Piyasa ekonomisi içerisinde sosyal tedbirleri, işleyişe mani olmadan sürekli yaşatmak lazım. Çünkü sanayileşme sürecinde insanı her aşamada korumayan mekanizmalar içerisinde üretimi sürdürmek, piyasa ekonomisine de pahalıya mal olmuştur. Zaten tarihte yaşanan acı tecrübelerden sonra, bugünkü iş sağlığı ve güvenliği önlemleri ortaya çıkmış bulunuyor. Bu önlemleri, baştan uygulayan işyerleri oluşturmak amacıyla birçok bürokratik mekanizma kurulmuştur. Ve işyerleri bu mekanizmalara takılıp kalabilmektedirler.
İşte bu anlamda, nitelikleri bilinen bazı işyerlerinin açılması için de bir sürü bürokratik engelin aşılması gerekiyor. Bir taraftan işyerinin çalışma konusu ve niteliğine göre değişmekle birlikte çeşitli Bakanlıklar ve bilhassa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve diğer taraftan yerel yönetimler, işyerlerinin açılması ve işletilmesi hakkında izin belgeleri düzenleyip verme yetkileriyle donatılmışlardır. Ve bu belgeleri alma şartına bağlanan işyerleri de bunun için olağanüstü çaba sarf etmektedirler. Eğer bu belgeleri alamazlarsa üretim faaliyetleri, aksamaktadır. Bazı işleri alamamakta, ihalelere girememekte ve kapatılmakla karşı karşıya gelebilmektedirler. Bu durum, bu firmaları piyasa ekonomisine uyum yönünden sınırlamakta ve azimlerin kırılıp yok olmasına neden olmaktadır. Ve bu durum, piyasa ekonomisinin işleyişi bakımından artık bazı sorgulamalara neden olmaktadır.
“İşyeri Kurma İzni ve İşletme Belgesi Alınması Hakkında Yönetmelik” hükümleri uyarınca sanayiden sayılan işlerde 10 ve daha fazla kişinin çalıştığı işyerlerine, çalışan sayısına bakılmaksızın; “Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik”te tanımlanan tehlikeli kimyasal maddelerin üretildiği, kullanıldığı ve depolandığı işyerlerine; inşaat ve maden işyerleri ile taş ocaklarının sabit tesisleri gibi işyerlerinin kurulup açılmasına izin vermeye yetkili belediyelerle diğer ilgili makamlar, 4857 sayılı Yasa'nın 95. maddesi hükmüne göre işyerinin kurulmasına ve işletilmesine izin vermeden önce, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca iş mevzuatına göre verilmesi gerekli kurma izni ve işletme belgesinin varlığını araştırmaktadırlar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca kurma izni ve işletme belgesi verilmemiş işyerlerine belediyeler veya diğer ilgili makamlarca da kurma veya açılma izni verilememektedir. Özü itibariyle çok doğru amaçları bulunan bu uygulama, teknolojik kuruluş ilke ve esasları hakkında yasal danışma ve tatbik yapıları oluşturulmadığından, bürokratik engelleme yapısının temelini teşkil etmektedir.
Yukarıda belirtilen ve belirtilemeyen Yönetmelikler kapsamında olan işyerlerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ilgili bölge müdürlüğü tarafından kurma izni ve işletme belgesi verilebilmesi için uzun bir prosedürün işletilmesi ve akabinde diğer ruhsat vb işlemler için bir sayfada liste edilemeyen çabaların yürütülmesi, kamu ve özel yüklü bir maliyetin ödenmesi gerekmektedir.
Firmalarımızın işyeri kurma izni ve işletme belgesi vb alabilmek için işlerini güçlerini bırakıp para ve zaman harcayarak kaynak israfı yapmalarının haklı bir mazereti olamaz. Çağdaş yerel yönetim ilkeleriyle teknolojik uzmanlığın işlevlerini birleştirerek, bürokratik yapılaşmaya meydan vermeden sağlıklı işyerlerinin kurulmasının izlenmesi mümkündür. Bugünkü yanlış yapılanma mutlaka yok edilmeli, iş sağlığı ve güvenliği denetimleri daha doğru açılımlara kavuşturulmalıdır
(Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi | 17.10.2006)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.