Okurlarımız hatırlayacaklardır, cumartesi günkü yazımızda kiralayanın kendisinden kaynaklanan sebeplerden dolayı kiracıyı nasıl tahliye edebileceğinden bahsetmiştik. Bazı durumlarda da kiracının kendisi tahliyeye neden olabiliyor. Daha açık bir anlatımla, kiracının sözleşmeye aykırı davranışları, kiralayan açısından tahliye yoluna başvurmayı zorunlu kılabiliyor.
Kiralayan;
- Tahliye taahhüdünü yerine getirmeyen,
- Kira parasının zamanında ödenmemesi nedeniyle hakkında aynı kira dönemi içinde iki haklı ihtar yapılan,
- Aynı şehir veya belediye sınırları içerisinde kendisinin veya birlikte yaşadığı eşinin üzerine kayıtlı oturabileceği konutu bulunana kiracıdan, kiralananı tahliye etmesini talep edebiliyor.
Tahliye taahhüdü
Tahliye taahhüdünün yerine getirilmediği gerekçesiyle tahliye davası açılabilmesi için;
- Tahliye taahhüdünün bizzat kiracı tarafından yapılması,
- Yazılı olması,
- Tahliye taahhüdünün ilk kira sözleşmesinden sonra verilmiş olması,
- Kiralayanın da tahliye taahhüdünde gösterilen tarihten başlayarak bir ay içinde kiracıdan, tahliye talebinde bulunması gerekiyor.
Kira parasının ödenmemesi
Öte yandan kiralayan, kira parasının zamanında ödenmemesinden dolayı hakkında, bir yıl içinde, iki haklı ihtara neden olan kiracı aleyhine ihtara gerek kalmaksızın kira sözleşmesinin sonunda tahliye davası açabiliyor.
Konutu olan kiracı
Kiracının ya da eşinin aynı şehirde veya belediye sınırları içerisinde, üzerine kayıtlı bir konutunun bulunması durumunda da kiralayan, tahliye talep edebiliyor. Bunun için de;
- Konutun, aynı şehir ya da belediye sınırları içerisinde bulunması,
- Konutun, kiracının kullanmasına elverişli olması,
- Son olarak da kiralayanın tahliye taahhüdünde bulunması gerekiyor.
Kiracının tahliyeye sebep olduğu haller bunlar olmakla birlikte, günümüzde daha çok kira parasının ödenmemesi daha doğrusu ödenememesi sorunuyla karşılaşıyoruz. Bunda, ekonomik etkenlerin rolü olduğu kadar kiralayanların fahiş kira artış taleplerinin de büyük etkisi var. Kiracıyı, yüksek oranda kira artış talepleriyle zor durumda bırakabiliyorlar.
Kira artışının tamamen mal sahibinin istekleri doğrultusunda, keyfi olarak yapılabilmesi mümkün değil. Bu konuda dikkat edilmesi ve uyulması gereken kurallar var. İlerleyen zamanlarda bunu ayrı bir yazı konusu yapacağız.
Açıkça belirtmek gerekirse, kiracı-kiralayan arasındaki ilişkilerin temeli karşılıklı güvendir. Güven sarsılmış ise her iki taraf da her türlü kötülüğü yapabilir.
Birikmiş kira parasını ödemeden şehri terk etmekten tutun da konutu, kiralayana teslim etmeden önce bütün duvarlarına yumurta kırmaya kadar birçok şekilde tezahür edebilir.
Anlayacağınız beterin beteri var.
(Kaynak: Star Gazetesi | 30.10.2006)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.