Ülkelerin gelişebilmek ve refah düzeylerini artırabilmek için üretim yapmaları gerekmektedir. Bu bağlamda, üretim yapabilmek için de doğal kaynaklara gereksinim duyulmaktadır. Ancak ne yazık ki bu kaynakların dünyada farklı ve sınırlı miktarda bulunması, kaynak paylaşımını sorunlu hale getirmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerin 1980'lerde başlatmış bulunduğu dışa açılma politikalarına Türkiye de katılım sağlamış, o yıllarda reform olarak tanımlanan ucuz işgücü ile yabancı sermaye birleşimi yerli üretime yönelmek suretiyle sağlanan yeni ekonomik yapı bir süre sonra bu ülkelerde farklı sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştur.
İktisat bilimi açısından bu gelişmelerin değerlendirilmesi, uygulamada farklılaşmış ve bu değerlendirmeler sonuçta bazı yanılgılar zincirinin oluşmasına neden olmuştur.
Bir başka açıdan özellikle son yıllarda, iktisat, artık sadece iktisatçıların uğraş alanı olmaktan çıkmış, sokaktaki sıradan vatandaş bile bir yerinden iktisatla ilgili kavramlara değer vermeye ve hatta bu rakamlardan yola çıkarak girişimlerde bulunmaya başlamıştır.
Zaman içinde görsel ve yazılı toplu iletişim araçlarında iktisadi yorumlar daha fazla yapılmaya başlanmış, halk arasında kısaca "ekonomik analiz" diye ifade edilen yorumlara önem verilmeye başlanmıştır.
Ekonomik değerlemeler sırasında en çok kullanılan veriler üretim ve tüketim, ihracat ve ithalat üzerine oluşmuştur. Geçmişte ülkemizde yaşanan enflasyonist ortamda bir süre güncel konuların başında yer almıştır.
İktisat eğitimi alanların yorumları ile iktisat eğitimi almayanlar fakat iktisadi konulara ilgi duyan kişilerin farklı yorumları, bazen de iktisatçıların kendi aralarında kutuplaşmaları nedeniyle aynı rakamsal veriler hakkında yaptıkları farklı yorumlamalar geleceğe yönelik yapılan tahminlerde ortaya çıkan uyumsuzlar toplumda belli bir güven kaybına neden olmaktadır.
İktisat eğitimi alanlar öğrenim yıllarında edindikleri bilgilerin etkisinde kalmışlar, bu bağlamda da ekonomik gerçekleşmelerle bağlantı kurarken, zaman zaman yaptıkları değerlendirmelerin tam aksi ile karşılaşmışlardır.
İktisat bilimi zannedildiği kadar kolay değildir. Ancak bu bağlamda da zaman zaman iktisat bilimi ile ilgili mizahi benzetmeler yapılabilmektedir. Bir bilim adamına göre iktisat bilimi diye bir olgu yoktur. Gerçekte iktisat, başkasının cebindeki parayı kendi cebine aktarma sanatıdır. Bu tanımlama belki günümüzde kabul edilebilir. Ancak her şeye rağmen iktisat bilimi bu tanım kadar dar anlamlı değildir.
İktisat biliminde bazen rakamsal veriler bizlere bazı gerçekleri de ifade etmektedir. Bu nedenle rakamlara gereken önemin verilmesi gerekir.
Gerçekte başlangıçta iktisat bilimine ilgi gösterenlerin rakamsal verilere önem vermeleri ve elde edilen veriler üzerine senaryo oluşturarak beklentileri veya olası değişimleri hesaplayabilmeleri gerekmektedir. Bu aşamada da rakamsal verilerin doğruluğu ve güvenirliği meselesi ortaya çıkmaktadır.
Özellikle makro ekonomideki gerçekleşmelerin algılanması ve yorumlanması toplumun büyük bir kesiminin ilgisini çekmekte, bu veriler üzerinde alınacak ve uygulanacak kararlar, bulunulan ekonomik yapı içinde ayrı bir önem arz etmektedir.
Bu konuda "Makro Ekonomik Göstergelerin Yorumlanması" konusunda Prof. Dr. Ömer Faruk Çolak ile Alaattin Aktaş'ın müştereken hazırladıkları ve geçen günlerde 2. baskısı Efil Kitapevi tarafından gerçekleştirilen kitapçık, iktisat bilimiyle ilgilenen herkese bir kılavuz niteliğindedir.
Söz konusu kitabın içerisinde;
* Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, Milli Gelir ve İstihdam,
* Enflasyon Nedir, Nasıl Hesaplanır ve Fiyat Endeksleri Nasıl Okunmalıdır?
* Finansal Sistemin Analizi
* Makro Ekonomik Politikalar ve Beklentileri Ortaya Koyan Anketler,
* Maliye Politikasının Analizi
* Kriz ve Türkiye Ekonomisi,
ile kısa ve öz açıklamalar ve değerlendirmeler yer almakta olup, her başlık altında ayrıntılı olarak rakamsal verilerin değerlendirmesine yönelik objektif nitelikte açıklamalar mevcuttur.
Kitapçığın sonunda verilen ülkemize ait veri edinebilecek resmi kuruluşların internet adresleri, ülkemiz hakkında devamlı bilgi edinmek isteyenlere kitapçık içerisinde bilgilerden yararlanarak değerleme yapma olanağını devamlı olarak sağlayacak bir ortamı yaratmaktadır.
Söz konusu kitapçık özellikle yeni başlayanlar veyahut da konuyu öğrenmek isteyenler için bir kılavuz niteliğindedir. Söz konusu kitapçık "Eflatun Basım Dağıtım Yayıncılık Danışmanlık Yatırım Ticaret Limited Şirketinin Gazi Mustafa Kemal Bulvarı 118/4 Maltepe-Ankara" adresinden bizzat edinilebileceği gibi söz konusu yayınevinden (0312) 232 00 36-232 00 86 telefonla veyahut da (+90) 541 232 00 96 GSM numarasından da istemde bulunmak mümkündür.
"Makro Ekonomik Göstergelerin Yorumlanması" kitapçığının en önemli özelliği okuyucuyu, ekonomideki gerçekleşmelerin nasıl algılanması ve yorumlanması gerektiğini temel kavramları açıklayarak anlatmasıdır.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 27.03.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.