BASINDAN YAZILAR
Dokuz yılda 1 milyon mükellefin denetlenmesi imkânsız, vergiyle ilgili tasarı değiştirilmeli / Ahmet Yavuz - MuhasebeTR

Dokuz yılda 1 milyon mükellefin denetlenmesi imkânsız, vergiyle ilgili tasarı değiştirilmeli / Ahmet Yavuz

Geçen hafta Meclis'e sevk edilen ve başta Gelir Vergisi olmak üzere birçok malî kanunda değişiklik öngören tasarıdan bahsetmiş, denetimle ilgili öngörülen değişiklikleri bu hafta inceleyeceğimi belirtmiştim.

 

Tasarı oldukça kapsamlı bir şekilde düzenlenmiş. Denetimle ilgili getirilen teklifler, dışarıdan bakılınca genel olarak kamuoyunun ve mükelleflerin hoşuna gidecek hükümler. Ancak bunların ne kadar gerçekleştirilebileceği tam bir soru işareti. Tasarı bakanlık dışında başka bir yere hazırlattırılmış gibiymişçesine bakanlık içinden ve dışarıdan eleştiri alıyor. Bakanlık içerisinde merkezinden taşrasına hiçbir kesim memnun değil. Tasarıdaki düzenlemelerin aşağıda sayacağım eleştiriler ışığında gözden geçirilip tasarı hâlâ alt komisyonda iken gerekli değişikliklerin yapılması en çok idare açısından faydalı olur.

Tam ve sınırlı inceleme kavram sorunu: Taslakta vergi incelemeleri 'tam' ve 'sınırlı' olmak üzere ikiye ayrılmış. Bu kavramlar bilimsel nitelikli ayrım ve tanımlar değil. Kapsamı, yeri, derinliği, süresi, konusu gibi unsurlar dikkate alınarak çok sayıda vergi inceleme türünden bahsetmek mümkün. Tasarı, diğer vergi inceleme türlerini dikkate almadığından kısıtlayıcı ve sınırlayıcı bir nitelik taşıyor. KDV ve ÖTV incelemeleri ne olacak?

Tüm Türkiye'nin incelenmesi mümkün de değil, doğru da değil: Tasarıda, 1. sınıf tüccarların tamamının, 9 yıllık zaman diliminde vergi incelemesine tabi tutulması amir hüküm olarak konuyor. Böylece idareye herhangi bir esneklik hakkı tanımayan bu düzenleme uyarınca tüm Kurumlar Vergisi mükellefleri ile Gelir Vergisi'ne tabi 1. sınıf tüccarların tamamı 9 yıl içinde en az 1 kez vergi incelemesine alınacak. Üstelik bu sürede bazı mükelleflerin 3 kez incelenmesi gerekecek. Gelir İdaresi'nin, denetim mekanizmasını riski en yüksek mükelleflerden başlatıp vergi kayıp ve kaçağının yaygın olduğu alanlara yoğunlaştırarak maksimum faydayı elde etmesi gerekirken, bu yönde getirilecek hüküm eldeki sınırlı kaynakların verimsiz biçimde kullanılmasına sebep olacak. Öngörülen hedefin realize edilmesi de mümkün değil. Çünkü 1. sınıf tüccar statüsünde Türkiye'de ortalama 650 bin Kurumlar Vergisi mükellefi ile 350 bin Gelir Vergisi mükellefi bulunuyor. Bu durumda toplam 1 milyon mükellefin 9 yıl boyunca en az bir kez vergi incelemesine tabi tutulması hedeflenmiş olacak. Bu verilere göre yılda en az 110 bin civarında mükellef mutat vergi incelemesine alınacak. Bakanlıktaki mevcut inceleme elemanı sayısı şu an itibarıyla 3 bin 500 civarında. Alınacak yeni elemanlarla bu sayının 5 bin olduğunu varsaydığımızda '110.000/5.000=22' sayısına ulaşırız ki bu durum bir inceleme elemanının yılda 22 ayrı mükellefi incelemesi demektir. Bu da bir aylık izin hakkını düşündüğümüzde her ay 2 mükellefin incelemesinin başlanıp bitirmek zorunda olunduğunu gösterir.

Denetim siyasallaştırılmamalı, aksine standartlaştırılmalı: Öngörülen düzenleme, denetimin tarafsızlığı ve bağımsızlığı ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Uygulama birimleriyle denetim birimleri arasında her zaman belli bir mesafe bulunmalı. Çünkü denetim elemanları idarenin ve mükelleflerin yasaları doğru anlayıp anlamadıklarını ve tabii ki uygulamayı da doğru yapıp yapmadıklarını denetlerler. Aksine denetimin ve uygulamanın tek elde toplanması ve koordinasyon kurulunun Gelir İdaresi'nin altında örgütlenmesi denetimin siyasallaşmasına yol açabilir. Bu ihtimali kuvvetlendiren diğer bir faktör ise kurulun 3 üyesinin Gelir İdaresi'nden olmasıdır. Türkiye'de birbirinden bağımsız ve birbirini gözetleyen denetim birimleri vergi incelemelerinin bugüne kadar uç noktalara kaymasını önlemiştir. Aslında yapılması gereken; farklı gelenek ve niteliklere sahip denetim kurumlarının inceleme seçme yetkilerinin ellerinden alanarak Gelir İdaresi'nin tekelinde toplanması yerine, vergi inceleme işlemlerinin incelemeye başlanılmasından bitirilip raporların vergi dairesine sevk edileceği nihai aşamaya kadar bütün safhaları kapsayan denetim standartlarının oluşturulmasıdır.

Koordinasyon Kurulu kaosa davetiye çıkarıyor: Bakanlık bünyesinde eski Bakan Kemal Unakıtan'ın ilk yıllarında Maliye Bakanı'nın başkanlığında bir Denetim Koordinasyon Kurulu bakan onayı ile oluşturulmuş ve bir müddet de çılıştırılmıştı. Bu tecrübe varken kanunla düzenlenen ve Gelir İdaresi Başkanı'na bağlanan bir kuruldan ne bekleniyor acaba? Tasarı ile bakanlık bünyesinde Vergi İnceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulu oluşturulması öngörülüyor. Ancak böylesi bir oluşum bakanlık hiyerarşisine ve bürokrasi geleneklerine uygun değil. Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan gelecek ilave 2 kişinin asli üye olma vasfı bulunmuyor. Çünkü bu ikisinin sicil amiri Gelir İdaresi başkanıdır. İşin özüne uygun bir yapının Maliye Bakanı'nın başkanlığında oluşturulması gerekir. Bakanın katılamadığı durumlarda, müsteşar bakana vekalet edebilir. Koordinasyon kurulu üyeleri de; Teftiş Kurulu Başkanı, Hesap Uzmanları Kurulu Başkanı ve Gelir İdaresi Başkanı'ndan teşekkül ettirilebilir.
 


Vergi denetmenleri Ankara'ya yürüyor

Tasarıdan denetmenler de memnun değil. Denetmenler yıllardır zor şartlarda, idarecilerin düzeltme vaatlerine inanarak çalıştıklarını, her kanun çıkarma çalışmasında ümitlendiklerini fakat her seferinde durumlarının daha kötüye gittiğini dile getiriyor. Konuyla ilgili gönderilen maillerde, tasarıda vergi denetmeninin isminin dahi geçmediği, ısrarla bir yok sayma politikasının izlendiği şikâyetleri var. Tasarıda beklentilerine cevap alamayan yurdun dört bir yanında görev yapan vergi denetmenleri çarşamba günü Gelir İdaresi Başkanlığı önünde buluşmak, basın açıklaması yapmak ve siyah çelenk bırakmak üzere toplanacak. Normalde geçen hafta yapılması düşünülen fakat İsrail tarafından yardım gemilerine yapılan saldırı sebebiyle ertelenen bu eyleme katılımın yüksek olması bekleniyor.

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 07.06.2010)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM