Batılı toplumlarda başarıyla uygulanan ve temel sigorta kolları arasında yer alan aile sigortasının ne anlama geldiğini ve kapsamını kısa bir yazı dizisi halinde sizlere aktardık. Hatta bu konudaki ilk yazımızda, CHP'nin bir seçim vaadi olarak ortaya koyduğu aile sigortası projesinin toplumumuzda oluşturduğu algıya da değineceğimizi belirtmiştik. Sonradan bu fikrimizden vazgeçtik. Çünkü seçimler sonrasında bu konu ister istemez rafa kaldırılmış oldu. Gerçi aile sigortası projesi, gördüğü ilgi nedeniyle, bundan sonraki seçim süreçlerinin de ana propaganda malzemelerinden biri olacaktır.
Ancak okurlarımızdan Mete Eker'in konu hakkındaki düşünce ve görüşlerini içeren maili, bize sıcağı sıcağına bu konuya devam etmemiz gerektiği gösterdi. Öncelikle okurumuzun mailini sizlerle paylaşmak isterim.
KAYIT DIŞI FAKTÖRÜ
"Sayın Kapan, Yeni Asır Gazetesi'ndeki yazılarınızı sürekli izliyorum. Aile sigortası ile ilgili 3 bölüm halindeki yazılarınızı okudum. Görüşlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Aile sigortası ile dar gelirlilere 600 lira ile bin 250 lira arasında yardım yapılacağı belirtiliyor, karşı görüşte olanlar da 7 milyar lira kaynağın nereden bulunacağını belirtiyor. Bana göre ortada bir hesap hatası var. Verilecek 600 lira yardım, kayıt dışı çalışmayı özendirir.
Ekonomimizin zaten yüzde 45'i kayıt dışı. İnsanlar, hem yardım alıp hem de kayıt dışı çalışmayı tercih edecektir.
Avrupa'daki gelişmiş ve kayıt dışının çok az olduğu ülkelerle mukayese etmek hatalıdır. 600 liralık aile sigortası ödemesi, 750 TL civarında olan asgari ücretin ekonomik gerçeklere dayanmadan aşırı artmasına, mevcut işçi ve memur ücretlerinin de anormal düzeyde yükselmesine sebep olacaktır.
EKONOMİK DENGELER
Bu durum, ekonominin dengeleri içinde kamuya ve özel sektöre aşırı mali yükü getirir. Sonuçta üretim maliyetlerinin hızla artması, maliyet enflasyonu ve faiz sarmalına tekrar girilmesini tetikler. Ayrıca iç ve dış piyasalardaki rekabet gücü de olumsuz yönde etkilenir. Hiç çalışmayana verilecek karşılıksız yardımlar, 30 yıl çalışarak emekli olanların maaşlarının da artırılmasını zorunlu kılacaktır. Sonuçta artan maliyetler tüm dengeleri olumsuz etkiler.
Aile sigortasının ülkeye maliyeti hesaplanırken, sadece fakir sayısı ile 600 liranın çarpılması sonucunda bulunan maliyet haricinde, yukarıda belirttiğim maliyetlerin de hesaplanarak ona göre projelendirilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Saygılarımla Mete Eker-İzmir."
YOKSULLUK HARİTASI
CHP'nin aile sigortası projesi neticede bir seçim vaadi. Bir çok eksik ve belirsiz yönü olmasına rağmen, yine de bir proje sunumu açısından olumluydu. Fakat proje kısa sürede her aileye 600 TL ödeme yapılacak şeklinde tek ve slogan bir cümleye dönüştürüldü. Belki de siyasetin doğası bunu gerektiriyordu. Buna bağlı olarak da proje, gerekli kaynağın sağlanıp sağlanamayacağı, sağlanacaksa nereden karşılanacağı şeklinde olması gereken en son noktada sorgulanmaya başlandı. Okurumuz Mete Eker'in düşünceleri de projenin uygulanması halinde, muhtemel makro ekonomik etkilerini içeriyor.
Sonuçta bunlar siyasal tercih konusu. Biz olayın sosyal güvenlik boyutundan bakıp teknik yönüyle değerlendirme yapmak istedik.
Önce, CHP'nin aile sigortasının içeriğine yönelik daha detaylı bilgiler vermekte yarar var. Kısacası aile sigortasının uygulanması için bir "Aile Sigortası Kurumu'nun (AS-KUR)" kurulması öngörülüyor. Bu kurumun çatısı altında halen mevcut Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü yanında yeni kurulacak Aile Sigortası Genel Müdürlüğü de yer alacak.
Projenin hayata geçirilmesi için, öncelikle bir yoksulluk eşiği belirlenip, bu sınıra göre ülkenin yoksulluk haritası çıkarılacak. Belirlenen sınırın altında geliri olan ailelerin, aylık gelirlerine en azından yoksulluk sınırının üzerine çıkabilecekleri kadar takviye yapılacak. Bu takviyeler yetişkin, çocuk, çocuk eğitim, yaşlı, sosyal uyum, engelli, sağlık ve aile desteği olmak üzere çeşitli adlar altında yapılacak.
Şu anda ülkemizde sosyal yardım olarak, biraz dağınık da olsa başta sosyal yardımlaşma vakıfları ve sosyal hizmetler il müdürlükleri olmak üzere bir çok kamu kurum ve kuruluşu tarafından yapılan, çok sayıda yardım ve destek buluyor. Bütün bu yardımlar kaldırılmayacak, hatta aynı kuruluşlar tarafından yapılmaya devam edecek.
Ancak bu yardımlar aynı bilgi işlem alt yapısına taşınacağından, ailenin yoksulluk eşiğinin altında kalıp kalmadığının tespitinde ve yoksulluk eşiğinin altında kalan ailelere yapılacak destek miktarı belirlenirken, diğer ödemeler de dikkate alınacak.
ŞARTLAR NELER?
Kapsama alınıp destekten yararlananlar genel sağlık sigortalısı da olacak. Göz önünde bulundurulacak temel ilke, ailede geçimi temin edecek kişinin işsiz olması. İş-Kur'a kaydını yaptırmış ve kendisine önerilen işi de geçerli mazereti olmaksızın reddetmemiş olması. Keza İş-Kur'un açtığı mesleki kurslara devam etmesi.
Aksi halde ailesi, aile sigortası kapsamı dışına çıkmış olacak. Yine aileden bir kişi, SGK ya da benzeri sosyal güvenlik kuruluşundan (yurt içi-dışı) gelir ve aylık almaktaysa da aile sigortasının kapsamı dışında kalacak.
Her ne kadar adına aile sigortası denmiş olsa bile ortaya konulan modelin, batılı örneklerinde olduğu gibi bir sosyal sigorta uygulaması olmadığı açık.
Sunulan model kısaca bir sosyal yardım projesidir. Bu projenin değerlendirmesi ve konu hakkındaki olumlu ve olumsuz düşüncelerimizi bir sonraki yazıda etraflıca ele alacağız.
(Kaynak: Yeni Asır | 22.06.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.