BASINDAN YAZILAR
Hak sahiplerinin ölüm aylığı / Tahsin Sınav - MuhasebeTR

Hak sahiplerinin ölüm aylığı / Tahsin Sınav

Ölüm aylığında "hak sahipliği" kavramını 04.04.2011 tarihli ve "Ölüm aylığım artar mı?" başlıklı yazımda ve yine 11.10.2010 tarihli ve "Boşanmış sigortalı kız ve ölüm aylığı" başlıklı yazımda da "ölüm aylığı" konusunu incelemiştim. Bu yazılarımda ölüm aylığı ve hak sahiplerine paylaştırılması konularını sorulan sorulara verdiğim cevaplar doğrultusunda ele almıştım. Buna göre, sigortalının ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve baba, hak sahibi olarak nitelendirilmektedir. Ölüm sigortasından eş ve çocuklar ile belirli şartlar dâhilinde sigortalının ana-babasına aylık bağlanmaktadır. Şöyle ki vefat eden sigortalının;

- Erkek ya da kadın olmasına bakılmaksızın dul eşine,

- Çalışmayan, çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan çocuklarına,

- Çalışamayacak durumdaki malul çocuklarına,

- Evli olmayan, evli olmakla birlikte sonradan boşanan veya dul kalan ve çalışmayan, çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarına,

- On sekiz yaşını, ortaöğretim görmesi halinde 20, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocuklarına,

- Çalışmayan, çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan ana-babasına,

- Sigortalının ölümünden sonra doğan çocuklarına, ölüm sigortasından aylık bağlanır.

Hak sahiplerince vefat eden sigortalının mirasının reddedilmiş olması, ölüm sigortasından aylık bağlanmasına engel değildir. Ve hak sahibi olan eş, çocuk ve anne-babaların, ölüm aylığındaki payları birbirinden farklıdır. Eş ve çocuklara bağlanan aylıklar toplamı, sigortalının aylığını aşıyorsa, bunların aylıklarından, payları gözetilerek bir indirime gidilmektedir.

Eşe bağlanan ölüm aylığı: Ölüm tarihinde sigortalı ile yasal evlilik bağlantısı bulunan eşine ölüm aylığı bağlanmaktadır. Yani vefat eden sigortalının dul eşi, hak sahibidir. Evlendiği takdirde, evlendiği tarihten itibaren hak sahipliğini kaybeder ve aylığı kesilir. Sigortalının dul eşine % 50, aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise sigortalı olarak çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle SGK'dan maaş bağlanmamış olması şartıyla % 75 oranında aylık bağlanır. Ölüm aylığı alan çocuğunun bulunması veya çalışması nedeniyle % 50 oranında ölüm aylığı bağlanan dul eşin, ileride çocuklarının hak sahibi niteliğini yitirmesi halinde aylık oranları, çocukların aylıklarının kesildiği tarihi izleyen aybaşından itibaren % 75'e yükseltilir.

Çocukların ölüm aylıkları: 5510 sayılı Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primleri ödeyerek çalışmayan (örneğin çıraklık okuluna devam edenler, zorunlu staj yapan üniversite öğrencileri prim ödemediğinden yetim aylığı alabilecektir) veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 1)Evli olup olmadığına bakılmaksızın, 18 yaşını, ortaöğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocuklarına, 2)Evli olup olmadığına bakılmaksızın, Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında yitirdiği tespit edilen çocuklarına, 3)Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kız çocuklarına, ölüm aylığı bağlanmaktadır. Vefat eden sigortalının, erkek, kız ya da malul çocuklarına bağlanan ölüm aylığının oranı, % 25'tir. Ancak çocuklardan, sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber, ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her biri için ölüm aylığı oranı % 50'dir.

Anne ve babanın ölüm aylığı: Aylıkta hak sahibi eş ve çocuklardan artan; 1)Hissenin bulunması halinde, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babasına, 2)Hisseye bakılmaksızın, gerekli şartları taşıyan ve 65 yaşın üstünde olan ana ve babasına, aylık bağlanmaktadır. 01.10.2008 tarihinden sonra ölen sigortalının anne/babasına ölüm aylığı bağlanabilmesi için;a)Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirin asgari ücretin net tutarından az olması, b)Gelir veya aylık bağlanmamış olması (diğer çocuklardan kazanılan gelir ve aylıklar hariç), c)Hak sahibi eş ya da çocuklardan artan hisse bulunması, gerekmektedir (65 yaşın üstünde olan anne-babaya diğer şartları sağlamak koşuluyla artan hisse şartı aranmaksızın aylık bağlanır). Yani sigortalının ölüm tarihinde veya sonradan eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların toplamı, hesaplanan ölüm aylığından az olursa, artan kısım, ölüm aylığına hak kazanan anne ve babasına eşit oranda paylaştırılır. Ancak, anne ve babanın her birinin hissesi, ölüm aylığının % 25'inden fazla olamaz. Anne ve babanın her ikisine aylık bağlandığında % 25 oranı ikiye bölünerek aylık hisseleri % 12,5 olarak belirlenir. Artan hissenin bulunmaması halinde anne ve babaya aylık bağlanmaz. Anne ve babanın 65 yaşın üstünde olması durumunda artan hisseye bakılmaz.

Paylaşım hakkında bir örneğin çözümünü şöyle yapabiliriz: Sigortalının ölümü halinde eş ve 2 bekâr kız çocuğu bulunması halinde, eşe %50 oranında, çocukların her birine ise %25 oranında aylık bağlanmaktadır. Sigortalının dul kalan eşi ile kız çocuklarından birisinin evlenmesi durumunda kalan çocuğun hissesi % 50'ye yükseltilmektedir.

SORULARA CEVAPLAR

Kıdem tazminatımı isteyebilir miyim?

Cemile CEYLAN: Tahsin Bey, ben internette yazılarınızı gördüm ve izninizle bir sorum olacak size. Yaklaşık 3 yıl 8 aydır araştırma görevlisi olarak çalışmaktayım ve yurtdışında eğitimime devam etmek istediğimden, bu ağustos ayı sonunda işyerimden ayrılıyorum. Kullanmadığım 14 işgünü iznim var ve bunun ücretini işyerimden alabilir miyim? Bir de kıdem tazminatı alma talebinde bulunabiliyor muyum? Bunun için yapılması gereken işlemler nelerdir?

C: Yurtdışında eğitimine devam etmek isteyen ve bu ağustos ayı sonunda işyerinden bu nedenle ayrılan okurum, kullanmadığı 14 işgünlük yıllık ücretli izninin ücretini işyeri işvereninden alabilir. Fakat istifaen ayrılması nedeniyle işvereninden kıdem tazminatını alma talebinde bulunamaz.

Annemin emeklilik tarihini öğrenebilir miyim?

Mert ATAYILMAZ: Ben, yurtdışında çalıştığım için annemin emeklilik tarihi hakkında bilgim yok. Annemin doğum tarihi, 08.06.1962; ilk SSK girişi 1997 Haziran ayı. Yaklaşık 2 ay yatırılmış. Daha sonra Nisan 2004'te bağ-kur isteğe bağlı 12.basamakta bugüne kadar ödendi. 1- Kaç yaşında emekli olur? 2- Kaç yıl daha prim ödeyeceğiz? 3- SGK'da son 3 sene SSK primi ödersek daha avantajlı demişler. Avantajı nedir?

C: Okuyucumun annesi, 50 yaşını 08.06.2012 tarihinde tamamlayacak. Bağ-kur isteğe bağlı sigortalılığıyla kısmî yaşlılık aylığı, 15 tam yıl, yani 5400 prim ödemesini tamamladığı tarihe göre belirlenecek emeklilik yaş şartına göre bağlanabilecektir. Eğer işçi olarak 3,5 yıl daha fiilî çalışma yapabilirse, toplam 3600 prim ödeme günüyle 58 yaşında kısmî yaşlılık aylığını SGK'ndan emekli olabilecektir.

İsteğe bağlı prim ödersem emeklilik sürem uzar mı?

Pakize OZOKCU: 23.05.1963 doğumluyum, 1984 yılında bir doğum yaptım. 21.09.1992 yılında ilk kez SSK'lı oldum. 2002-2004 yıllarında toplam 1080 gün isteğe bağlı prim günüm mevcut. 2005-2009 tarihlerinde aktif sigortalı olarak yeniden çalıştım. 5230 toplam ödenmiş prim günüm mevcut. 370 gün eksiğim bulunmaktadır. 370 gün isteğe bağlı prim öder isem emeklilik sürem uzar mı?

C: Okuyucum, sigortalılığı öncesinde doğum yaptığı için, doğum borçlanması yapamayacak; 20 yıllık sigortalılık süresini, 49 yaşını ve 5600 prim ödeme gününü tamamladığında emekli olabilecektir. 2005-2009 tarihlerinde aktif sigortalı olarak çalıştığı sürede son 7 yıllık prim ödeme döneminde 1260 günü aşkın işçi olarak -4/a sigortalısı olarak- prim ödeme süresi bozulmayacaksa ki 2002-2004 yıllarında toplam 1080 gün isteğe bağlı prim günü, SSK sigortalılığı kategorisinde değerlendirileceğinden; yeni ödenecek 370 prim ödeme günlük isteğe bağlı sigortalılık prim miktarı belirtilen yaşlılık aylığı şartlarını bozmayacak; 4/b sigortalılığı şartlarına geçilmeyecek ve emeklilik süresi uzamayacaktır.

Sigortalılık öncesi doğumlar için borçlanma yapılabilir mi?

Yasin YÖNDEM: Annem, 1958 doğumlu.1987 yılının haziran ayında sigortalı oldu. O tarihte 175 gün prim ödeme gün sayısı var. 1987 yılının aralık ayında işten çıktı. 2007'nin kasım ayından itibaren tekrar işe girdi ve bu zamana kadar da primleri eksiksiz ödeniyor. Toplamda 1416 gün prim ödeme gün sayısı var. 1975, 1978 ve 1980 tarihlerinde 3 çocuk doğurdu. Fakat bu tarihlerde sigortalı değildi ve çalışmıyordu. 3 sorum olacak. 1-Doğum borçlanması yapabilir mi? 2-Ne zaman emekli olur? 3-SGK'nın yayınladığı genelgeye göre başvurumuzun olumsuz sonuçlanması sonucunda mahkemeye başvurursak acaba ne gibi bir sonuç alabiliriz?

C: Okuyucumun annesi, 1975, 1978 ve 1980 yıllarındaki 3 doğumunu da bu tarihlerden önce sigortalı olmaması nedeniyle borçlanamaz. Ve mahkemeye başvurmasının hiçbir yararı olmaz. Okuyucumun annesi, 20 yıllık sigortalılık süresini, 44 yaşını ve 5225 prim ödeme gününü tamamladığında emekli olabilecektir.

(Kaynak: Yeni Şafak | 05.09.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM