BASINDAN YAZILAR
İ. Halil BAĞDANLI - Gelirin Vergilendirilmesinde Karşılaşılan Sorunlar - MuhasebeTR

İ. Halil BAĞDANLI - Gelirin Vergilendirilmesinde Karşılaşılan Sorunlar

Türkiye gibi ciddi bir yapısal değişim sürecine giren ve ağır bir borç yükü içinde bulunan bir ülkenin çözmesi gereken birinci ve öncelikli sorun, hiç şüphesiz kamu finansman ihtiyacının sağlıklı kaynaklarla karşılanması sorunudur. Zira, sağlıktan, eğitime, adaletten, savunmaya hangi alanda daha iyi bir yapılanma talep edilirse edilsin sürekli olarak gündeme sağlıklı kaynak sorunu gelmektedir. Ancak, kamu finansman ihtiyacının ağırlıklı olarak borçlanma yoluyla karşılandığı ülkemizde, bu sorunun bugünden yarına çözülebilecek basit bir sorun olmadığı da herkesin malumudur.

Yukarıda bahsedilen sağlıklı finansman ihtiyacının karşılanmasında, şüphesiz ülkemizde yaratılan tüm gelirlerin kavranabilmesi ve dolayısıyla da vergilendirilebilmesi çözülmesi gereken öncelikli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Sadece Gelir İdaresi'nin sorunu olarak ele alınamayacak bu sorunun çözümü noktasında, sivil toplum kuruluşlarının, kamuoyunun ve tüm kamu birimlerinin görüş ve desteklerinin de alınması suretiyle, ülkemizin kısa, orta ve uzun vadeli çözüm önerilerini belirlemesi ve atılması gereken adımları atması sanırız bu sorunun çözümünü mümkün kılacak en etkili yöntem olacaktır.

Ancak atılması gereken adımların atılabilmesi için öncelikle karşı karşıya olduğumuz sorunun tüm yönleri ile tespit edilmesi ve bu tespit üzerinden çözümler üretilmesi gerekmektedir. Zira, sorun hakkında yapılan veya yapılacak olan yanlış teşhisler hiç şüphesiz yapılacak tedaviyi de sonuçsuz bırakacaktır.

Gelirin vergilendirilmesi noktasında sorunları üç ana başlık altında toplayarak irdelemek sanırız doğru bir yaklaşım olacaktır:

1- Kanunlardan kaynaklanan sorunlar

2- İdareden kaynaklanan sorunlar

3- Mükelleflerden kaynaklanan sorunlar

Uzun yıllar boyunca ülkemizde devam eden yüksek enflasyon, etkili olamayan gelir idaresi ile vergi denetimleri vb. sorunlar sebebiyle mükelleflerde gelirin beyan edilmesi ve vergi ödemeye karşı güçlü bir direnç oluşturmuş bulunmaktadır. Özellikle ödenen vergilerin kullanım sahası ile ilgili mükellef şikayetleri nedeniyle de, vergi ödemeye karşı oluşan direnç daha da güçlenmiş gözükmektedir. Mükelleflerde, elde edilen kazancın beyan edilerek kazancın vergisinin ödenmesi gerektiği bilincinin yerleşmesi, bugünden yarına sağlanabilecek bir olgu değildir. Şu anda ilkokuldan itibaren başlanacak eğitim ile çocuklarımızın bu bilinç ile yetişmesi için elimizden gelenin yapılması, bu alanda atılabilecek ilk uzun vadeli adım olarak görülmelidir.

Kısa vadede ise, Gelir İdaresi ve vergi denetiminde etkinliğin sağlanarak gelirin kavranması önündeki engellerin giderilmesi, ekonominin hamiline olmaktan çıkarılıp, nama yazılı ekonomi haline dönüştürülmesi, önümüzdeki süreçte uygulamaya geçmesi planlanan vatandaşlık numarası benzeri bir uygulama ile mükelleflerin tüm mali hareketlerinin takip edilebilmesi, ödemelerde bankacılık sisteminin yaygın olarak kullanılmasının sağlanması ve vergi kaçırmaya dönük hileli fiillere ağır cezalar verilmesi ilk etapta hayata geçirilebilecek önlemler olacaktır. Ayrıca, yapılacak gerek yapısal değişim çalışmalarında ve gerekse yasal düzenlemelerde sivil toplum kuruluşlarının görüş ve desteğinin de alınması, sorunun çözümüne katkı sağlayacak bir diğer unsur olacaktır.

Bugüne kadarki değerlendirme ve tespitlere bakıldığında, vergi kanunlarının karmaşık yapısı ile vergi oranlarının yüksekliğinin vergi direncini artıran nedenler olarak sürekli gündemde yer aldıklarını görmekteyiz. Son dönemde başlayan vergi kanunlarının yeniden yazılması aşamasında bu konular yeniden gündeme gelmiş bulunmaktadır. Gelirin kavranabilmesi noktasında oranların yüksekliği kadar, asgari geçim indirimi benzeri bir yapının sisteme etkin olarak monte edilememiş olması da dikkati çeken bir eksiklik olarak görülmektedir. Teknik anlamda pek çok detayın verilmesi mümkün olmakla birlikte, mükelleflerin yaşamaları için gerekli kabul edilebilir bir gelir kısmının vergi dışında tutulması uygulaması, sanıyorum vergi direncinin azaltılması yönünde önemli bir adım olacaktır.

Bunun ötesinde gelir vergisi uygulamasında üç oranı aşmayan artan oranlı bir gelir vergisi tarifesinin uygulanması, vergilemede yatay ve dikey eşitliğin sağlanmasına özen gösterilmesi, vergi tabanının belirlenmesinde ülke gerçekleri ve realitelerin doğru harmanlanması, gelirin tanımının geniş anlamda yapılması, mal hareketinden ziyade para hareketinin takibini mümkün kılan yasal hükümlerin sisteme eklenmesi, vergisel yükümlülüklerden kaçınmanın yaptırımlarının uygulanabilir ve etkin olması ile uzun vadede vergi bilincinin oluşmasına imkan veren bir eğitime ağırlık verilmesi öncelikler arasında olmalıdır.

Gelirin vergilendirilmesi aşamasında, üzerinde durulması gerektiğini düşündüğümüz bir diğer nokta ise, bireyler arasındaki mali disiplin ve adaletin temini hususudur. Bu kapsamda ülkeler için uygulanan kredi notu uygulamasının mutlak suretle kişisel kredi notu şeklinde ülkemizde de uygulanmasının hem kayıtdışı ekonomi ile mücadelede hem de vergi tabanının genişletilmesinde büyük bir rol sahibi olacağına inanmaktayız. Ayrıca bu konu ile ilgili olarak, mali davaların kısa sürede sonuca kavuşturulması yönünde yargısal bazı düzenlemelerin yapılması, bilirkişilik ve Hazine avukatlığı müesseselerinin de yeniden ele alınmasında fayda bulunmaktadır.

Uzun yıllardan bu yana daha ziyade dolaylı vergiler ve borçlanma ile karşılanan kamu finansman ihtiyacı, geniş kesimlerce de kabul edildiği üzere, mutlak suretle dolaysız vergilerle finanse edilmelidir. Bu kapsamda yapısal bir değişimin, toplumsal inanç ve kabullenme ile hayat bulacağı şüphesizdir. Kamuoyu desteğine sahip olmayan vergisel dönüşüm çalışmalarının hedefine ulaşamayacağı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de test edilmiş bulunulmaktadır. Bu nedenle, gelirin vergilendirilmesi noktasında, sermayenin mobilitesindeki hızın da mutlaka göz önünde bulundurulması ve mümkün olduğunca toplumun vergisel düzenlemelere desteğinin alınması yerinde bir yaklaşım olacaktır.

(Kaynak: Dünya Gazetesi | 07.11.2006)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM