İstihdamın ve genel olarak yatırımların artırılmasında teşviklerin payı yadsınamaz.
Nitekim 1990'larla birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde teşvik politikalarına sıkça başvurulduğunu görüyoruz. Ülkemizde de teşvik paketlerinin uygulamaya girmesi aynı döneme rastlıyor.
İyi kurgulandığında ekonominin motoru haline gelebilen teşvikler, aksi durumda ülkeyi teşvik mezarlığına çevirebiliyor. Türkiye'nin bugünkü durumunu buna örnek gösterebiliriz. Ülkemizde şu an vergi, arsa-arazi, sigorta primi ve enerji teşvikleri gibi farklı kombinasyonlardan oluşan 16 ayrı teşvik paketi uygulanıyor. Öyle ki, teşvik unsurlarını incelediğinizde 'Türkiye'nin uçması lazım' diyorsunuz. Fakat sonuca baktığınızda, teşviklerin beklenen sonucu vermediğini görüyorsunuz. Peki neden? Bunun pek çok sebebi var ama en dikkat çekici olanlar;
· Teşvik mevzuatının dağınık ve karmaşık olması.
· Kurumsal çok başlılık. (Maliye, Hazine, SGK...)
· Teşviklerin genelde masa başında birkaç uzman-bürokrat tarafından hazırlanması, reel sektörün ve ilgili tarafların dahil edilmemesi.
· Teşvik paketlerinin alan araştırması ve simülasyon çalışmaları yapılmaksızın uygulamaya girmesi.
· Teşviklerle ilgili fayda-maliyet analizlerinin yapılmıyor olması.
Listeyi uzatmak mümkün. Mevcut tablo karşısında ilk önce teşviklerle ilgili mevzuatın birleştirilmesi ve kurumsal olarak tek bir muhatabın belirlenmesi gerekiyor. Yani herhangi bir yatırımcı, herhangi bir sektörde yatırım düşündüğünde kimle muhatap olacağını, cebinden ne kadar harcayacağını ve devletten ne kadar teşvik (vergi, arsa, prim, enerji vb) alacağını bilebilmelidir. Yabancı yatırımcı için bu işi Yatırım Destek Ajansı yapıyor. Ama yerli yatırımcının da bu hizmete ihtiyacı var.
İkramiye için yeniden başvurun
Soru: Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı olarak 1988-1996 yılları arasında görev yaptım ve daha sonra istifa ettim. Özel sektörde çalıştıktan sonra geçen ay itibariyle emekliliğe hak kazandım ve önümüzdeki ay ilk maaşımı alacağım. 06.06.2011 tarihinde SGK'nın Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı'na bir dilekçe vererek, yukarıda belirttiğim süreye ait kamu hizmetime dayalı ikramiyemi talep ettim. Ancak verilen cevapta, bazı kanun maddeleri sayıldıktan sonra, henüz emekli olmadığım için ikramiye ödenemeyeceği belirtiliyor. Dilekçe verdiğim tarihte emekli değildim ancak şu an emekliyim. Şimdi ikramiyemi almak için ne yapmam gerekiyor? Salih Dilek
Cevap: Salih Bey, 9 Temmuz 2011 tarihinden sonra emekli olan SSK ve Bağ-Kur'lulara, memuriyet hizmetlerine ait ikramiyeleri SGK tarafından ödeniyor. Bu tarihten önce emekli olanlar ise mahkemeye başvurup, verilecek karara istinaden ikramiye talep edebiliyorlar. Sanırım siz 9 Temmuz'dan sonra emekli olmuşsunuz. Ancak henüz emeklilik kararı çıkmadan ikramiye istediğiniz için talebiniz reddedilmiş. Şimdi emeklilik (tahsis) numaranıza da yer vereceğiniz bir dilekçeyle aynı yere tekrar dilekçe gönderin. 8 yıllık memuriyet hizmetinize ait ikramiyeniz ödenecektir.
İsteğe bağlı veya GSS ödeyin
Soru: Sadettin Bey ben 30.08.1989 tarihinde astsubay olarak göreve başladım. 16.02.2011 tarihinde kendi isteğimle istifa ettim. Emeklilik için yaşımın dolmasını bekliyorum. Benim ve ailemin bu ara dönemde sağlık problemi olursa ne olacak? Bize nasıl bir yol tavsiye edersiniz? Bilal Çörtük
Cevap: Bilal Bey, bu ara dönemde sağlık sigortası için iki seçeneğiniz var. Birincisi, Emekli Sandığı mevzuatına göre isteğe bağlı iştirakçi olarak kesenek ödeyebilirsiniz. Bunun için SGK Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı'na dilekçe vermeniz gerekiyor. İkincisi, kendiniz ve eşiniz için sadece genel sağlık sigortası primi ödemek üzere en yakın SGK müdürlüğüne başvurabilirsiniz.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 26.09.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.