İş kazası, sigortalının işverenin otoritesi altında bulunduğu bir sırada gördüğü iş veya işin gereği dolayısıyla aniden ve dıştan meydana gelen bir etkenle sigortalıyı bedence ya da ruhça zarara uğratan bir olay olarak tanımlanmaktadır.
İş kazası, aniden veya çok kısa bir zaman aralığı içinde meydana gelen bir nedenle ortaya çıkan bir olaydır.
Bir kazanın iş kazası sayılabilmesi için; kaza geçiren kişinin sigortalı sayılanlardan olması, kazanın meydana gelmesi, kaza ile sonuç arasında uygun bir illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Ancak iş kazası işin yürütümü sırasında meydana gelen olayı ifade etse de, yapılan işle ilgili olmayan hal ve durumlarda da meydana gelen olaylar iş kazası kabul edilmektedir.
İş kazası, yasada sayılan durumlarda meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olay olarak tanımlanmaktadır.
İş kazası ve meslek hastalığı hallerinde sigortalılara bazı haklar sağlanmaktadır. Bu haklar sağlık yardımları ve parasal yardımlar olarak ayrılmaktadır. Kanunda,
a) Sigortalıya geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneğinin verilmesi,
b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması,
c) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması,
ç) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi,
d) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi,
e) Sağlık yardımı verilmesi,
olarak sıralanmaktadır.
5510 sayılı Kanun'da, iş kazasına uğrayan sigortalıya her gün için, hastalık halinde ise diğer şartlarla birlikte geçici iş göremezliğin başladığı üçüncü günden başlamak üzere her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verileceği hüküm altına alınmıştır. İş kazasına maruz kalınan gün dahil olmak üzere, sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği verilmektedir.
Bir kişinin iş kazasından dolayı sürekli iş göremezlik geliri alırken, çalışmaya devam etmesi halinde normal sigortalı gibi sigorta primlerini de ödemesi gerekmektedir. Yani, iş kazasından dolayı sürekli iş göremezlik geliri ödenmesi o kişinin emekli olduğu anlamına gelmez.
5510 sayılı Kanun'un 54'üncü maddesine göre; Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.
Bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkân veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak kazanıldığı tarihe kadar düşer.
Dolayısıyla, Bir kişinin iş kazasından dolayı sürekli iş göremezlik geliri alırken, çalışmaya devam etmesi halinde normal sigortalılar gibi ayrıca emekli de olabilecektir. Bu durumda da yüksek aylığın/gelirin tamamını, düşük aylığın/gelirin yarısını alabilecektir.
(Kaynak: Dünya Gazetesi | 22.12.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.