Geçtiğimiz haftalarda Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bir iptal kararı bazı tartışmalara ve yanlış anlamalara sebep oldu.
Medyada yer alan kimi haberlerde, 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında ücret geliri 40-50 bin TL'yi aşan çalışanlara dava açmaları durumunda vergi iadesi yapılabileceği bilgisine yer verildi. Böylece yüz binlerce çalışan bir umuda kapıldı. Oysa bu haberleri yapan arkadaşlarımız zahmet edip işin uzmanlarına danışsalardı konunun aslını ve esasını öğrenebilirlerdi.
İşin aslı...
Ücret gelirleri 2006 yılına kadarki uygulamada, diğer gelir unsurlarına göre 5 puan daha düşük vergilendiriliyordu. Ancak 2006 yılı itibarıyla ücret gelirleri için uygulanan bu farklı tarifeye son verilince, konu Anayasa Mahkemesi'ne taşındı. Yüksek mahkeme de buna ilişkin kararını geçtiğimiz haftalarda verdi ve düzenlemeyi iptal etti. Peki, bu iptal kararı ne anlama geliyor?
Öncelikle Anayasa'nın amir bir hükmünü hatırlatmakta fayda var. Anayasa'nın 153. maddesi, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceğini istisnasız bir şekilde belirtiyor. Bu hüküm gereği yüksek mahkemece verilen iptal kararları, kararın yürürlüğe girdiği tarihten önceki olaylar ve uygulamalar için etkili olmuyor. Yani ücretlilerden 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılları için kesilen %35'e varan vergilerin yüzde 27 ile sınırlandırılmasını öngören mahkeme kararının geriye yürümesi mümkün değil. Dolayısıyla bu yıllar için herhangi bir çalışana vergi iadesi yapılması da söz konusu olmayacak. Ortada Anayasa'nın amir hükmü varken çalışanları vergi iadesi için dava açmaya teşvik etmek pek akıl işi değil.
Not: Yüksek mahkeme, 2006 yılı itibarıyla ücretler için uygulanan yüzde 35'lik tarifeyi iptal etti.
Gelelim yüksek mahkemenin iptal kararının kimleri ilgilendirdiğine. AYM'nin iptal kararı 8 Temmuz 2010 tarihinde yürürlüğe girecek. Yani yüksek mahkeme bu tarihe kadar yasa koyucuya yeni bir düzenleme yapmak üzere zaman tanımış oldu. Eğer bu süre zarfından aksine bir düzenleme yapılmaz ise, 2010 yılı içerisinde 50 bin TL'den fazla ücret geliri elde eden çalışanlar, bu rakamın üzerindeki gelirleri için %35 değil, en fazla %27 oranında vergi ödeyecek. Yani AYM'nin iptal kararı, şu an aylık brüt ücreti 4.167 TL'nin üzerinde olanları ilgilendiriyor. Dolayısıyla bu karar;
· Asgari ücretlileri,
· Memurları,
· Brüt ücreti 4.167 TL'nin altında olanları ilgilendirmiyor.
Bu saydığımız kesim çalışanların yüzde 95'inden fazlasını oluşturduğunu dikkate alırsak, söz konusu iptal kararının yüzde 5'lik bir azınlığı ilgilendirdiğiniz söyleyebiliriz.
Yurtdışı borçlanma yapabilir miyim?
Soru: Sadettin Bey, ben 1995 ve 1997 yılları arasında Kuveyt'te Tekfen Holding inşaat bölümünde çalıştım. Türkiye'ye kesin dönüş yaparken elçilikten hizmet belgesini aldım. Türkiye'de 2004 yılında sigorta girişim oldu ve halen çalışıyorum. Yurtdışı borçlanması yapabilir miyim? Ayrıca o yıllarda çalıştığım eski pasaportumu kaybettim, ne yapabilirim? 12.01.1969 doğumluyum. Kesin dönüş tarihim 1997. Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim. Hamit Gürsel
Cevap: Değerli okurum, hizmet belgenizle birlikte bulunduğunuz ildeki SGK müdürlüğüne başvurursanız borçlanma yapabilirsiniz. Eski pasaportunuz kaybolmuş olsa da ilgili elçilikten aldığınız hizmet belgesi geçerlidir. Eğer Türkiye'de ilk sigorta başlangıcınız 2004 yılında ise, yurtdışı borçlanma yapmanız emeklilik yaşınızı değiştirmez. Borçlanma yapsanız da yapmasanız da 60 yaşınızda emekli olursunuz. Borçlanma yapmanız, prim gününüzü doldurmak için faydalı olur ancak 12.01.2029 tarihinden önce emekli olamazsınız. Tercih sizin.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 08.02.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.