Sanayi üretimi büyüme rakamları ışığında geleceğe bakış / Osman Arıoğlu

Türkiye İstatistik Kurumu 2010 yılı Aralık ayında sanayi üretimi büyümesinin bir önceki yılın aynı ayına göre %16,9 artış gösterdiğini açıkladı.

Böylece Türkiye sanayi üretimi 13 ay üst üste büyümeye devam etti. Buna göre, yıllık ortalama artış %13,1 oldu.

Türkiye sanayi üretimi toplamda 2008 yılında %0,6, 2009 yılında da %9,9 oranında küçülmüştü. Bu çerçevede rakamları değerlendirdiğimizde ve 2007 yılı sanayi üretimi rakamlarını 100 olarak kabul ettiğimizde; bugün gelinen nokta 101.3 olmuştur. Böylece sanayi üretimi 2007 yılına göre %1.3 büyüme sağlamıştır. Elbette bu rakamları vererek gerçekleşen büyümenin önemini azaltmak istemiyoruz. Ama bu yüksek büyüme rakamlarına göre bir anda tüm rakamlarda özellikle de istihdamda büyük bir sıçrama olmasını da beklemememiz gerektiğine dikkat çekmek istiyoruz.

Ekonomik dalgalanma dönemlerinde sanayi üretimi rakamları da dalgalanma göstermektedir. Ekonomide tekrar istikrarın yakalanmaya başlanmasıyla da daha önceden ulaşılan noktanın yakalanması daha hızlı olmaktadır. Ama burada önemli olan son 13 aydır sanayi üretimi büyümesinin devam etmesidir. Bu büyümenin 2011 Ocak ayında da devam ettiğini düşünüyorum. Ama bundan sonra, özellikle son alınan tedbirlerin paralelinde aylık bazda ulaşılacak rakamların çift haneli olmayacağına kendimizi alıştırmamız gerekiyor. Zaten önemli olan da büyümedeki süreklilik ve istikrarın devam ettirilmesidir.

TİM tarafından açıklanan Ocak 2011 ihracat rakamlarına bakıldığında da bir önceki yılın ocak ayına göre 22,7 oranında artış kaydetmesine rağmen 2010 Aralık ayı ile kıyaslandığında %16,5'lik bir düşüş olması, ihracatımızda bir gerileme başladığı anlamına gelmeyecektir. Doğru kıyaslama bir önceki yılın aynı ayına göre eğilimin ne yönde olduğudur. Nitekim Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Zafer Çağlayan da bunun mevsimsel etkilerin bir sonucu olduğunu belirtmiştir.

Gerek sanayi üretimi gerekse ihracat rakamlarına bakarak ekonomideki büyümenin devam ettiğini, 2010 yılında gerçekleşen büyüme oranının %8,5 civarında olacağını, 2011 yılının ilk aylarında da ekonomideki büyüme eğiliminin devam edeceğini ancak büyüme hızında bir yavaşlamanın zaten beklenen bir durum olduğunu ifade edelim.

2010 yılında %8,5'lik bir büyümenin sanayi üretimi için olduğu gibi 2007 yılı ile kıyasladığımızda ulaşılan nokta %4.1'lik bir büyümeyi ifade etmektedir. (2008 yılında 0,7 büyüme, 2009 yılında -4,7 küçülme yaşanmıştı.) Buna göre 2007 yılı GSMH büyüklüğünü 100 kabul ettiğimizde 2010 sonunda ulaştığımız büyüklük 104,1 olmaktadır. Bu da artık dünya ekonomik krizinin hasarının 2010 yılında tam olarak atlatılmış olduğunu ve hatta kriz öncesi dönemin de üzerinde bir noktaya gelindiğini göstermektedir.

Ekonomide yaşananlar ve alınan tedbirler ile müteşebbisimizin ve ihracatçımızın da her geçen gün daha tecrübe kazandığını dikkate alarak geleceğe daha güvenle bakabiliriz. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin Eximbank ile yaptığını açıkladığı opsiyon anlaşması da bu noktada önemli bir kilometre taşı oluşturmaktadır. Atılan bu adım, hem ihracatçılarımızın geleceğe yönelik kur riskinden korunma alışkanlığı kazanması bakımından hem de döviz kurlarındaki geleceğe yönelik istikrarlı seyir için sektörün önemli bir katkısı ve başarılı bir örnek olacaktır.

Bu konunun ayrıntılarını başka bir yazıda değerlendirmek üzere...

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 11.02.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.