Ciğerimizi yakan maden kazaları önlenebilirdi!.. / Şerif Akçan

Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde geçen hafta içi meydana gelen maden kazası şüphesiz hepimizin yüreğini yaktı. Ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralı olan vatandaşlarımıza ise acil şifalar diliyorum.
Son yıllarda meydana gelen maden iş kazaları sayısında ortaya çıkan artışlar dikkatlerin bu yöne çekilmesine neden olmaktadır. Özellikle özel sektör tarafından işletilen madenlerde meydana gelen iş kazaları işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu gösteriyor.
Madencilik sektöründe, benzeri iş kazaları son yıllarda belirgin olarak artmaktadır. Geçtiğimiz beş yıllık dönemde, çoğu kömür işletmesi olmak üzere, sadece yer altı maden ocaklarında meydana gelen kazalarda 140’dan fazla çalışan hayatını kaybetmiştir.

İHMAL OLDUĞU AÇIK
> Çağımızın bütün teknolojik ilerlemelerine rağmen maden ocaklarında bu sıklıkla kazanın meydana gelmesi, maden iş yerlerinde yeterli altyapı yatırımının yapılmamasından kaynaklanmaktadır.
> Nitekim son maden kazası akabinde basın yayın organlarında çıkan haberlere baktığımızda, havalandırma, tahkimat ve nakliyat projelerinden birinin veya birkaçının eksik ya da hatalı yapıldığı tespit edilmiştir.
> Gaz ölçüm cihazlarının yetersiz olması kazanın bir diğer ana sebebidir.
Halbuki, yer altı madenciliğinin olmazsa olmazı olan bu eksiklikler sonucu kazalara davetiye çıkarılmaktadır. Yer altında güvenli bir çalışma ortamının sağlanmasından sonra bu ocaklarda çalışma izninin verilmesi gerekir. Cevabını bulamadığımız soru; işçi sağlığı ve güvenliği açısından çok önemli eksikliklere rağmen nasıl çalışma izin belgelerinin alındığıdır.

DÜNYA İLE UYUM ŞART
Ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) güvenlik standartlarına ilişkin sözleşmesini şimdiye kadar 23 ülke imzalarken, Türkiye ise uygulamalar çok fazla maliyet getireceği için şimdiye kadar bu sözleşmeyi imzalamadı.
Bu eksikliklerden görüyoruz ki, maden işverenleri kısa sürede çok kâr elde etmek için az yatırım çok üretim peşine düşmektedirler. Çok kâr elde etmeyi hedefleyen üretim projeleri, üretim şartlarını da zorlayarak kazalara davetiye çıkarmaktadır.

İŞÇİLER ÇOK DERTLİ
İş yerinde görülen eksikliklere bir de çalışanların çalışma hayatındaki ekonomik ve sosyal problemleri, eğitimsizlik, çalışanların ve işi yapan firmaların deneyimsizliği de eklendiğinde, kazalar kaçınılmaz hale gelmektedir.
Madencilik işi, doğası gereği barındırdığı riskler sebebiyle özellik arz eden, bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetim gerektiren ağır iş kollarından birisidir. Bu deneyim ve uzmanlığın sağlanması, uzun yıllar gerektirmektedir.
Madencilik sektöründe kamunun faaliyet alanının daraltılması ile ekonomik etkinlik ve verimliliğin sağlanması hedeflenmiştir. Devlet eliyle oluşturulan bilgi birikimi ise kaybolmaya başlamıştır. Madencilik alanında özel sektöre geçişe neden olan amaca ulaşılamadığı görülüyor. Kömür madeni üretiminin yetersiz, donanımsız ve deneyimsiz kişi ve kuruluşların eline geçtiği bu kazalar sonucu ortaya çıkıyor.

YENİ ACI YAŞANMASIN!
Maden kazaları ile ilgili teknik anlamda söylenebilecek birçok söz olmasına rağmen bir uyarı ile yazımı sonlandırmak istiyorum. Son kazanın meydana geldiği maden ocağında olduğu gibi, ülkemizde yüksek risk taşıyan, kuralsız ve denetimsiz çalışan pek çok maden işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerde her an kaza olma ihtimali çok yüksektir.
Madencilik sektörünün özelliği dikkate alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kapsamlı bir risk haritası hazırlaması gerekiyor. Bunun neticesinde halen faal olan işletmelerde eksikliklerin tam olarak tespit edilmesi ve denetimlerin sıklaştırılması yeni acıların yaşanmasını engelleyecektir.

(Kaynak: Türkiye Gazetesi | 28.02.2010)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.