Eylül ayının başında Başbakan vergi ve prim borçlarının yapılandırma müjdesini vermesiyle birlikte reel sektörde uzun süredir borçların yeniden yapılanması beklentisi var.
Bu beklenti, mükelleflerin cari borçlarını ödemeleri hususunda da bazı belirsizlikler yaratıyor.
Meclis'in 1 Ekim'de açılması ile birlikte beklenti artık had safhada. Vergi ve prim borcunu ödeyemeyen birçok kişi veya şirket bu kanunu beklemekte. Hatta bu kanun çıkacak diye geçmiş dönem birikmiş vergi ve prim borcunu hiç kimse bu kanun çıkmadan ödemek istemiyor. Sebebi de tabii ki Meclis'in ilk gündem maddelerinden birinin vergi ve prim borçlarının yapılandırılmasına ilişkin kanun olacağı beklentisi.
Konuyla ilgili olarak en son açıklama Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan geldi. Bakan, yeniden yapılandırma çalışmalarının Gelir İdaresi Başkanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu yetkililerinin ortak çalışması ile hazırlanmakta olduğunu söyledi.
Şu ana kadar çalışmanın içeriği ile ilgili olarak dışarıya yansıyan bir bilgi yok. Genel beklenti ise düzenlemenin af olmayacağı, gecikme faizinin iyileştirilmesi şeklinde olacağı yönünde.
Esasen bu tür kanunlar, af niteliğinde hazırlanmasa bile, daha sonra eklenen bazı maddeler sonucunda af niteliği doğurabilecek bazı uygulamaları da içerebiliyor. Bu tür uygulamalar, özü itibarıyla "eskiye bir sünger çekme" niteliğinde hükümler getirebiliyor. Bu kapsamda düşünüldüğünde, hazırlanacak yasa tasarısının sadece gecikme zammı (veya faizi) iyileştirmesini içerecek bir yasa olarak sınırlı kalacağına ihtimal vermek biraz güç gözüküyor.
O yüzden gelecek günlerde konuyla ilgili hazırlanacak yasa tasarısını gördüğümüzde borç yeniden yapılandırılması dışında, sorunlu başka alanlarda da yeni düzenlemeler görürsek şaşırmayalım.
Konunun özüne baktığımızda ise, gecikme faizi ve zammı oranının geçmiş dönemlerde yıllık %30'lar civarında bugünlerde de aylık %1,96 olduğu dikkate alındığında, oldukça yüksek gözüken bu oranların mükellefler tarafından ödenmesinde güçlük yaşanması pek anormal gözükmüyor. Eskilerin deyimiyle azı ödeyemeyen çoğu da ödeyemiyor. Dolayısıyla başlarda belki oldukça az olan vergi ve prim borcu yüksek faizler neticesinde katlanıyor ve hiç ödenemez hale geliyor.
Bu konuda gecikme faizi ve zamlarının daha gerçekçi ve tahsil edilebilir düzeyde belirlenmesi oldukça önem arz ediyor.
Bugün itibarıyla ekonomik krizin etkilerini gittikçe atan ve yüksek büyüme yolunda ilerleyen Türk ekonomisinde de ileriye daha umutlu bakabilmek için yeniden yapılandırma ihtiyacı bir gerçek. Geçen her gün mükelleflerin vergi ve prim borçlarını ödeme alışkanlıklarına maalesef sekte vurmaktadır. Bu çalışmanın biran önce tamamlanıp yasa haline getirilmesinde büyük fayda var.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 11.10.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.