BASINDAN YAZILAR
Ramazan yardımları vergiden düşülebilir / Ahmet Yavuz - MuhasebeTR

Ramazan yardımları vergiden düşülebilir / Ahmet Yavuz

Rahmet ve mağfiret ayı olan mübarek Ramazan'ı idrak ettiğimiz bu günlerde herkes bu iklimin nimetlerinden faydalanmanın yolunu arıyor.

Herkes elinden geldiğince ihtiyacı bulunanlara yardımda bulunmaya çalışıyor. Özellikle Afrika'da yaşanan insanlık dramı hepimizin gündeminde. Son 50 yılda görülen en büyük kuraklık sebebiyle Somali başta olmak üzere Kenya, Etiyopya ve Cibuti'de büyük bir kıtlık yaşanıyor. Bulundukları yerlerden göç etmek zorunda kalan binlerce insan, yiyecek ve barınma imkânı ümidiyle mülteci kamplarına akın ediyor. Yürüyerek yapılan bu göç sırasında zaten yıllardan beri açlığın pençesinde yaşayan insanların yüzlercesi yollarda hayatını kaybediyor. Yaşananlara muttali olan vatandaşlarımız da en azından sofrasından bir lokma göndermek için adeta yarışıyor. Geçen günlerde gazetemizde Fethullah Gülen Hocaefendi'nin; sesli ve yazılı eserlerinin telifinden elde ettiği gelirden bağışta bulunduğunu okuduk.

Milletimizin hamurunda bulunan bu yardımseverlik duygusu vergi kanunlarımızda da kendisine yer buluyor. Usul ve esaslara uyulması halinde yapılan yardımlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi'ne ait ticarî kazancın tespitinde gider olarak yazılabiliyor. Vergi kanunlarında indirim veya gider olarak kabul edilen bağış ve yardımlar, normalde kazancın belli bir oranıyla sınırlı. Ancak bazı müesseseler, gördükleri büyük fonksiyon sebebiyle özel imtiyaza sahip. Gıda bankacılığı kapsamında faaliyet gösteren vakıf ve dernekler bu müesseselere örnek verilebilir. Çünkü bu türdeki dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı gider yazılabiliyor. Ancak bunun için bazı şartlara uyulması lazım. Öncelikle yardımın kapsamı gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddeleriyle sınırlı. Ayrıca bu yardımların ayni olarak, dernek veya vakfa yapılması gerekiyor. Nakdi yardımlar için bu avantajlar geçerli değil. İhtiyacı bulunanlara doğrudan yardımı yapan kişi tarafından veya gıda bankacılığı yetkisi olmayan organizasyonlar aracılığıyla yapılacak yardımlar da bu avantajdan faydalanamıyor. Bağışı kabul edecek dernek veya vakfın tüzüğünde veya senedinde; ihtiyacı bulunanlara gıda, temizlik, giyecek ve yakacak yardımı yapabilmesine ilişkin hükümler bulunmalı. Bağışlar bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak şartıyla yapılmalı.

Gıda bankacılığı; bağışlanan veya üretim fazlası sağlığa uygun her türlü gıdayı tedarik eden, depolayan ve bu ürünleri doğrudan veya değişik yardım kuruluşları vasıtasıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştıran ve kâr amacı gütmeyen dernek ve vakıfların oluşturduğu organizasyonlar. Bu kurumlara yapılacak ve ticarî kazancın tespitinde gider olarak indirilecek bağışların tutarı ne kadar olursa olsun bağış yapılan dernek veya vakıf adına mutlaka fatura düzenlenmeli. Mala ilişkin bilgileri eksiksiz içerecek faturada mal bedeli olarak, bağışa konu malın maliyet bedeli yazılıyor. Ticarî kazanç dışında geliri olan (kira geliri, ziraî kazanç, arızî kazanç vs.) kişilerin bu bağışı beyannamelerinde indirim konusu yapmaları için herhangi bir belge düzenlemeleri gerekmiyor. Sadece bağış yapılan malın alımına ilişkin belgelerin saklanması yeterli. Dernek ve vakıflar da kendi mevzuatlarının öngördüğü belgeleri düzenleyip bir örneğini bağış yapanlara vermeli.

Bu teslimler KDV'den istisna tutulduğu için faturada "İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır." ibaresine yer verilmeli. Bu faturalar bir yandan gelir bir yandan da gider yazılmak suretiyle kayıtlara intikal ettiriliyor. Ticarî kazanç sahipleri ile Kurumlar Vergisi mükellefleri bu bağışları kayıtlara doğrudan yansıttıkları için işletmenin kâr veya zararda olması bağışın gider olarak kabul edilmesini etkilemiyor. Yani firma zarar etmiş ve herhangi bir vergi matrahı beyan etmeyecek olsa bile bu bağışlar gider olarak yazılıyor. Bağışın yapıldığı yıl uğranılan zarar sonraki yıllarda mahsup edilebileceği için bu bağışların sonraki yıllara ilişkin vergi matrahlarını düşürmesi söz konusu oluyor.

SMS YOLUYLA YAPILAN YARDIMLAR

Yukarıda anlattığım yardım biçimi vergi mükellefleri tarafından yapılabilecek biraz büyük çaplı yardımlar. Bir de hemen herkeste bulunan cep telefonları vasıtasıyla yapılan yardımlar bulunuyor. Neredeyse tüm yardım kurumları GSM firmaları vasıtasıyla belli numaralara atılan mesajlarla yardım topluyor. Bu yardım mesajlarına ait tutarlar GSM firmaları tarafından müşterilerden tahsil edilmekte ve yardım kuruluşlarına aktarılmakta. Vergi uygulamaları açısından bakıldığında atılan bu mesajlar yardım olarak kabul edildiğinden herhangi bir vergiye tabi tutulmuyor. Yani abonelerin attığı mesajdan sadece yardım tutarı tahsil ediliyor. GSM firmasının abonelerine gönderdiği faturada yardım tutarı, Özel İletişim Vergisi ve KDV matrahına dahil edilmiyor. Hazır kartlarla yapılan bağışlarda KDV önceden ödendiği için bağışın KDV dahil tutar olarak yardım kuruluşuna aktarılması ve aktarılan verginin GSM firması tarafından indirim konusu yapılması gerekiyor.

Personele yapılan yardımlar vergiye tâbi

Bazı işverenler çalışanlarına erzak yardımı, bayramlık vs. destekler vererek Ramazan'ın işyerinde de hissedilmesini ve şevkle karşılanmasını sağlamayı amaçlıyor. Bu tür yardımların Gelir/Kurumlar Vergisi matrahından gider olarak indirilmesi mümkün. Ancak vergi kanunlarına göre bu yardımlar üzerinden vergi hesaplanması gerekiyor. Çünkü çalışanlara dağıtılan erzak bedeli de, verilen bayram yardımı da onlara verilen ayın (mal) hükmünde olup, 'ayni ücret' olarak dikkate alınmalı. Ücret olarak kabul edilen bu yardımların brüt bedeli üzerinden Gelir ve Damga Vergisi hesaplanması gerekiyor. Yani iftar yemeği, erzak veya bayramlık olarak alınan hediyelerin KDV dahil toplam tutarı, çalışanın ücretinin vergilendirildiği oranda vergi alınıyor. Bu mal ve hizmetlerin alımında yüklenilen KDV'ler ise şirketin hesaplanan KDV'sinden indirilemiyor. Çünkü şirketler ticarî kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesiyle ilgili mal ve hizmet alımlarında yüklendikleri KDV'leri indirebiliyor. Bu tür harcamalarda işletmeler nihai tüketici konumunda olduklarından KDV'yi indirim konusu yapamaz. Çalışanlara, müşterilere, bayilere verilen iftarların kayıtlara temsil ağırlama gideri olarak intikal ettirilmesi mümkün. Bu şekilde yapılan harcamaların KDV'si de indirilebiliyor. Ayrıca bu harcamaların herhangi bir şekilde stopaja tabi tutulması, yani Gelir ve Damga Vergisi hesaplanması da söz konusu olmaz.

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 08.08.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM