İşletmelerin hiç yaşamak istemedikleri şeydir vergi incelemesine muhatap olmak. Vergi kaçırmıyor olmak yetmez endişelenmemek için. Ya bilmeden bir şeyi yanlış yaptıysak, ya süresini geçirdiysek yükümlülüklerimizin, ya Maliye bizim gibi yorumlamazsa aynı olayı vb bir sürü kaygı taşır vergi incelemesine giren işletmeler. Durum böyle iken Maliye'nin dört farklı birimi aynı anda işletmenizi incelemeye başlarsa ne yapılır peki?
Bir şirkete kısa süre içerisinde peşi peşine dört sarı zarf geliyor. Zarfların içeriğinde Maliye'nin dört farklı incelemeye yetkili biriminin; mükelleften dört farklı konuda bilgi ve belge isteği mevcut. Mükellef kendisinden istenen bilgileri hemen ilgililere iletiyor. Belli bir süre sonunda tamamından mükellefe ceza çıkıyor. Mükellef bunların hepsini de zaman içinde ortadan kaldırıyor. İkisini yargıda, birisini uzlaşmada, birisini ise üst idari birimin aksi yönündeki görüşünü alt birime sunup ikna ederek.
Bu tek bir şirketin yaşadığı bir durum değil. Bu ve benzer manzaralar çok sayıda şirkette yaşandı.
Konunun iki trajik yönü var. Birincisi: Aynı mükellef üzerinde aynı dönemde farklı denetim birimlerince yoğunlaşan plansız denetim. Devletin denetim birimlerinin birbirleriyle koordineli çalışmamasından kaynaklı, bazı mükellefler üzerine aynı anda birden çok denetim biriminin gitmesi. Öte yandan kayıtdışı çalışan veya kayıt içinde hiç denetim görmeyen binlerce mükellef söz konusu.
İkinci ve daha önemli trajik yön ise denetim sonucu uygulanan cezaların ortadan kalkması. Ya mahkeme kararı ile ya üst birimin mükellef lehine açıkladığı yeni bir görüşle. Veya uzlaşmayla.
Zarfları gönderen Maliye'nin birimlerinin hepsi de yoklamaya, inceleme yapmaya yetkili birimler. İstenen bilgi ve belgeler tamamen Vergi Usul Kanunu çerçevesinde, yani yasal. Ancak etkin kamu hizmeti bu şekilde ne kadar gerçekleşiyor, işte o tartışılır.
Üstelik incelenen ve cezaya muhatap konuların tamamı ya kanuna ya tebliğe ya özelgeye, sirkülere aykırı olduğu tespit edilmiş. Ama inceleme elemanını bu aykırılıklar bağlamıyor. Yani inceleme elemanı cezasını yazarken böyle bir aykırılığı dikkate almasına gerek yok. Mükellef isterse dava açar, isterse uzlaşmaya gider, sonucunda cezalar ortadan da kalkabilir. Mükellefin kaybettiği zaman, yaşadığı stres, bunların hiçbir önemi yok.
Neyse ki şu an Meclis'te bu manzaraların büyük ölçüde önüne geçebilecek bir kanun tasarısı var.
Tasarıdaki ‘koordinasyon kurulu ve denetimin planlanması' ve ‘bilanço usulüne göre defter tutan tüm mükelleflerin üç, altı veya dokuz yıllık süreler içerisinde en az bir defa denetime tabi tutulacağına' ilişkin hükümler aynı mükellef üzerinde haksız biçimde yoğunlaşan denetimlerin önüne geçebilecektir. ‘Genel tebliğ ve sirküler vb mevzuata aykırı vergi inceleme raporu düzenlenemeyeceğine ve raporların işleme konulmadan önce kıdemli üyelerden oluşan rapor değerlendirme komisyonlarınca mevzuata uygunluğunun değerlendirileceği' şeklinde getirilen yenilikler de yargıdan dönen rapor/ceza sayısını önemli ölçüde aşağıya çekecektir.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 09.06.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.