Üç aylık bütçe gerçekleşmeleri / Osman Arıoğlu

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2011 yılı ilk üç aylık bütçe gerçekleşmelerini kamuoyu ile paylaştı.

Rakamlar yaklaşan seçimlere rağmen kamu harcamalarında herhangi bir olumsuz gidişin olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Buna göre, 2011 yılı ilk üç aylık bütçe gerçekleşmelerine ilişkin özet tablo aşağıdaki gibi olmuştur:

Bütçe kalemi Geçen yılın aynı dönemine göre artış oranı % Gerçekleşme Milyar TL

Merkezi yönetim bütçe giderleri 6,6 72,9

Faiz hariç bütçe giderleri 10,3 58,9

Merkezi yönetim bütçe gelirleri 20,5 68,7

Genel bütçe vergi gelirleri 19,9 57,5

Bu sonuçlara göre;

· Bütçe açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 63,6 oranında azalarak 4,1 milyar,

· Faiz dışı fazla ise 2,7 kat artarak 9,7 milyar

TL olarak gerçekleşmiştir.

Harcamalar kısmında mart ayındaki en önemli artış kaleminin başında %27,7 ile cari transferlerde olmasını bu dönemde özellikle dar gelirli emekli aylıklarındaki zamlar gibi sosyal harcamalara yönelimin bir göstergesi olarak ifade edebiliriz. Buna karşılık faiz giderlerindeki azalma sürecinin devam ettiğini de yine memnuniyetle belirtmeliyiz.

Vergi gelirlerindeki gerçekleşmelere bakıldığında, en dikkat çekici artış kalemi %41,7 ile kurumlar vergisi, daha açık deyimiyle 2010 yılı son dönemine ait geçici vergi olmuştur. Kurumlar vergisinden sonraki en önemli artış kalemini ise %34,1 ile ithalde alınan KDV oluşturmaktadır. Ayrıca bu dönemde dahilde alınan KDV'de %26,3'lük artış iç piyasadaki talep canlılığının en önemli göstergesini oluşturmaktadır.

Bu dönemde piyasadaki canlılığın bir diğer göstergesi de elbette harçlar ve damga vergisindeki artışlara bakıldığında görülmektedir. Her iki kalemdeki artış da %20'nin üzerinde olmuştur.

Vergi gelirlerindeki bu artış rakamları öteden beri üzerinde durulan ithalattaki canlılığın ve cari açığın seyrinin de açık bir göstergesi mahiyetindedir. İthalde alınan KDV'de bir önceki aya göre gelişmeye baktığımızda ise %23,5'lik bir artışın olduğu görülmektedir. Bu da Merkez Bankası'nın cari açığa karşı karşılık oranlarında mart ayında yapmış olduğu artışın ne derece haklı olduğunu göstermektedir. İthal KDV'de ocak ayına göre şubat ayında meydana gelen artış oranı ise %33,9 idi. Yani on puan daha fazlaydı. Alınan tedbirlerin etkisini göstermeye başladığını ve cari açıktaki artış trendinde bir yavaşlama olduğunu söylemek mümkündür.

Aslında dünyada bu kadar hızlı değişmenin olduğu, ABD'nin üçüncü parti para basma alt yapısının hazırlandığı, Avrupa'da her geçen gün bir başka ülkeden sıkıntılı haberin geldiği bir ortamda döviz kurlarının düşmesini engellemek kolay değildir. Alınan tedbirler daha ziyade kurdaki dalga boyunun düşük olmasını sağlayabilecektir. Bunun için daha önce de bu köşede belirttiğimiz üzere ithalata yönelik bazı fiziki tedbirlerin alınması gereği kaçınılmazdır. Kore'nin kendi sanayisini korumak için IPAD'in ülkeye girişini nasıl engellediğini basından izledik.

Dünyadaki ve özellikle ABD'deki gelişmelerin bilinen ekonomi kuramlarının biraz dışına taştığını, yeni bir dünya kurulmasına doğru yol alındığını fark etmemiz gerekiyor. Bu dönemde en önemli konunun yatırım, üretim ve Ar-Ge olduğunu hiç ama hiç unutmamalıyız. Onun için de klasik dolaylı-dolaysız vergi geyiklerine kulak asmamalıyız. Bu konuyu bir başka yazıda daha ayrıntılı tartışacağız.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 20.04.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.