Son zamanlarda, uygulamada borçlulardan "haczedilmezlikten feragat" belgesi alınmasının giderek yaygınlaştığı, bu bağlamda da özellikle icra dairelerinin borçlulara karşı, kendilerine İcra-İflas Yasası'nın 83'üncü maddesince verilen takdir hakkını borçluların aleyhine kullanmayı tercih ettiği gözlenmektedir.
İcra-İflas Yasası'nın 89'uncu maddesi uyarınca, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, emekli maaşları, sigortalar veya emekli sandıkları tarafından sağlanan gelirler, borçlu ve ailesinin geçinebilmeleri için icra müdürlüklerince lüzumlu olarak takdir edilen miktar düşüldükten sonra haczedilebilmektedir.
Bir başka anlatımla, bir kısmı haczedilmeyecek maaş ve ücretlerin neler olduğu İcra-İflas Yasası'nın 83'üncü maddesinde sayılmıştır. Buna göre söz konusu iratların bir kısmı haczedilememektedir. Haczedilemeyen kısmın takdiri icra müdürlüklerine aittir.
Borçlunun ve ailesinin geçinebilmesi için gerekli (zorunlu) ücret miktarı, icra müdürü tarafından borçlunun ve ailesinin sosyal, sağlık ve tahsil durumlarına göre takdir edilmektedir. İcra müdürü bu takdiri kendisi yapabileceği gibi, bu konuda bilirkişiye de başvurabilir. (Kuru, Arslan, Yılmaz "İcra İflas Hukuk Ders Kitabı" Sf: 302)
İcra-İflas Yasası'nın 16'ncı maddesi uyarınca, bu konuda itirazı olan borçlu, icra tetkik merciine başvurabilmektedir. Başvuru süresi ise yedi gündür.
Yürürlükte bulunan İş Yasası'nın 35'inci maddesinde hükme bağlandığı üzere, "İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hâkim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir."
İcra müdürleri öncelikle borçlunun ücret niteliğindeki gelirinin dörtte birini haczetme yetkisine sahiptir.
Diğer yandan İcra-İflas Yasası'nın 83/a maddesi gereği olarak aynı yasanın 82'nci maddesinde sayılmak suretiyle belirlenen "Haczi caiz olmayan mallar ve haklar" ile 83'üncü maddesinde "kısmen haczi caiz olan şeyler" olarak belirlenen iratların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar da belirlenen iratların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar da muteber yani geçerli değildir. Çünkü borçlu, hacizden önceki dönemde, böyle bir "feragat"in (anlaşmanın) sonuçlarını ve hacze gelindiği zaman kendisine yüklenecek yükün ağırlığını tahmin edemez. Bundan başka, bir malın haczedilip edilemeyeceği, ancak borçlunun haciz anındaki durumuna göre tespit olunur. (Kuru, Arslan, Yılmaz, age. Sf: 304)
Son aylarda yaşanan ekonomik yetersizlikler nedeniyle gerek finans kurumlarına ve gerekse piyasaya borçlananlardan alacaklılar "haczedilmezlikten feragat" belgesi alarak, söz konusu borçluların borçlarını ödememeleri halinde, bir yandan icra müdürlüklerinin kendilerine verilen haczedilemeyecek miktarı belirleme yetkilerine müdahale etmekte, diğer yandan da borçlu konumunda olanların günlük yaşamlarını sürdürebilme olanaklarını ortadan kaldırmaktadır.
Örneğin bir borçlunun ücreti hacizli olsa bile icra dairelerince muhatap işverenlere gönderilen yazılarda "borçlunun almakta olduğu maaşının muvafakatine binaen maaşında haciz olsa dahi haczine karar" verildiği bildirilmektedir.
İcra müdürlüklerince ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilen bu tür yazılarda, ayrıca gerekli işlemin yapılmaması halinde muhataba İcra-İflas Yasası'nın ilgili hükümlerinin uygulanacağı bildirilmektedir.
İcra-İflas Yasası'nın 355'inci maddesi uyarınca "Devlet işlerinde veya hususi müesseselerinde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları, haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczedilen miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeye mecburdur.
Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş almaya mucip olacak surette vuku bulacak tebeddülleri (değişmeleri) ve hizmetine nihayet verildiği takdirde bu keyfiyeti de mal memuru veya daire amiri yahut hususi (özel) müesseselerin kanuni muhatapları derhal icra dairesine bildirmeye ve ikinci halde haciz muamelelerinden o şube veya amirini haberdar etmeye mecburdurlar."
Kendilerine icra müdürlüklerince gönderilen haciz uygulamalarına yönelik bildirimlere riayet etmeyenlere, kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınmaktadır.
Diğer yandan İcra-İflas Yasası'nın 357'nci maddesi uyarınca da icra dairesince yasa hükümlerine göre yapılan tebliğ ve emirleri yerine getirmeyenler hakkında cumhuriyet savcılıkları tarafından doğrudan doğruya soruşturma açabilmektedirler. Bu durum borçlular açısından "haczedilmezlikten feragat"in önemini ve riskini bir kat daha artırmaktadır.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 06.02.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.