Bir işyerinin kapısı, devlet adına teftiş için, farklı teftiş birimlerine bağlı müfettişlerin teftiş ziyaretleri ya da teftişe davet tebligatlarıyla sık sık aşındırılmalı mı? Etkin teftiş için bu şart mı? Bu uygulamayla ayda bir-iki kere, bu amaçla, farklı teftiş biriminin görev emriyle, kapısı çalınan işverene saygılı mı davranmış oluyoruz; böylece iş ve sosyal güvenlik mevzuatının hükümlerini daha başarılı mı uyguluyoruz? İşçi hakları, böyle mi daha çabuk kotarılacak; kayıtdışılığın önlenmesi ve tahsil edilemeyen sigorta primlerinin etkin tahsilâtı, bu dağınık teftiş yapısıyla mı sağlanacak? Kanımca, bugünkü dağınık yapılaşma içerisinde, bu sorulara verilebilecek cevap, "hayır" olmalıdır. İşte bu olumsuzluğu çözümlemek için, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Teftiş Kurullarının Birleştirilmesi çalışmalarının yapılması, doğru ve olumlu bir şekilde sonuçlandırılması, şarttır.
ÇSGB bünyesinde, yani Bakanlık ve Bakanlığa bağlı Kurumlarda toplam dört teftiş kurulu hemen dikkati çekmektedir. Bunları sayacak olursak, doğrudan Bakan'a bağlı Bakanlık Teftiş Kurulu, İş Teftiş Kurulu ile Bakanlığa bağlı Kurumlardan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu ile Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Kurulu'nu sıralamalıyız. İş ve sosyal güvenlik mevzuatı hakkında yapılan reformların tamamlanabilmesi, uygulamada birlik ve etkinliğin artması, gereksiz kaynak israfının önlenmesi için de bu teftiş kurullarının zaman kaybedilmeden birleştirilmesi gerekmektedir.
Bu birleştirme yapılırken elbette statükonun, yani mevcut yapının direnciyle karşılaşılabilir. Rasyonel bir teftiş entegrasyonu (uyumu) sağlanırken, bu direnç durumuna karşı da hazırlıklı olmak gereklidir. Elbette dirence şapka çıkarılmamalıdır. Ama başarılı bir birleştirme yapılabilmesi için, varsa direnç gösterenlerin haklı görüşlerine de bu süreçte dikkat gösterilmelidir. Çalışma Hayatını etkileyen mevzuattaki reform süreçlerinde sonuç alıcı çabalarda etkin bir politika izleyen ve tekrar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Faruk ÇELİK'in "ÇSGB Teftiş Kurullarının Birleştirilmesi" hususunda da tarihî adımın atılmasında ve doğru bir sonuca ulaşılmasında önemli kararların alınmasını sağlayacağını umuyorum. Bu tarihî dönüşümün çalışma hayatının iktisadî dokusuna olumlu yansıyacağına da kesinlikle inanıyorum. Bu konuda önceden de bu köşede görüşlerimi yayınlamış bulunuyorum. İlgilenenler, internet sayfamızda yayınlanan yazılarımı taradıklarında, bu konudaki görüşlerimin oldukça kaydadeğer bir geçmişi olduğunu göreceklerdir.
Bu anlamda MÜSİAD tarafından "Ekonomik ve Sosyal Konsey"e sunulmuş olan bir raporda da "ÇSGB Teftiş Kurullarının Birleştirilmesi" talebi yer almıştır. Bu akılcı talebin iş ve sosyal güvenlik mevzuatındaki reformu tamamlayıcı ve ayağı yere basan bir talep olduğunda kuşku yoktur. Ekonomisi dünya ile yarışan bir Türkiye gerçeğinin vazgeçilmez unsurlarından biri de hararetle beklediğimiz bu "Teftiş Entegrasyonu"dur. Bakanlık kadrosundan bu yöndeki olumlu sinerjiyi doğru sonuca götürecek yasalaşma sürecinde, dikkat, cesaret ve etkinlik bekliyoruz.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesindeki bu teftiş kurulları içerisinde en eski ve köklü olanı, elbette "İş Teftiş Kurulu"dur. Bu Kurul, 3008 sayılı ilk İş Kanunu ile birlikte 1936 yılında kurulmuştur. Bu Kurulun teftiş alanı, etkinliği ve verimliliği, Türkiye'de mevcut teftiş standartları içerisinde seçkin ve üstün bir konumdadır. Bu Kurulun çalışmaları, doktora tezlerine ve birçok kitaba konu olmuştur. İş Teftiş Kurulu, kaynağını uluslararası sözleşmeden alan ilk ve tek teftiş kuruludur. Ve bu yönüyle "iş müfettişliği" uluslararası bir meslektir. 81 sayılı İLO sözleşmesine göre, kurulmuştur. Ve dünyanın birçok ülkesinde iş müfettişliği kurulu faaliyet göstermektedir. (Bkz. Arif Temir, "İş Müfettişlerinin İş Doyumu", Çelik İş Sendikası, Ankara 2002). Bugün ülkemizde hiçbir teftiş kurulunda olmayan muhteva zenginliği ve çeşitliliği de İş Teftiş Kurulu bünyesinde yaşanmaktadır. Mühendislik, sosyal bilimler, tıp vb bilim dallarında tahsillerini yapmış çok sayıda iş müfettişi, İş Teftiş Kurulu bünyesinde görev yapmaktadır. Bu nedenle birleşmenin İş Teftiş Kurulu Başkanlığı çatısı altında oluşturulmasının en doğru seçim olacağını değerlendiriyorum. Elbette böyle bir yeniden yapılanma, uluslararası sözleşmeye de uygun olacaktır.
Sonuç olarak, hemen söylemeliyim, "ÇSGB Teftiş Kurullarının Birleştirilmesi" hakkında her türlü olumlu gayret ve kararlılık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK'in tarihsel girişimi olarak kayıtlara geçecektir.
(Kaynak: Yeni Şafak | 12.09.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.