Her krizde faturayı çalışanla emekliye kesmek gelenek / Ali Tezel

Yunanistan çalışanlarına ödenen en düşük ücret (asgari ücret) Türk parasıyla yaklaşık 1400 lira civarında, bizde ise 580 lira. Emeklilik konusunda bizden iyi durumdalar ve 35 yıl çalışan bir kişi kadın ise 60, erkek ise 65 yaşında emekli olma hakkını elde ediyor. Tabii, bu yaşlar yeni işe girenler için geçerli olup tıpkı bizdeki gibi eski sigortalılar daha erken yaşlarda kademeli olarak emekli oluyorlar. Ortalama emeklilik yaşı 61 olan Yunanistan’da çalışanlara Noel’de tam maaş, Paskalya ile yaz tatili dönemleri için ise 14’üncü maaş olarak nitelenen yarımşar maaş ikramiye veriliyor.

Papandreu, gerekli ekonomik önlemlerin alınmaması halinde emekli maaşlarının dahi ödenemeyebileceğini söyleyerek, geniş halk kesimlerinin, emeklilerin, memurların krizin faturasını çekme konusundaki itirazlarının da önüne geçmeye çalışıyor.

Bizde de benzer durum sosyal güvenlik reformu sırasında yaşanmıştı. Halka, sosyal güvenlik sisteminin açıkları çok diye haber pompalamışlar ve daha az emekli aylığı, daha geç emeklilik konusunda halkın sesini kısmışlardı.

Ne var ki yapılan reformla sosyal güvenlik açıklarının rakamı 2 katına çıkarken, para halk yerine ilaç şirketleri ile hastane sistemine aktarılmıştı. Normal şartlarda bir ülke bütçe hazırlarken önce giderlerini yazar, sonra bu giderleri karşılayacak kadar geliri elde edecekleri kalemleri belirler.

BÜTÇE YÖNETİMİNİ TERSİNE ÇEVİRDİLER

Tıpkı apartman yönetimleri gibi önce giderler, sonra gidere uygun gelir tespit edilir. Ancak, son 20 yıldır dünyanın sermayenin eline geçmesi sebebiyle durum tersine çevrildi. Önce gelirler, sonra giderler yazılıyor, ardından da aradaki farkı kapatmak için vergi vermesi gerekenlerden borç alınması yoluna gidiliyor. Meclis yani karar alma organı, devletin giderlerini azaltmak ve işçilere, memurlara, emeklilere verilen payları düşürmek için defalarca kanun çıkarırken, sermayeden vergi bile alınmamaktadır. Ülkemizde gelir vergisinin yüzde 60’tan fazlasını işçi ve memurlar öderken, nice sermaye sahibi vergi ödemesi gereken rakamları düşürmektedir. Kurumlar vergisinde ise yüzde 5 gibi bir gelir elde edilmektedir ki bu trajikomik bir durumdur.

SOSYAL GÜVENLİK EĞİTİMİ İSTANBUL’DA DEVAM EDİYOR

Sayın Ali Tezel, Ankara’da serbest avukat olarak çalışıyorum. İş ve Sosyal Güvenlik konularıyla ilgileniyorum. Stajımı da bu alanda çalışan bir avukatın yanında yapmıştım. Ancak özellikle sosyal güvenlik konusunda bilgi birikimini artırmak kolay olmuyor. İlgi alanı böyle olunca sizi de mümkün olduğunca takip ediyorum, son programlarınızdan birinde eğitim seminerleri düzenlendiğini duydum. Ankara’da da olacak mı? Olduysa yenilenecek mi? Katılmayı isterim. Fırsatınız olur da yanıtlarsanız sevinirim. Ayşegül Önder

Sayın Önder, iş ve sosyal güvenlik alanında var olan bilgi eksikliğini gidermek ve “Sosyal Güvenlik Müşavirliği” gibi yeni bir meslek yaratmak için Nisan Danışmanlık ve Eğitim Şirketi ile “Sosyal Güvenlik Uzmanlık Sertifika Programlarımız” aralıksız ve yoğun bir şekilde devam ediyor. Ayrıca, 5 Haziran 2010 günü de sadece avukatlara yönelik bir eğitim programı başlayacak.

GREV ZARARLARI İŞÇİLERİN CEBİNDEN ÇIKACAK

Halen TBMM’de devam etmekte olan Anayasa değişikliğiyle 1982 Anayasası’nın 54’üncü maddesindeki, “Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddi zarardan sendika sorumludur” cümlesi çıkarılacaktır. Bunun referandum sonrası kabulü ve uygulamaya konulmasıyla artık grev sırasında meydana gelen zararlardan işçiler sorumlu olacaktır.

Kesintiden ‘ne olur’ diyenlere

Basında geçen haftaki bir haber yine beklenen ilgiyi görmeden kaybolup gitti. Bursa Orhangazi’de yaşayan 3 çocuk babası Lütfü Özkan (64) çalıştığı fabrikadan 2 yıl önce emekli oldu. Emekli ikramiyesiyle borçlarını ödedi. Artık evde oturup emekliliğin tadını çıkarmak istiyordu. 3 çocuğu da öğrenciydi. Büyük oğlu İzmir’de üniversiteye gidiyordu. En büyük dileği onları okutabilmekti. Ama aldığı 680 lira emekli aylığı 5 kişilik ailesini geçindirmeye yetmedi. Lütfü Özkan eşini de kaybetti. Yaşadığı acıya rağmen gündelik 10 lira ile inşaata tekrar dönmüştü. Emekli işçi 3 katlı bir inşaatın çatısında çalışıyordu. İskele devrildi, Düşüp olay yerinde can verdi. Ne dersiniz; 18 liralık dernek kesintisini emekliye sormadan yapan SGK, vicdanınızda bir sızı oluştu mu?

(Kaynak: Habertürk | 06.05.2010)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.