Malum son yıllarda yaşanan ekonomik durgunluk kamu maliyesini de etkiledi.
Bir tarafta sürekli biriken vergi ve prim alacakları tahsil edilemeyecek durumda beklerken diğer taraftan vergi ve sigorta primlerini zamanında ödeyen mükelleflerin incinmemesi. Bu dengeyi iyi gözetmek gerekir. Aksi halde sürekli af olmasa bile borçların yeniden yapılandırılması birçok kesimi rahatlatırken, birçok kişinin zamanında vergi ve prim ödeme alışkanlıklarını olumsuz etkilememeli.
Diğer taraftan bakıldığı zaman vergi ve sigorta prim alacaklarının tahsilât imkânı kalmamış durumda. Tahsil edildiği takdirde işleyen bir tesisin yok olması gündeme gelebilir. Bu açıdan bakıldığı zaman gerçekten ödeme niyetinde olan işletmelerin önünün açılması gerek. Aksi halde birçok kişi işsiz kalacak, işletmeler kapanır duruma gelecek ve sonuçta devlet alacağını alamayacak.
Gecikme faizleri yüksek
Birçok kişinin vergi ve sigorta prim borçlarının asıllarına herhangi bir itirazı yok. İtirazların önemli bir kısmı kamu alacaklarına uygulanan gecikme faizinin yüksekliği. Birkaç yıl vergi ve prim borcunu ödeyemeyen bir işletmenin bir daha biriken gecikme faizlerinden dolayı borcunu ödeme imkânı kalmıyor. Nedeni ise yüksek olan gecikme faiz oranı.
Aynı durum geçmiş yıllara yönelik yapılan vergi incelemelerinden de kaynaklanıyor. Zamanaşımının son yılında yapılan bir vergi incelemesi sonucu çıkan vergi farkı üzerinden ayrıca hesaplanan gecikme faizi %100'ün çok üzerinde. Vergi borcunu ödemek isteyen iyi niyetli mükellefler bile vergi aslından daha ziyade gecikme faizlerinden dertli. Eskiden bu oran 3-4 kat civarında idi. Şu anda aylık %1,96 olan gecikme faiz oranı önümüzdeki günlerde inecek.
Af değil ödemede kolaylık
Hükümet yetkilerinin açıklamalarında krizin etkisi ile ödeme sıkıntısı çeken mükellefler için bir yeniden yapılandırma programı olduğu, bir af olmadığı vurgulanıyor. Maliye Bakanı'nın vergi aflarına karşı olduğu zaten biliniyor. Af veya yeniden yapılandırma. Özünde bir miktar kamu alacağından şartlı olarak vazgeçiliyor. Son yıllarda bu tür yapılan düzenlemelerde genelde af ifadesinden kaçınılıyor. Bunun yerine vergi barışı, varlık barışı, yeniden yapılandırma gibi ifadeler kullanılmaya özen gösteriliyor. Adı ne olursa olsun, önemli olan bu tür düzenlemelerin piyasaları rahatlatıcı, ancak diğer taraftan iyi niyetli mükellefleri üzmeyecek şekilde yapılmaları.
Gelir İdaresi'nin 850 bin lirayı aşan vergi ve cezasını ödemeyenlerin listesinde 7 bin 692 mükellef bulunuyor. Borcu bulunan kişi ve kurumlara bakıldığı zaman borçların bir kısmı belediyeler, bir kısmı batan bankaların şubeleri, bir kısmında üzerinde her hangi bir mal varlığı olmadığı anlaşılan kişiler.
Kimler faydalanacak
Borç takanlar sıralamasında eskiye göre büyük bir değişim yaşanmazken, vergi borçluları listesine tasfiye halindeki İmar Bankası şubelerinin yanı sıra belediyeler, tekstil şirketleri, akaryakıt sektörü damgasını vuruyor. Mariç Belbir Marmaris Çevre Koruma Birliği 1.209 Milyon TL ile ilk sırada yer alıyor. Varlık barışı uygulamasında yurtdışından 5 milyar TL'den fazla para getireceğini beyan eden Ali Türkan 104 milyon TL ile listenin 37. sırasında.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin borcu 180 milyon 730 bin lira olurken, diğer borçlu belediyeler arasında 89 milyon lira ile Adana Büyükşehir, 57 milyon lira ile Sarıyer, 50 milyon lira ile Şirvan, 38 milyon lira ile Mamak Belediyesi yer aldı. Kemal Uzan listeye 70. sıradan girerken Orhan Aslıtürk ancak 31. oldu. Bu liste uzayıp gidiyor. Bu kişi ve kurumların vergi borçlarını ödemeleri için yapılandırma yeterlimi bilmiyorum.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 06.09.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.