Normal şartlarda vergi kanunlarımızda mükelleflere ait bilgiler sır olarak saklanmalı ve üçüncü kişilere bildirilmemelidir.
Vergi mahremiyeti denen bu müessesede mükellefin cirosu, borçları, bilançosu, beyan ettiği matrah, ödediği vergi, mal aldığı satıcılar, müşterileri gibi ticarî bilgiler kimseyle paylaşılamaz. Ancak bu güvencenin birtakım istisnaları var. Bunlardan biri de mükelleflerin Maliye'ye olan belirli tutar üzerindeki borçları ödememeleri halinde bu borçluların kamuoyuna ilan edilmesi uygulaması. Vergi Usul Kanunu'nun 5. maddesinde, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığı'nca açıklanabilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller tebliğlerle düzenleniyor. Bakanlık, bu yetkiye istinaden yüksek tutarlı borcu olan mükellefleri vergi dairelerinin ilana mahsus yerlerinde ilan ediyor. Böylece mükelleflerin kamuoyu nezdinde Maliye'ye borcu olanlar olarak algılanmak istemeyeceklerinden hareketle borçlarını ödeyecekleri varsayılıyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu müeyyide biraz daha ağırlaştırıldı. Artık belirli tutarın üstünde borcu olan mükellefler, kurumun internet sitesinde de yayınlanacak.
Esasen kendi beyanına göre vergi hesaplanan mükelleflerin bu şekilde 'vergi yüzsüzü' adı altında ilan edilmesi adil gelmiyor bana. Çünkü bu mükellefler kendi hesaplarında bir hileye başvurmadan kâr beyan etmiş ve vergi hesaplanmasına yol açmışlar. Daha sonra yaşadıkları nakit sorunu sebebiyle borçlarını ödeyememiş olabilirler. Ancak bu durumda olanların borçlarını 6111 sayılı af kanunu kapsamında yapılandırmaları veya normal zamanda da tecil ettirerek taksitlere bölmeleri mümkün.
Öte yandan Maliye'nin alacaklarını tahsil için kullanabileceği birçok cebri yol var. Maliye, haciz gibi sonuçları çok daha ağır olacak yöntemlere başvurmadan bu şekilde ilanlarla mükelleflerin borçlarını ödemelerini sağlamak istiyor.
200 bin TL'yi aşan borçlar DUYURULUYOR
Bu yıl yapılacak ilan kapsamına 31.12.2010 tarihi itibarıyla her bir vergi dairesine 200 bin TL ve üzeri tutarda borcu olup da 30.6.2011 itibarıyla bu borçlarını ödememiş olan borçlular giriyor. Ayrıca 1.6.2010 ile 31.5.2011 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyat da kapsama dahil olacak. Yani vadesi 31.12.2010 ve daha önceki tarihlerde dolan ve 30.6.2011 tarihine kadar ödenmemiş olan 200 bin TL ve üzeri borçlular ilan edilecek. Bu tutar, her bir vergi dairesi itibarıyla dikkate alınacak. Borcun mahiyeti önem arz etmiyor. Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, stopaj, geçici vergi, KDV ve vergi cezaları ile 31.12.2010 tarihine kadar işlemiş olan gecikme zamları, gecikme faizleri ve sair amme borçları ilana konu olabilecek. Toplam tutarı belirlerken 1.6.2010 ile 31.5.2011 tarihleri arasında inceleme gibi sebeplerle ortaya çıkan ve kesinleşen tutarlar da dikkate alınacak. Söz konusu borçları ödememiş olan mükellefler ve tutarlar listelenerek 15 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasında ilgili vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerine asılacak. Ayrıca listeler 5 Eylül'den sonra Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinden açıklanacak.
Aftan faydalananlar açıklanmayacak
Geçtiğimiz aylarda başvuru süresi sona eren vergi affının borçları yapılandırma bölümünden faydalanan mükellefler boçlular listesinde ilan edilmekten kurtulacak. Çünkü bu durumdakiler borçlarını belirli periyotlarla ödemek üzere devletle mutabakat sağladı. Aynı şekilde geçtiğimiz yıllarda çıkarılan taksitlendirmelere ve borç yapılandırmalarına müracaat eden mükellefler de ilan listesine alınmayacak. Ayrıca henüz tarh edilmeyen vergiler ile davası devam eden tarhiyat bu tutara dahil edilmeyecek. Yani eski yıllarla ilgili olarak incelenen ve hakkında bir vergi raporu yazılan mükellef eğer bu tarhiyatın hukukî olmadığını düşünmüş ve mahkemeye müracaat etmişse kişinin borçlu olması için ilk derece mahkemesinin tamamlanması gerekiyor.
Bu listede yer almamak, alıcı ve satıcılar nezdinde sıkıntılara düşmemek için mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairelerine müracaat ederek ilan kapsamında borçlarının olup olmadığını öğrenmeleri, borcun varlığı halinde en azından bir kısmını ödeyerek veya tecil ettirerek ilan listesinden çıkmayı sağlamaları gerekiyor.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 18.07.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.