Pazartesi günü haziran ayı enflasyon gerçekleşmeleri açıklandı.
Açıklanan rakamlar Merkez Bankası beklentileri paralelinde çıktı. Rakamları hatırlayacak olursak tüketici fiyatlarında aylık bazda %1,43 oranında gerileme, üretici fiyatlarında ise %0.01 artış olduğu açıklandı. Yani TÜFE'de önemli bir düşüş olurken, ÜFE'de herhangi bir değişiklik meydana gelmemiş oldu. Rakamları yıllık bazda hatırlayacak olursak hazirandan-hazirana TÜFE %6,24, ÜFE %10,19 olarak gerçekleşti.
TÜİK tarafından yapılan açıklamada haziran ayında TÜFE endeksinde, kapsamdaki 445 maddenin 101'inin ortalama fiyatında değişiklik olmazken, 220 maddenin ortalama fiyatında artış, 124 maddenin ortalama fiyatında azalış, ÜFE bakımından ise kapsanan 785 maddenin 159'unda değişme olmazken, 430'unda artış, 196'sında düşüş olduğu ifade edilmiştir.
TÜFE'de aslında, özellikle meyve fiyatlarında meydana gelen beklenenin üzerindeki yüksek artıştan dolayı işlenmemiş gıda fiyatlarında mayıs ayında meydana gelen %2,42'ik artışta da bir düzelme olduğunu söylemek mümkün. Böylece TÜFE'deki genel aylık enflasyon trendinin yaz aylarında aşağı yönlü olmasının bu yılki başlangıç ayında bir aylık gecikme görülmüş oldu.
Aylık TÜFE gerçekleşmesi özellikle Merkez Bankası'nın tahminlerinin piyasa beklentileri ile uyum gösteriyor olup olmaması bakımından önemliydi. Çünkü Merkez Bankası 23 Haziran'da yayınladığı Para Politikası Kurulu toplantı özetinde; "Mayıs ayında sıçrama gösteren işlenmemiş gıda fiyatlarının haziran ayında belirgin bir düşüş göstereceğini ve bu düzeltmeyle yıllık enflasyonun, Enflasyon Raporu'nda öngörülen seviyelere döneceğini not etmiştir" şeklinde bir ifade yer almaktaydı. Bu nedenle özellikle ilk üç aylık büyüme verilerinde %11 ile dünya rekorunun kırılmasının ardından, piyasalarda dillendirilmeye başlanılan; "Acaba; önce Merkez Bankası, arkasından da BDDK tarafından alınan tedbirler piyasayı soğutmakta yetersiz mi kalıyor" gibi endişelere yer kalmamış oldu. Bu nedenle açıklanan rakamlar, piyasaların özellikle Merkez Bankası'na güvenin pekişmesi bakımından daha fazla anlam ifade etmektedir.
Herkesin farkında olduğu üzere cari açık artış trendinde, alınan tedbirlerin etkisiyle mayıs ayından itibaren bir aşağıya dönüş başlamış oldu. Bir yandan da büyümenin birdenbire değil, zaman içerisinde daha makul bir seviyeye çekilmesi ve ekonomide ithalata dayalı büyüme yerine üretim ve ihracata dayalı bir büyüme yapısının inşa edilmesine ihtiyaç var. Zaten yeni dönemde hükümetten beklenilen en önemli makas değişimi budur. Yoksa günü kurtarma anlamında ve bir anlamda da panik tedbir önerileri ile piyasalarda dalgalanma yaratılması, ekonomi yönetimine olan güveni olumsuz yönde etkileyecektir.
Alınan tedbir zamanlamaları ve soğukkanlı tavır ile ekonomi yönetimi durumun farkında olduğunu net olarak göstermektedir. Ekonomi yönetimi gerekli olan makas değişikliğini panik haliyle, değil aracı fazla sarsmadan gerçekleştirecek ustalık ve beceriye sahiptir.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 06.07.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.