BASINDAN YAZILAR
Kıdem Tazminatında YENİ SİSTEM NELER GETİRİYOR - MuhasebeTR

Kıdem Tazminatında YENİ SİSTEM NELER GETİRİYOR

Önerilen sistemle, kıdem tazminatını hak etmek için gereken 1 yıllık çalışma ve işten atılma zorunluluğu kalkacak. 1 ay çalışan da 1 yıl çalışan da kendi isteğiyle işten ayrılsa dahi kıdem tazminatı alacak...

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, kıdem tazminatı konusunda hazırladığı taslak öneriyi BUGÜN aracılığıyla kamuoyuna açtı. Kıdem tazminatı kalkmayacak, mevcudun yerine yeni bir model kurulacak. Dinçer, en yüksek özveriyi devlet ve işverenin yapacağını, işçiden istenecek özverinin ise daha küçük olacağını söyledi.
Mevcut sistem sorunlu uygulamadaki kıdem tazminatı sisteminin hem işçi hem işveren hem de devlet için büyük sorun oluşturduğunu belirten Bakan Dinçer şu tespitlerde bulundu:

İşçi için sorun: Bugünkü sistemde kıdem tazminatı alabilmek için en az bir yıl çalışmış olma ve işveren tarafından haksız olarak işten çıkarılma şartı aranıyor. İstifa eden, bir yıldan kısa süreli çalışan alamıyor. Uzun süre çalışmış bir işçi kıdem tazminatı alamayacağı için işten ayrılmıyor, istihdamda katılık yaşanıyor. Türkiye'de 2009 yılında 2,5 milyon kişi işten ayrıldı, atıldı ya da iş değiştirdi. Ancak bunlardan sadece 200 bini kıdem tazminatı alabildi. 2 milyon 300 bin işçi hak kaybına uğradı. Bu sistemin işçinin ihtiyacını karşıladığı söylenebilir mi?
Anadolu'ya taşınamadılar

İşveren için sorun: Mevcut sistem işverene de önemli bir maliyet getiriyor, rekabet gücünü zayıflatıyor. Biriken tazminatlar altından kalkılamayacak yüklere dönüşüyor. İşletmeler kıdem tazminatı ödememek için gayri hukuki, hatta gayri ahlaki yollar deniyorlar. İşçisini girdi-çıktı yapıyor, işletmesini hukuken değiştiriyor. Alt işverenlik sistemlerinde ihale farklı şirketlere gittiği için işçÜer kıdem tazminatı hak etmeden öbür şirketlere kaydırılıyor. Ne yazık ki, birikmiş yüksek tutarlı kıdem tazminatını ödeyemedikleri için İstanbul'daki tekstÜ ve makine sanayinin Anadolu'ya taşınması için verdiğimiz büyük teşviklerden hiçbir işveren yararlanamadı.

Türkiye için sorun: Sistem ulusal düzeyde de sorunlar oluşturuyor. İşe giriş çıkışların zorluk derecesi, işten çıkış maliyetlerinin zorluğu nedeniyle katılık oluşuyor ve yurda gelecek dış sermaye tarafından eleştiriyoruz.
Kıdem tazminatı kalkmaz

Bakan Dinçer, bu tespitlerin ardından sosyal tarafların tartışması için önerisini anlattı. "Kıdem tazminatı kaldırılmayacak" diyen Dinçer, sosyal taraflardan ve kamuoyundan gelecek öneriler ve sağlanacak uzlaşma doğrultusunda şekillendirmek istediği yeni sistemin taslağını şöyle anlattı: "Benim önerdiğim şey şu: Öyle bir sistem kuralım ki, işçilerimiz 1 ay da çalışsa 10 yıl da çalışsa; işten kendileri de ayrılsa işten çıkarılmış da olsalar tazminat alsınlar. Ama bu tazminat işverenlerin de şimdiye kadar karşı karşıya kaldığı maliyet kadar yüksek olmasın. Dolayısıyla bizim, hem işçilerimizin haklarını ve güvencelerini koruyan hem işletmelerimizin rekabet gücünü artıran bir model üretmemiz mümkün. Bunu üretelim diyorum. Kamuoyuna teklif olarak bunu
sunuyorum."

Maliyeti oturur konuşuruz

Dinçer, bu modelde nasıl bir maliyet oluşacağı sorumuza, "Onu oturacağız taraflarla konuşacağız. Rekabet gücünü azaltan boyut ne? İşçinin haklarını ve güvencelerini korumanın ölçüsü ne? Bunları konuşup çözelim diyorum. Ama benim bakanlık olarak temel yaklaşım tarzım, işçilerimizin hak kaybına izin vermemek, haklarına ve güvencelerine sahip çıkmaktır" dedi.

En az özveriyi işçi yapacak

Bakan Dinçer, yeni sistemi sosyal barışı bozmadan ve taraflarla anlaşarak yapmak tediklerine işaret ederken, yeni sistemde han taraftan daha fazla özveri isteneceğine ilişkin sorumuza, "Devlet ve işveren daha fazla, işçi daha az özveride bulunmalı" dedi. Dinçer, birikmiş kıdeı tazminatının işçi için aynı zamanda iş garantisi ol ğu görüşüne katılmadığını aksine, bazı işverenle de birikmiş tazminatı ödememek için işçilerini zo şartlarla istifaya zorladığını söyledi.

5 milyarlık tasarruf yaptık

Çalışma Bakanı Dinçer, geçen yıl ilaç sanayi ile yaptıkları görüşmelerden sonra 2010 için ilaç harcamalarından 2,5 milyar liraya yakın tasarruf etmeyi planladıklarını belirterek, "2010 yılı sonuna kadar 2 milyar liralık tasarruf net olarak gerçekleşmiş olacak. Sektörle vardığımız uzlaşma sonucu bu yıl ilaç fiyatları yüzde 9,5 ila yüzde 10 civarında daha indirilecek. Buradan da 500 milyon lira tasarruf gelecek. Toplamda 2,5 milyar liralık tasarrufa ulaşmış olacağız" dedi.

Ücretsiz tedavi artırdı

Dinçer, sağlık alanında yaptıkları iyileştirmeler sayesinde hem tedavi kapsamının genişlediğini hem de hizmete erişimin kolaylaştığını anlattı. Ancak ilk uygulamada savurganlık olduğunu belirten Dinçer, "Vatandaş grip için tedavi talep ettiğinde, kamu-özel tüm hastaneler ücretsiz olduğu için hastane ayrımı yapmadı. Oysa biz her bir hasta için aile hekimine 2-3 lira, sağlık ocağına 10-12 lira, devlet hastanelerine 26-28 lira, özele hastanelere 32 lira, üniversite hastanelerine ise 48-50 lira ödedik" dedi.

Tedaviden tasarruf

Dinçer, hizmetin kalitesini düşürmeden harcamaları kontrol altına almak amacıyla katkı payı getirdiklerini, bu sayede sistemin kendi içinde dengeye oturduğunu söyledi. Katkı payıyla birlikte tedavi taleplerindeki artışın düştüğünü belirten Dinçer, "Katkı payının yaklaşık tasarruf getirisi 400 milyon lira oldu. Katkı payı tahsilatından da 1.7 milyar lira gelir elde ettik" dedi.

Açık artmadı, düştü!

Dinçer, Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin yıl sonlarını öngörülenin üzerinde açıkla kapatmasına alışıldığını, ancak bu tabloyu tersine çevirdiklerini kaydetti. Bakan Dinçer, 2010 yılı için 32 milyar liralık açık öngörmelerine karşılık 5 milyar lira civarında oluşan tasarruf ve gelir artışı sayesinde açığın 27 milyar liraya düşeceğini, bu sayede gelirlerin giderleri karşılama oranının yüzde 56'dan yüzde 60'ın üzerine çıktığını anlattı.

Teşvikli istihdamı incelemeye aldık

Bakan Dinçer, istihdam artışını teşvik etmek için aldıkları önlemlerin etkili olduğunu da belirtirken, kayıtlı çalışan sayının Türkiye'de ilk defa 16 milyonu aşarak 16.2 milyon kişiye çıktığını söyledi. Bir yıllık dönemde 953 bin kişilik istihdam artışı olduğuna işaret eden Dinçer, bu artışın ne kadarının teşviklerden kaynaklandığını tespit etmek için çalışma yaptıklarını bildirdi.

Erdoğan SÜZER- BUGÜN

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 28.01.2011)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM