BASINDAN YAZILAR
Sanat eserleri amortismana tabi tutulabilir mi / Veysi Seviğ - MuhasebeTR

Sanat eserleri amortismana tabi tutulabilir mi / Veysi Seviğ

Amortisman; işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz kalan gayrimenkullerin ve gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin, Vergi Usul Yasası'nın değerleme hükümlerine göre belirlenen değerlerinin, yine Vergi Usul Yasası'nda belirtilen esaslar ve süreler dahilinde yok edilmesidir.
Vergi Usul Yasası'nın 313'üncü maddesi gereği olarak bir iktisadi kıymetin amontismana tabi tutulabilmesi için aşağıdaki koşulların birlikte oluşması gerekmektedir.
* Bir iktisadi kıymetin işletmede kullanılması ve envantere alınması;
İşletmede kullanım deyimi, iktisadi kıymetin işletmenin aktifinde kayıtlı bulunmasını ve fiilen işletmede kullanılmasını ifade etmektedir. Vergi Usul Yasası'nın 320'nci maddesi uyarınca "Amortisman süresi, kıymetlerin aktifine girdiği yıldan başlamaktadır."
Envantere alınma tabiri ise söz konusu iktisadi kıymetin envanter defterlerinin ayrı bir yerinde, amortisman defterinde, dolayısıyla amortisman listelerinde gösterilmeyi ifade eder.
Envantere alınması konusu, söz konusu iktisadi kıymetin işletmenin tasarrufunda olduğunu gösterir.
* Kullanım süresinin bir yılı aşması;
Vergi Usul Yasası'nın 313'üncü maddesi uyarınca bir iktisadi kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için ‘işletmede bir yıldan fazla kullanılması ve yıpranmaya, aşınmaya ve kıymetten düşmeye maruz bulunması' gerekmektedir.
* Söz konusu iktisadi kıymetin zaman içinde değer kaybetmesi, bu bağlamda da yıpranmaya ve aşınmaya maruz kalması;
Amortisman ayırmanın en önemli koşullarından birisi de söz konusu iktisadi kıymetin yıpranmaya, aşınmaya ya da değerini kaybetme etkisi altında olmasıdır. Bu bağlamda Vergi Usul Yasası'nın 314'üncü maddesi gereği "Boş arazi ve boş arsalar amortismana tabi değildir."
* İktisadi kıymetin değerinin belli bir tutarı aşması;
Bu koşul amortisman uygulamasında kolaylık sağlamak için konulmuştur. İktisadi kıymetin değeri Vergi Usul Yasası'nın 313'üncü maddesinde yer alan ve her yıl yeniden belirlenen tutarın altında kalması halinde doğrudan giderleştirilebilinir. Söz konusu miktar 2010 yılı için 680 TL'dir.
Bu koşulun uygulanmasında iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz eden iktisadi kıymetler topluca dikkate alınmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere bir iktisadi kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için her şeyden önce söz konusu varlığın işletmede kullanılması koşulunun varlığıdır. Uygulamada bu koşulun sınırları zaman zaman tartışma konusu olabilmektedir.
Örneğin bir ticari işletmenin heykel, tablo ve benzeri nitelikte sanat eserlerini satın alarak işletmesinin değişik yerlerinde bu varlıkları sergilemek suretiyle işletmeye ayrı bir görüntü vermesi halinde bu varlıklar amortisman konusu yapılabilecek midir? Böyle bir işletme; restoran veya bir otel olabileceği gibi uluslararası iş ilişkisi olan bir kuruluş da olabilir.
Soruya yanıt vermeden önce Vergi Usul Yasası'nın 315'inci maddesinde yer alan düzenlemenin de dikkate alınması gerektiği düşüncesindeyiz. Söz konusu maddeye göre "Mükellefler amortismana tabi iktisadi kıymetlerini Maliye Bakanlığı'nın tespit ve ilan edeceği oranlar üzerinden itfa ederler. İlan edilecek oranların tespitinde iktisadi kıymetlerin faydalı ömürleri dikkate alınır."
Maliye Bakanlığı tarafından yasal yetki kullanılarak ‘Faydalı ömür ve amortisman oranları' tespit edilmiş ve bu oranlar 333, 339, 365 ve 389 sıra numaralı Vergi Usul Yasası genel tebliğleri ile açıklamıştır.
Söz konusu tebliğlerin incelenmesinden anlaşılacağı üzere, bu tebliğlerde sanat eserleri ile ilgili olarak faydalı ömür ve uygulanacak amortisman oranı konusunda herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
Yukarıda da açıklamış bulunduğumuz gibi bir iktisadi kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için işletmede bir yıldan fazla kullanılabilmesi, yıpranmaya, aşınmaya ve kıymetten düşmeye maruz kalabilecek nitelikte olması gerekmektedir. Oysa tablolar, heykel ve benzeri nitelikteki sanat eserleri zaman içinde değer kazanmakta, müzayede mahallerinde satışa sunulabilmektedir.
Gelir Vergisi Yasası'nın 40'ıncı maddesi gereği olarak ‘ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler' safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir. Dolayısıyla bir harcamanın genel gider adı altında kayıtlara intikal ettirilebilmesi için söz konusu giderle iş arasında, güçlü bir illiyet bağının oluşması, giderin ise işin önemi ölçüsünde yapılmış olması gerekmektedir.
Bu görüşler çerçevesinde vergi idaresince işletmeye alınan heykel, tablo ve benzeri sanat eserleri için ödenen bedeller üzerinden amortisman ayırım giderleri "gider kabul edilmemektedir."

(Kaynak: Referans Gazetesi | 07.09.2010)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM