Kıdem tazminatının yeni ve kapsamlı yasalaştırmaya konu edilme zamanının gelip gelmediği sosyolojik ve siyasal çözümlemelerle ortaya konulabilir. Çözüme dönük niyetlerin yoğun bir popülizm ile hemen kadük bırakılmaya çalışıldığını, kamuoyu da iyi bilmektedir. Kamu sektörü sendikacılığının olumsuz basıncı ile 4857 sayılı İş Kanunu reformu sırasında çözümsüzlüğe mahkûm edilen kıdem tazminatı sorunu, halen mahkûmiyetinden kurtulamadı. Örgütlenmesi ve faaliyetleri itibariyle özel sektör işyerlerindeki yapılanması ağırlık taşıyan Hak-İş Konfederasyonu'na bağlı sendikalar ve Hak-İş, kıdem tazminatı fonu kurularak sorunun çözümünü cesaretle ve akılcılıkla desteklemektedir. (Bak. Genel Başkan Mahmut ARSLAN'ın açıklaması. Yeni Şafak, 15.07.2011, s.7). Çünkü özel sektör işçilerinin %93'ünün kıdem tazminatını hak edemedikleri, ancak %7'sinin hak edebildiği; bunların da %5'inin kıdem tazminatını alamadığı belirlenmiş bulunuyor. Bu gerçek nedeniyle, kıdem tazminatı hakkının yasal çerçevede işlerlik gösteremediği değerlendirilebiliyor. Yasal olumsuzlukların bilimsel analizleri de yoğun bir şekilde yapılarak, her yeni Hükümet Programı'nda yeniden düzenlenmesi öngörülen kıdem tazminatı sorununda, çözüme ilişkin siyasî irade oluşumu hususunda yol alınmaya başlanmalıdır. Kıdem Tazminatı Fonu
Basında yeni bir yasalaştırma girişiminden söz ediliyor (bkz.resulkurt.com). Bu kımıldama, sonunun kangrenleşmesini önlemede başarılı olur, İnşaallah! Buna göre;
-Fon'a çalışandan kesinti olmayacak,
-Kıdem Tazminatı Fonu oluşturulacak. Fona işverenler ücretin yüzde 3'ü oranında katkı payı ödeyecek. İşçilerden kesinti yapılmayacak.
-Kıdem tazminatı, mevcut sistemde olduğu gibi her çalışma yılı için bir aylık ücret tutarında ödenecek.
-Kıdem tazminatı ödemelerinde ücretin son yılın ortalaması baz alınacak.
-10 yılını dolduran çalışanlar, istediği takdirde tazminatını çekebilecek.
-Çalışan 10 yılını doldurmamışsa ölüm ve malullük halinde para ödenecek.
-İstifa eden çalışanların tazminatları yanmayacak. Bir kişi birkaç işyerinde çalışmış olsa dahi tazminatlarının hepsi devlet güvencesinde olacak.
İstifa edersem "kıdem tazminatı" alabilir miyim?
Ahmet TEZİ: Tahsin Bey, 1975 doğumluyum ve 1993 yılında 3 aylık çalışmışlık süresi ile SSK sigorta başlangıcım vardır. Daha sonra 1998 tarihine kadar çalışmadım. Ve Ocak 1998 ayında özel bir bankada göreve başladım. Halen kesintisiz olarak, 13 yıl 5 aydır çalışmaya devam etmekteyim. Sorum, kendi isteğimle istifa edersem "kıdem tazminatı" alabilir miyim? Nasıl hareket etmeliyim?
C: Okuyucum için 1993 yılındaki sigortalılık başlangıcına ilişkin işe giriş bildirimi doğrultusunda 3 aylık sigortalılık süresinde primleri ödenmişse, bu tarihten itibaren en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve en az 3600 prim ödeme günü hesaplanacaktır. Buna göre, en az 15 yıllık sigortalılık süresi, 2008 yılında dolmuştur. Ve en az 3600 prim ödeme günü de halen kesintisiz olarak sürdürdüğü aynı Bankadaki 13 yıl 5 aylık çalışmasına 3 aylık ilk sigortalılık dönemi prim ödemesi de eklendiğinde, tamamlanmış olmalıdır. Bu durumun varsa Banka Emekli Sandığı'ndan alınacak belge ve SGK'dan alınacak belge ile kanıtlaması yapılarak, işverene ibrazı sağlanabiliyorsa, istifa edilerek işverenden kıdem tazminatı istenebilecektir.
Belediye ve İl Özel İdaresinde Sözleşmeli Çalışanlar
Demirhan GÜZEL: Tahsin Bey, merhaba. Ben, Ordu İl Özel İdaresinde Sözleşmeli pozisyonda İnşaat Mühendisi olarak çalışmaktayım. 04.07.2011 tarihli Belediye ve Özel İdare Sözleşmelileri" yazınızı okudum. Sizi tebrik ediyorum, ağzınıza ve kaleminize sağlık. Çünkü bizlerin yani sözleşmelilerin tercümanı oldunuz. Hakikaten sözleşmelilere kadro verilme işi hiç yokken ben hayatımı bu şekilde idame ettirteceğim diyordum hatta 1 ömür böyle geçer mi? diyordum. Çünkü aynı kurumda aynı işi yapıp aynı yetkilere sahip olup ama maddi manevi olarak ayırtedilmek çok hoş bir şey olmasa gerek. Sayın Başbakanımız 16.04.2011 tarihinde Memur-Sen Kongresi'nde yaptığı açıklamada, "tüm sözleşmelileri kadroya alacağız, hangi kurumda çalışırsa çalışsın." demesi bunu defalarca katıldığı her programlarda söylemesi, bizleri, yani benim gibi çalışanları umutlandırdı. Ancak 04.06.2011 tarihinde çıkan 632 sayılı K.H.K açıkçası sizin de yazınızda belirttiğiniz gibi hüsrana uğradık. Çünkü baştan tüm sözleşmeliler denmeseydi bu kadar umutlanmazdık. Artık olan oldu, İnşallah hükümet, verdiği sözde durur. Çünkü seçimden önce seçim sonrası bu işi çözeceğiz diye söz verdi. En kötü ihtimal yargıya gider artık orda ne olur olmaz, Allah bilir. Ben bu konuyu bir anlamda mağduriyetimizi dile getirdiğiniz için size şahsım adıma teşekkür ederim.
Ben de başta Demirhan GÜZEL'e ve sair okuyucularıma sorunlarının acilen çözüme kovuşmasını temenni ettiğimi tekrar belirterek teşekkür ediyorum.
(Kaynak: Yeni Şafak | 18.07.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.