Son günlerde ekonomi çevrelerinde uluslararası sermaye hareketliliğinden vergi alınarak ani giriş çıkışların yol açacağı tahribatın engellenebileceği konuşuluyor.
Zira spekülatif amaçlı kısa vadeli sermaye, ülkelerin milli ekonomi politikalarını etkisiz hale getirmekte ve krizlere karşı kırılgan bir yapı almalarına sebep olmakta. Bahsedilen sıcak para çok kısa vadeli sermaye hareketleridir. Bunlar bazen günlük çoğu zaman da haftalık giriş-çıkışlar yaparak, piyasalar arasındaki fiyat farklılığından faydalanıyor ve yüksek kâr elde ediyorlar. Bütün bu sorunların hafifletilmesi için artık bu tür para hareketlerinden vergi alınması tavsiye edilmeye başlandı. Bu tartışmalar Nobel ödüllü ünlü iktisatçı J. Tobin'in ortaya attığı bir kanunu hatırlattı bize.
J. Tobin, yabancı para spekülasyonunu önleyebilmek ve ülkelerin bu spekülatif ve kısa vadeli sermaye hareketlerinden korunabilmeleri amacıyla tüm ülkelerde geçerli olmak üzere yabancı para işlemlerinden küçük oranlı bir vergi alınması gerektiğini ileri sürmüştür. Burada önemli bir husus, verginin kısa vadeli sermayeyi tümden ortadan kaldırmaya yönelik olmamasıdır. Sadece ufak bir maliyet getirmeli yatırımcıya. Verginin ana fikri 'çarkların arasına bir miktar kum atarak sürtünmeyi artırmak'tır. Böylece sermayenin oynaklığı azalır ve sıcak para ile spekülasyon yapmak daha pahalı hale gelir, milli ekonomiler dışsal şoklara karşı direnç kazanır. Bu alandaki vergileme ile ülke ekonomisine bir tampon sağlanmış ve gelir elde edilmiş olur. Tobin vergisi uygulandığında kısa vadeli işlemlerin maliyetlerinin artmasıyla birlikte risklerinin de artıyor olması sebebiyle, bu tarz fonların daha uzun vadeli yatırımlara yönelerek reel sektöre olan katkılarının artması sağlanır. Söz konusu vergi, farklı şekillerde Şili, Malezya, Brezilya, Belçika ve Fransa tarafından gündeme alınmış ve uygulanmıştır.
Bu açılardan bakıldığında gerekli görülen bu verginin uygulanabilirliğine etki eden birçok olumsuz faktör vardır. Uluslararası sermaye piyasaları, günümüzde geçmişe göre daha bütünleşmiş ve etkin bir hale gelmiş, büyük bir derinlik kazanmıştır. Piyasalarda oluşan günlük işlem hacmi mal ticaretinin neredeyse elli katıdır. Üstelik sermaye hareketliliği ve türev piyasa çeşitliliği çok fazladır. Bu durum, mobil sermayenin daha yüksek oranda vergilendirilmesini zorlaştırıyor. Tobin vergisinin uygulanabilirliğinde en önemli nokta bu verginin tüm ülkeler tarafından uygulanması gerekliliğidir. Çünkü yabancı kaynaklı sıcak para ekstra maliyeti kabul etmeyip, vergisiz piyasalara yelken açabilir. Hatta yerli sermayenin de benzer tepkiler göstermesi halinde ciddi ekonomik krize sebep olunabilir. Tobin vergisi alınacaksa bu tepkiye hazırlıklı olunmalı ve çıkması muhtemel parayı ikame edecek bir kaynak hazırda bulundurulmalıdır. Bu sebeple tüm ülkeleri kapsayacak biçimde uluslararası norm ve standartların oluşturulabilmesi gerekir.
Diğer bir sıkıntılı taraf uygulanacak oranın belirlenmesidir. Verginin tüm türev işlemleri kapsaması gerektiğinden, kesin bir vergi oranı belirlemek zordur. Yüksek oran belirlenmesi halinde finansal piyasaların daralmasına ya da daha büyük vergi kaçırma çabalarına sebep olabilecek; düşük oranda ise spekülatif hareketler üzerindeki caydırıcı etkisi düşük olacaktır.
Kriterleri iyi belirlenmiş bir vergi sadece ülkemizde de uygulansa başarı şansı yakalayabilir. Çünkü burada sermayenin bir günlük girmesi ile on yıllık girmesi farklılaştırılmış olur. Ancak küresel sermayeyi çekebilmek için canla başla çalışan ülkeler ortada dururken sıcak parayı ürkütecek böylesi bir vergi Türk ekonomisine faydadan çok zarar verecektir.
TOBİN VERGİSİ GETİRİLECEKSE BUNLARA DİKKAT
Vergi, sermayenin yurtiçine girişinden alınmamalı sadece kısa vadeli işlem sonrasında sermaye çıkışlarından alınmalı.
Belli bir süre yurtiçindeki bir finansal araca bağlanan sermaye vergiden istisna tutulmalı.
Vergi matrahının bütün türev işlemleri kapsayacak şekilde geniş tutulmasında fayda var.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları vergiden istisna tutulmalı.
Sermayenin ülkede bulunduğu süreye göre değişen bir vergi tarifesi belirlenmeli. Bu sayede, spekülatif amaçlı kısa vadeli yabancı sermaye cezalandırılırken, uzun vadeli yatırımlar teşvik edilmiş olur.
Vergi oranları dalgalanma dönemlerinde artırılabilir. Böylece sermaye çıkışı kontrol altına alınmış olur.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 26.07.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.