Kaçırılabilir ve kaçırılamaz derken dolaysız ve dolaylı vergileri kastediyorum. Hani yıllardır tahmini/kesinleşen bütçe değerlerinde hep aynı fotoğraf çıkıyor ya karşımıza. Dolaysız vergiler toplamın üçte biri, dolaylı vergiler toplamın üçte ikisi olarak. Halbuki biliyoruz ki olması gereken bunun tam tersi. Çünkü dolaysız olan vergiler ödeme gücüne göre alınır. Vergi adaleti gereği toplam vergilerde ağırlık da onun olmalı. Ödeme gücü esas alınmadan; tüketim üzerinden herkesten aynı oranda tahsil edilen KDV, ÖTV, ÖİV gibi dolaylı vergiler ise toplamda daha az paya sahip olmalı.
Maliye kasasını; ağırlıkla vatandaşın sıradan alışverişlerinde ödediği ‘dolaylı vergilerle' değil, ticaretten, kiradan, mesleki faaliyetten vb dolayı gelir/kâr elde edenlerden alınan ‘dolaysız vergilerle' doldurmalı.
Dolaysız ve dolaylı vergilerin kaçırılabilirliği veya kaçırılamazlığı ise şundan kaynaklanıyor: Dolaysızların toplamın üçte biri oranında olması tek başına zaten kaçırılabilir olduğunu gösteriyor. Ayrıca dolaysız vergiler beyana tabi olarak toplandığından, beyanların da yüksek kayıtdışı nedeniyle gerçek hasılatı yansıtmaması dolaysızları kaçırılabilir yapmakta. Vatandaşın telefon, doğalgaz gibi sıradan faturaları öderken, akaryakıt, sigara satın alırken satış bedellerinin içerisinde yedirilmiş olan KDV, ÖTV, Özel İletişim Vergisi (ÖİV) gibi vergilerde ise vatandaşın yapabileceği bir şey yok. Kaçırılabilirlik söz konusu değil yani.
Kaçak olarak piyasaya giren benzin, sigara, alkollü içki vb ürünleri bu kaçırılabilir sınıfa dahil etmiyorum, çünkü burada hasılattan önce malın kendisi zaten kaçak.
Kaçırılabilir (zor tahsil edilen) vergilerin toplamdaki oranı yükseltilemedikçe de kaçırılamaz (kolay tahsil edilen) vergilere yüklenilmeye devam ediliyor haliyle. Pahalı benzin, pahalı telefon faturası, pahalı otomobil hep bu oranlardan daha doğrusu orantısızlıktan kaynaklanıyor.
Geçen günlerde yayımlanan ‘Türkiye'de Vergi Bilinci-İstanbul Araştırmasında'(*) bu konularda vatandaşın çarpıcı tespitlerini görüyoruz. Belli ki dolaylı vergilerin ağır maliyetlerini yüklendiğinden olsa gerek "Devlet isterse herkesten istediği vergiyi alabilir" diyor vatandaş. (Araştırmaya katılanların yüzde 77'si)
Yine araştırmanın sonuçlarına göre: Katılımcıların yaklaşık yüzde 60'ı öderken en fazla hissettikleri vergilerin KDV, ÖTV, ÖİV gibi dolaylı vergiler olduğunu belirtmiş. En fazla bilinen vergi olarak da KDV (% 37,4) liderliği kimseye bırakmamış.
Kaçırılabilir yani dolaysız vergilerdeki düşüklük kayıtdışının yüksekliğinden kaynaklanıyor. Dolaylıların 2/3, dolaysızların 1/3 olan oranı tersine çevrilmedikçe vergi adaletinden söz edilemeyecektir. Maliye'nin, artık yerleşik hale gelmiş bu orantısızlığı tersine çevirici hamleleri sonuç alacak şekilde devreye alması gerekmekte.
(*) ‘Türkiye'de Vergi Bilinci-İstanbul Araştırması', Prof. Dr. E. Figen Altuğ koordinatörlüğünde, Doç. Dr. Murat Çak, Yrd. Doç. Dr. Murat Şeker ve Araştırma Görevlisi Önder Bingöl tarafından hazırlanmış ve İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nca yayımlanmıştır.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 21.04.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.