirlenmesinde sayma yönteminden vazgeçilerek eşik yaklaşımı benimsenmiş oldu. Buna göre 4208 sayılı kanunda olduğu gibi tek tek sayılan suçlar yerine alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan kaynaklanan değerler aklama suçunun konusunu oluşturuyor.

Bundan böyle ceza kanununda yer alan aşağıdaki fiilerden elde edilen gelirler suç geliri kapsamında değerlendirilecek: Hırsızlık, parada sahtecilik, resmi belgeyi bozmak, tahrif etmek, özel belgede sahtecilik, özel belgeyi bozmak, tahrif etmek, gizlemek, müstehcenlik, dilencilik, ihaleye fesat karıştırma, ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrının açıklanması, tefecilik,

banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması, fuhuş, rüşvet, zimmet, uyuşturucu kaçakçılığı,

irtikap, görevi kötüye kullanma, silahlı örgüt kurma, silah sağlama, kaçmaya imkân sağlama, yargı görevini etkileme, vb.

 

Bilgi ve belge verme kapsamı genişletildi

Yeni kanunun getirdiği yeni düzenlemelerden birisi de bilgi ve belge verme kapsamını genişletmesi oldu.

Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı'na bakanlıkça belirlenen tutarı aşan bazı işlemler devamlı bilgi verme kapsamına alınıyor. Böylece bu tür nakit hareketleri sürekli izlenebilecek.

Yükümlülere, yükümlülüklerine ilişkin her türlü ortamdaki; belgeleri düzenleme tarihinden, defter ve kayıtları son kayıt tarihinden, kimlik tespitine ilişkin belgeleri ise son işlem tarihinden itibaren sekiz yıl süreyle muhafaza etme yükümlülüğü getirildi. Eski 4208 sayılı kanunda bu süre 5 yıl olarak yer alıyordu.

Kara para aklama suçlarında zamanaşımı süresi ise 4208 sayılı kanunda 15 yıl olarak belirlemiş iken yeni TCK‘nın 66’ncı maddesinin (e) fıkrasında sekiz yıl olarak belirlendi.

 

Cezalar ağırlaştırıldı

Kendileri nezdinde işlem yapanlar veya hesaplarına işlem yapılanların kimliklerini tespit etmeyen, bakanlıkça belirlenen tutarı aşan işlemleri bildirmeyen ve başkanlığa şüpheli işlem bildiriminde bulunmayan yükümlülere 5 bin YTL idari para cezası kesilecek.

Yükümlünün banka, finansman şirketi, faktoring şirketi, ikrazatçı, finansal kiralama şirketi, sigorta ve reasürans şirketi, emeklilik şirketi, sermaye piyasası kurumu veya yetkili müessese olması halinde, idari para cezası 2 kat artırılarak uygulanacak. Kimlik tespiti yapmayan veya şüpheli işlemi bildirmeyen görevliye de ayrıca 2 bin YTL idari para cezası uygulanacak.

Yükümlülüğün ihlal edildiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra idari para cezası verilemeyecek.

Bilgi ve belge verme ve muhafaza ve ibraz ödevini yerine getirmeyen, başkanlığa şüpheli işlem bildiriminde bulunulduğunu, yükümlülük denetimi ile görevli denetim elemanları ile yargılama sırasında mahkemeler dışında, işleme taraf olanlar dahil açıklamada bulunan yükümlülere bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası verilecek. Eski düzenlemede bu fiile ceza altı aydan bir seneye kadar hapis, 12 milyon liradan 120 milyon liraya kadar ağır para cezası olarak düzenlenmişti.

Yükümlüler nezdinde veya aracılığıyla yapılacak kimlik tespitini gerektiren işlemlerde, kendi adına ve fakat başkası hesabına hareket eden kimse, bu işlemleri yapmadan önce kimin hesabına hareket ettiğini yükümlülere yazılı olarak bildirmediği takdirde altı aydan bir yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacak.

Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu Başkan ve üyeleri, görevli denetim elemanları, kurul personeli, bilgilerine ve ihtisaslarına başvurulan kişiler ile bu bilgileri görevleri gereği öğrenen diğer kamu görevlileri görevleri dolayısıyla kişilerin ve kişilerle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine ve mesleklerine ilişkin olarak öğrendikleri sırları açıklamaları halinde, bir yıldan dört yıla kadar hapis, bu açıklamaların menfaat karşılığında yapılması halinde verilecek hapis cezası iki yıldan aşağı olamayacak. Bu ceza eski 4208 sayılı yasada bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörüyordu.

(Kaynak: Referans Gazetesi | 04.12.2006)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM