Üçer aylık geçici vergi dönemlerinde kâr veya zararlar hesaplanırken Vergi Usul Kanunu'na göre dönem sonu değerleme işlemleri de yapılır.
Dönem sonu tarihi itibariyle yabancı para cinsinden olan nakit, alacak ve borçlar da değerlenir. Değerleme sonucu oluşan kur farkları beyan edilecek mali kârları da etkiler. Dolar kurunun yükseldiği bu günlerde bu durumun işletmelerin vergi hesaplamalarını nasıl etkilediği önem kazandı.
Dövizli borç ve alacaklara kur farkı
Vergi Usul Kanunu'na göre üçer aylık geçici vergi dönem sonlarında işletmeye ait yabancı para cinsinde nakit, alacak ve borçların değerlenmesi gerekir. Bu değerleme de dönem sonu olarak kabul edilen mart, haziran, eylül, aralık aylarının son günlerinde oluşan döviz kurları esas alınır.
Kısaca önümüzdeki 30 Eylül 2011 tarihi geçici vergi dönem sonu değerlemelerinin yapılacağı gün. Bu dönem temmuz, ağustos, eylül aylarında işletmelerin elde ettiği kazançlarını geçici vergi beyanı ile beyan edeceği dönem. Bu döneme ilişkin gelir ve giderler karşılaştırıldıktan sonra ayrıca işletmenin yabancı para cinsinden nakit, borç ve alacakların 30 Eylül 2011 tarihli kur ile değerlenip kur farklarının gelir veya gider hesaplarına aktarılması gerekir.
Dolar cinsinden nakit ve alacağı olan daha fazla vergi ödeyecek
Geçici vergi dönem sonunda işletmenin dolar cinsinde nakit veya alacaklarının o günkü kur üzerinden değerlenmesi gerekecek. Dolar cinsinden alacağın ortaya çıktığı tarihteki kur ile 30 Eylül 2011 tarihindeki kur arasındaki olumlu fark gelir olarak dikkate alınacak ve üzerinden geçici vergi ödenecek. Aynı şekilde bankada veya kasasında dolar bulunan işletmelerde doları elde ettiği tarihteki kur ile 30 Eylül 2011 tarihindeki kur arasındaki olumlu fark üzerinden geçici vergi ödemek zorundalar. Bir bakıma dövizli alacağı bulunan işletme alacağını tahsil etmeden (belki ileride icra yoluna başvurmasına rağmen tahsil edemeyecek) kur artışları üzerinden peşin vergisini ödemek zorunda kalıyor. İleride tersi bir durum söz konusu olur, dolar kuru düşerse bu defa kur zararını gider olarak dikkate alacak ve daha az vergi ödeyecek.
Dolar cinsinden borcu olan daha az vergi ödeyecek
Tabii her işletmenin döviz cinsinden alacağı yok. Bazı işletmelerinde döviz cinsinden borçları var. Bu borç mal ve hizmet alımı yaptığı işletmelere olabileceği gibi banka gibi kredi kuruluşlarına da olabilir. Vadesi gelmediği halde işletmenin dolar cinsinden borcu olarak görünen bu tutarlar dolar kurunun artması nedeni ile işletmelerin TL cinsinden borcunu artırmakta. Bu artış sonucu oluşan kur farkları işletmelerin giderlerine kaydedildiği için üzerinden geçici vergi hesaplanacak dönem kârı azalacak.
Yıl sonunda dolar düşerse ne olacak
Geçici vergi adı üstünde geçici. Kesin vergi 31 Aralık tarihine göre hesaplanır. İleride hesaplanan Gelir veya Kurumlar Vergisi'nden peşin ödenen geçici vergiler mahsup edilir. Üçüncü geçici vergi dönem sonu olan 30 Eylül'de oluşan dolar kuru muhtemel ki yüksek olacak. Bu kur dikkate alınarak dolar cinsinden nakit ve alacağı olan firmalar geçici vergilerini biraz daha fazla ödeyecekler. Yıl sonunda da yani 31.12.2011 tarihinde de aynı dolar kuru olur veya daha da yükselirse peşin ödenen vergi iade edilmeyecek.
Ancak 31.12.2011 tarihli dolar kurunun geçici vergi dönem sonlarındaki kurdan çok aşağıda olması halinde (diğer faaliyetlerden doğan kazancın yetersiz veya zarar olması halinde) geçici ödenen vergi mahsup edilse dahi iade edilmesi gereken geçici vergi ortaya çıkar. Fazla ödenen geçici vergiler mükelleflerin başvurması halinde iade veya diğer borçlarına mahsup edilir.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 26.09.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.