Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde mükellef odaklı idare anlayışının bir yansıması olarak, mükellefler için idari yollara başvuru rehberi yayınlandı.
Mükellefi bilgilendirme amaçlı hazırlanan bu rehberde öncelikle tarhiyat yani, vergi ve ceza talep edilmesi yöntemleri tanımlandıktan sonra başlıca idari başvuru yolları ayrıntılı olarak açıklanmaya çalışılmıştır.
Rehberde de belirtildiği üzere mükelleflerin başlıca idari yollara başvuru yöntemi üç tanedir. Bunlar;
· Uzlaşma
· Cezada indirim
· Düzeltme ve şikayet yoluyla müracaat.
Rehberde bunların her biri hakkında ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.
Bu idari yollardan en sık başvurulanı uzlaşma için idareye müracaattır. Uzlaşma, tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası olarak ikiye ayrılmaktadır. Sonuçları itibarıyla aynı olan her iki uzlaşma şeklinde yegane farklılık tarhiyat öncesi uzlaşmada özel usulsüzlük cezalarının da kapsama girmesidir.
Uzlaşma, mükellefe idare ile anlaşma hakkını sağladığı için uzlaşma sonucu antlaşmayla bittiği takdirde olay sonuçlanmış olur. Uzlaşılan bir konu tekrar yargı mercilerine taşınamaz ancak uzlaşma görüşmesi sonucu uzlaşma sağlanamazsa mükellefin yargıya gitme hakkı vardır.
Uzlaşma bölümünde ayrıca yetkileri itibarıyla uzlaşma komisyonları belirtilmiştir. Yetkiler itibarıyla uzlaşma komisyonları vergi dairesi, Vergi Dairesi Başkanlığı olmak üzere taşrada iki, koordinasyon ve merkezi uzlaşma komisyonu şeklinde merkezde de iki olmak üzere dörde ayrılmaktadır. Aslında bu komisyonların bakacak olduğu uzlaşma görüşmeleri konular itibarıyla değil sadece yapılan tarhiyatın tutarı itibarıyla belirlenmektedir.
Mükellefin yapılan tarhiyat ile ilgili bir diğer başvuru yolu cezalarda indirim talep etmesidir. Uygulamada uzlaşma yolu daha yaygın ve sonuçları itibarıyla daha genel ve özellikle de cezalar bakımından yapılan indirimlerin daha fazla olması nedeniyle, bu yola daha ziyade uzlaşma kapsamına girmeyin özel usulsüzlük cezaları için gidilmektedir.
Mükellefin idareye başvurmasının bir diğer nedeni vergi hataları ve bu hataların düzeltilmesi için yapılan başvurulardır. Mükellef yapılan tarhiyatın yanlış olduğunu düşünüyorsa, öncelikle vergi dairesine düzeltme için başvurması gerekiyor. Başvuru vergi dairesi tarafından reddedilirse, bu defa mükellef şikayet yolu ile Gelir İdaresi Başkalığı'na müracaat edebiliyor.
Bu haklar idari birimler tarafından objektif ölçüde değerlendirildiği zaman mükellef hukuku gözetilmiş ve gerçek anlamda mükellef odaklı idare anlayışına uygun davranılmış olacaktır. Bunun için idari birimlerin merkezden taşraya kadar tarhiyatı talep edene göre değil, yapılan tarhiyatın mahiyetine göre objektif ölçülerde yetki kullanmaları gerekmektedir. Elbette bu noktada inceleme raporlarının bir ayrıcalığı olacaktır. Bu raporların vergi dairesi veya Vergi Dairesi Başkanlığı bünyesinde değil Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde değerlendirilip, rapor vergi hatası taşıyor ise bu hataların mutlaka düzeltilmesi yoluna gidilmelidir.
Gelir İdaresi Başkanlığı'nın hiçbir zaman "yazılan merkezi denetim elemanı raporudur, ben bu rapor üzerinde yorum yapmayayım siz konuyu yargıya götürünüz" anlayışı içerisinde olmaması gerekmektedir. Gerçi 2010 yılında yapılan yasal düzenleme ve arkasından çıkarılan yönetmelikler ile merkezi rapor okuma komisyonu oluşturulmuştur. Normal olarak bu komisyondan hatalı raporların geçmemesi beklenir. İlk anda görülen aksaklıkların zaman içerisinde ortadan kalkacağını ümit ediyoruz. Ancak, tüm raporlar bu komisyona gelmeyeceğinden Gelir İdaresi kendisine yapılan başvuruları cesaret ve inisiyatif ile değerlendirmelidir.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 08.06.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.