Uzun zamandır okurlarımızdan vergi ve sigorta prim borcunu ödeyebilmek için af beklendiği yönünde e-postalar geliyor.
Gerçi affa ben de karşıyım ama, ekonomik kriz nedeniyle vergi ve sigorta prim borcunu ödeyemeyenler çok zor durumda. Borçlu oldukları için beş puanlık SGK prim indiriminden de yararlanamıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde Şükrü Kızılot hoca da köşesinde yazdı; çok sayıda esnaf, tüccar, sanayici ve şirket yöneticisi, ekonomik krizin de etkisiyle ödeyemedikleri birikmiş vergi, sosyal sigorta (4/a) ve Bağ-Kur (4/b) borçlarına, “ödeme kolaylığı” sağlanması için adeta feryat ediyor, seslerini duyurmaya çalışıyor.
Okurumuz A. Aydın’ın yazısını virgülüne dokunmadan yayınlıyorum: “2007 yılından 2008 yılına kadar işlerimin kötü gitmesi sonucu şirketlerimde çok yüksek miktarda para batırdım. Sattığım ürünlerin parasını alamadım. SSK primlerini ödeyemedim. Parasını alamadığım satışlardan doğan vergi ve KDV’ler üst üste birikti ve ödenemez boyuta ulaştı. Kestiğim çeklerimi ödeyemedim.3-4 yıldan bu yana hayatım karardı, arkadaşlarımın içine çıkamıyorum, ticari faaliyetimi sürdürmek istiyorum ama vergi ve sigorta borcu ile ödeyemediğim çeklerden dolayı itibarım kalmadı. Taksitle ödemek istedim ama teminat veremediğim için taksitlendirme yaptıramadım. Zaten borcumuz katlanarak artıyor. Yani sanıldığı gibi vergi ve sigorta borcunun olması karlı değil. Bu parayı kazanıp sağda solda harcamış değilim, sattığım ve parasını alamadığım ürünlerin borcudur. Bir yanda para kaybettim öbür yanda da tahsil edemediğim satışların vergisini ödemem gerekiyor. Bir af, bir şans istiyoruz.”
Gerçekten de borçluların büyük bir bölümü istemeyerek de olsa borç batağına saplanmış durumda. Çırpındıkça daha da batıyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve tam olarak ödenmezse, ödenmeyen kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede her bir ay için % 3 oranında gecikme cezası uygulanarak artırılmaktadır. Ayrıca, her ay için bulunan tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanmaktadır. Ancak, ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı günlük hesaplanır. Bakanlar Kurulu, ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranını iki katına kadar artırmaya veya bu oranı % 1 oranına kadar indirmeye, yeniden kanunî oranına getirmeye ve uygulama tarihini belirlemeye yetkilidir. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer Kurum alacaklarının ödenmemiş kısmı için gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilmektedir. Görüldüğü gibi SGK borçlusu olmanın maliyeti de çok yüksektir.
Bir şans, bir umut bekliyor ülkemiz. Ama lütfen bir ödeme kolaylığı çıkartacaksanız sakın karmakarışık rasyolara bağlamayın işi. Basit ve anlaşılır, herkesin okuyunca anlayacağı bir düzenleme olsun. 2008’de çıkartılan taksitlendirme ve ödeme kolaylığı gibi gecikme zammının bir kısmını silip, teminat istenmeden ödemeye kolaylık getirilirse emin olun başvuru artar.
Hem SGK, hem maliye ve hem de vatandaş bundan karlı çıkar.
(Kaynak: Haber7 | 27.02.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.