Vergi sisteminin yerleşmesi ve vergi toplama faaliyetinin başarıyla yerine getirilmesi için belge düzeninin oturması çok büyük önem arz ediyor.
Bunun farkında olan vergi idaresi, işlemlerin kayıt altında yapılması için birçok mecburiyet getirdi. Yüksek tutarlı ticari ödemelerin, kira ödemelerinin bankalar üzerinden yapılmasının istenmesi buna birer örnek teşkil ediyor. Piyasada belgesiz mal ve hizmet dolaşımının önüne geçmek için getirilen bir diğer uygulama da, satın alınmış bulunan mal ve hizmetlere ait belgelerin ibraz edilememesi halinde bu alımlara ilişkin KDV ve ÖTV'nin cezalı olarak alınmasıdır.
KDV Kanunu'nda yer alan, geçtiğimiz yıllarda ÖTV Kanunu'na da eklenen hükümlere göre fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar sebebiyle ziyaa uğratılan KDV, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranıyor. Bu durumdaki kişilere belgesiz olduğu tespit edilen mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için 10 günlük mühlet veriliyor. Bu sürede belge ibraz edilememesi halinde, bu mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan KDV bu mükellefler adına re'sen tarh ediliyor. Bu tarhiyata ayrıca vergi zıyaı cezası da uygulanıyor.
Bu uygulama artık ÖTV Kanunu için de geçerli. Aynı şekilde ÖTV Kanunu'na ekli listelerde yer alan malların da belgesiz olarak bulundurulduğunun tespit edilmesi halinde, bu malların alış belgelerinin ibrazı için 10 günlük süre veriliyor. Bu süre içerisinde belgeler ibraz edilemezse bu malların tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan ÖTV, alışını belgeleyemeyen mükellef adına re'sen tarh ediliyor. Bu vergiye de ayrıca vergi ziyaı cezası uygulanıyor.
Vergi ve prim affının konuşulduğu bu günlerde vergi dairelerinin cari denetimleri artırması gündeme gelebilir. Çünkü bu tür af uygulamaları mükellef ile idare arasında yeni sayfaların açılması için birer fırsat olarak görülür. Vergi idaresi işletmelerde mevcut malları sayarak tespit etme ve yeni bir sayfa açma yoluna gider. Bunun dışında da her yıl bu dönemlerde cari denetimlerin yaygın ve yoğun şekilde yapıldığına şahit olunur. Bu tür tespitlerde vergi ve ceza yememek için dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Yukarıda bahsettiğim ve alıcılardan aranacağını söylediğim vergilerin normalde ödeyicisi o malları satanlardır. Ancak mallara ait belgeler ibraz edilemediği için bu malların KDV ve ÖTV açısından vergilendirilmediği varsayılarak, bu malları işletmelerinde bulunduran kişilerden vergi ve ceza aranması yoluna gidiliyor. Bu tür tespitlerde ceza yememek için öncelikle satıcılara bu mal ve hizmetler için rapor yazılıp yazılmadığını araştırmak gerekiyor. Eğer satıcılara, kayıt dışı mal sattıkları gerekçesiyle bu mallar için vergi raporu yazılmışsa bu malları işletmelerinde belgesiz bulunduran alıcılardan vergi aranamaz. Bir de bu malların başka bir firmaya ait olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Başka bir mükellefin malını deposunda emaneten bulunduran veya satın aldığı malın faturası henüz eline ulaşmayan mükellefler bu durumu belirterek vergi ve ceza ödemekten kurtulabilir. Öte yandan, cezalı ödenen KDV'nin mükellef tarafından indirim konusu yapılabileceği unutulmamalı. Mükellefler belgesiz olarak bulundurdukları mallar için ödemek zorunda kaldıkları KDV'yi, ödeme yaptıkları dönemde indirim konusu yapabilir. Ancak bu vergiye ilişkin ödenen vergi zıyaı hiçbir şekilde indirilemez ve gider olarak yazılamaz.
e-bilet, gider yazılabilir
Günümüzde bazı şirketler personellerinin seyahatlerini organize ederken uçak biletlerini internetten alabiliyor. Elektronik biletlerde şirketin adı, unvanı, adresi gibi bilgilerine yer verilemiyor. Özellikle uluslararası uçuşlarda internet ortamında alınan belgelerde Türk vergi sisteminde aranan bilgilere yer verilmeyebiliyor. Böyle olunca şirketler bu belgeleri gider olarak yazıp yazmama konusunda kararsız kalıyor. Ülkemiz vergi kanunlarında yapılan işin önem ve genişliğiyle orantılı seyahat ve ikamet giderleri, seyahat amacının gerektirdiği süreyle sınırlı olmak şartıyla kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine müsaade ediliyor. Normalde bu giderlerin fatura ve benzeri belgelerle ispatlanması gerekiyor. Faturada yer alması gereken asgari bilgiler yer almadan bir harcamanın gider olarak kabul edilmesi mümkün değil. Ancak yukarıda bahsettiğim elektronik biletler ve bunlara ait kredi kartı slipleri, asgari bilgileri içermese de; söz konusu belgelerin ödendiğine dair banka slipleri ile birlikte ibraz edilmek şartıyla gider olarak kabul edilebilir.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 27.09.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.