Etkin bir vergi sistemi kurmak için, şüphesiz etkin vergi kanunlarına ihtiyaç var.
Vergi kaçırmanın ciddi bir şekilde cezalandırıldığı hatta en büyük toplumsal suç olarak görüldüğü ülkelerde vergi mükellefleri vergi kaçırmaya cesaret edemiyor. Böyle bir sonuç doğal olarak vergi denetimi ile sağlanıyor.
Zira mükelleflerin büyük bölümü zaten vergisini doğru ödeme gayretinde. Mükelleflerin önemli bir kısmı kayıt dışılığın önlenmesini ve böylece haksız rekabete izin verilmemesini istiyor. Ülkemizde ise durum maalesef değişik. Öncelikle bir vergi mükellefi vergisini tam ve doğru olarak hesaplamak ve ödemek istese bile bazen bu durum mümkün olmuyor.
Nedeni ise vergi mevzuatının değişik yorumlara açık olması. Mükellef ile Maliye aynı görüşte olmayabiliyor ve bu durumda Maliye denetim elemanları bir vergi kaçağını iddia ederek vergi inceleme raporu düzenleyebiliyor. Bu gibi ihtilaflı durumlarda sonucu genellikle yargı belirliyor. Aynanın bir de diğer yüzü var. Vergi bilinci yerleşmemiş bazı mükellefler daha az vergi ödemek veya hiç ödememek için vergi kaçırmaya niyetlenebiliyor. Vergi suçlarına uygulanan cezaların yeterince caydırıcı olmaması, bu tür vergi kaçakçılığını teşvik ediyor olabilir.
Peki, Maliye Bakanlığı bu tür kayıp ve kaçaklarla nasıl baş edebilir? Tabii ki onları denetleyerek. Fakat vergi denetimi noktasında Maliye Bakanlığı’nın yeterli etkinliği sağladığını söylemek biraz güç. Aslında Maliye Bakanlığı’nın denetim ordusu oldukça güçlü, fakat sayıları yetersiz. Dört ayrı birim (Hesap Uzmanları, Maliye Müfettişleri, Gelirler Kontrolörleri ve Vergi Denetmenleri) vergi denetimi yapıyor ama vergi kaçağının önüne geçilemiyor. Her yıl tespit edilen vergi kaçağı artıyor.
Geçtiğimiz günlerde Vergi Profesörü Şükrü Kızılot Hoca’mızın da belirttiği üzere vergi denetim elemanı kadrolarının %60’ı boş! Demek ki, eğer tam kadro çalışılabilse, denetimde 2 kat etkinlik sağlanması çok zor değil. O halde vergi denetim elemanı sayısını artırarak vergi kaçağını azaltabilir miyiz? Kısa vadede hayır. Neden mi? Çünkü vergi denetim elemanlığı sıradan bir meslek değil.
Vergi denetim elemanı kolay yetişmiyor. Yıllar alıyor. Kendini yetiştiren “Üstatlar”, bilgi birikimini ve tecrübesini yeni giren meslektaşlarına aktarıyor ve süreç kendini tazeliyor. Fakat artık Maliye’nin yetişmiş üstatları bilgi birikimini kıdemsiz meslektaşlarına aktaramıyorlar. Nedeni ise ücret yetersizliği. Maliye Bakanlığı yetiştirdiği denetim elemanlarını maaş yetersizliği yüzünden son yıllarda özel sektöre kaptırıyor.
Sorun kadroların doldurulmasında değil. Sorun kadrolarda yetişen denetim elemanlarının çok kısa sürede görevlerinden ayrılarak özel sektöre geçmeleri. Kamu içerisinde en fazla denetim elemanı sınavı yapan ve alan kurum Maliye Bakanlığı. Buna rağmen alınan ve yetiştirilen kişilerin maaşlarının düşüklüğü nedeniyle kısa sürede ayrılmaları kadroları boşaltıyor.
Ücret yetersizliği şüphesiz kamuda çalışan tüm memurların ortak sıkıntısı. Fakat Maliye Bakanlığı bu sıkıntıyı son yıllarda en fazla yaşayan kurumların belki de başında gelenlerinden. Vergi gelirini toplayan, tüm mükellefleri denetleyen ve vergi sistemini ayakta tutan bir idarenin düşük maaş sebebiyle yetişmiş elemanlarını tutamaması kabullenecek gibi bir durum değil.
Vergi dairesinden başlayan ve özellikle denetim elemanlarını kapsayan bir maaş düzeltmesi Maliye için oldukça elzem görünüyor.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 15.03.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.