Emergencies are free of charge! / Sadettin Orhan

Başlığımız sizi şaşırtmasın, yazımız tamamen Türkçedir. İngilizce başlığımız ise, "Acil vakalar ücretsiz" anlamına geliyor. Peki, neden Türkçe dururken İngilizce başlık attık? Açıklayalım. Bundan yaklaşık 1,5 yıl önce yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformu ile birlikte, sağlık alanında çok radikal düzenlemeler hayata geçti. Örneğin nüfusun tamamı genel sağlık sigortasına kavuşurken, sağlık sorunlarının da tamamı güvence kapsamına alındı. Hatta bazı durumlarda sağlık kuruluşları, başvuran kişilerden hiçbir fark ücret, katkı ya da katılım payı almaksızın hizmet vermek zorunda. Bu durumların başında da acil haller geliyor.
Evet, acil hallerde ister devlet ister özel sağlık kuruluşlarına başvurulsun, başvuran kişinin insan olması dışında hiçbir şart aranmaksızın müdahale edilecek. Acil durumun gerektirdiği tüm teşhis, tedavi, tetkik ve tahliller bedava yapılacak.

Bahsettiğimiz düzenlemeler kanunlara, yönetmeliklere, tebliğlere ve hatta Başbakanlık genelgesine dahi girmesine rağmen ve biz de bu köşede daha önce yazmamıza rağmen, hâlâ pek çok devlet ve özel sağlık kuruluşunda, acil haller için para talebi devam ediyor. Daha önce attığımız başlıklar Türkçe olduğundan olsa gerek, istenilen etkiyi yapmamış görünüyor. Biz de belki faydası olur diye bugün İngilizce başlıkla konuya dikkat çekelim istedik.

Gerek Sayın Başbakan'ın ve gerekse Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın, sağlık hizmetleri ve özellikle acil vakalarla ilgili hassasiyetini biliyoruz. Zaten bu hassasiyet dolayısıyla bütün acil sağlık hizmetleri ücretsiz hale getirildi. Ancak aynı hassasiyeti maalesef sağlık kuruluşlarımız göstermiyor. Özellikle devlet hastanelerinde, döner sermaye gelirinin düşmemesi için, yasaya aykırı bir şekilde, acil hastalardan ücret talebi devam ediyor. Sayın Recep Akdağ'ın bu konuyu daha yakından takibe alarak, bu kanunsuz uygulamayı bir an önce durduracağını umuyoruz.

5 yıldan fazla borcum neden silinmiyor?

Soru: Sadettin Bey, ben bir süre SSK'lı olarak çalıştıktan sonra 2003 yılı Ekim ayında Bağ-Kur'a geçtim. Ancak yaklaşık bir yıl kadar prim ödedikten sonra işlerim kötüye gitti ve primlerimi ödeyemez oldum. 2004 yılı sonundan beri de prim borcum birikti. Duyduğum kadarıyla 5 yıldan fazla prim borcu olan Bağ-Kur'luların borçları siliniyormuş. Oysa sistemden sorgulandığında hâlâ benim borcum görünüyor ve faiz işlemeye devam ediyor. Ayrıca sağlık yardımlarından da faydalanamıyorum. Bu durumda bir yanlışlık mı var yoksa ben mi yanlış biliyorum? Eğer bu borcun silinmesi imkânı yoksa bana ne tavsiye edersiniz? Adem Soldu

Cevap: Değerli okurum, duyduğunuz bilgi doğru olmakla birlikte siz eksik duymuşsunuz. Evet, 5510 Sayılı Kanun'un geçici 17. maddesi gereği, eski adıyla Bağ-Kur'lu, yeni adıyla 4/b'li sigortalıların 5 yıldan fazla prim borçları silinmektedir. Ancak bu 5 yıllık süre, 30 Nisan 2008 tarihi esas alınarak hesaplanmaktadır. Yani 30 Nisan 2008 tarihinde, SGK'ya olan prim borcu 5 yıl ve daha fazla olan kişilerin borcu silinmektedir. Oysa söz konusu tarihte sizin birikmiş borcunuz yaklaşık 3,5 yıllıktır. Dolayısıyla kanunda tanınan imkândan sizin yararlanmanız mümkün değil. Size tavsiyem, bağlı bulunduğunuz SGK il müdürlüğüne başvurarak, mevcut borcunuzu taksitlendirme talebinde bulunun. Böylece ilk taksiti ödedikten sonra sağlık yardımlarından da yararlanmaya başlayabilirsiniz.

(Kaynak: Bugün Gazetesi | 26.04.2010)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.