Bugün polisler için kaleme aldığımız yazı dizimizin 8. ve son günü. Bu son günü İstanbul polislerine ayırdık.
Dizimiz boyunca polislerin gerek çalışırken gerekse emeklilikte karşılaştıkları sorunlar ve sahip oldukları haklardan bahsettik. Dizimizi takip eden okurlarımızın da fark edeceği üzere, polisler için nimet-külfet dengesinde külfet kısmı daha ağır basıyor. Bu külfet kısmına belki de en yoğun bir şekilde İstanbul polisi maruz kalıyor. İşte İstanbul'da polis olmanın zorlukları...
Yetersiz polis sayısı
Devlet memurları arasında yapılan bir ankette, en çok tercih edilen şehir Ankara, en son tercih edilen şehir İstanbul çıkmıştı. Yani imkânı olan memur, bir an önce İstanbul'dan kaçmak istiyordu. Evet, ulaşım, barınma, eğitim, kalabalık nüfus ve daha pek çok sorun, İstanbul'u bütün çalışanlar ve özelde de polisler için çalışılamaz hale getiriyor. Böyle bir ilde, yeterli sayıda polis olması da elbette düşünülemez. Hal böyle iken bir şekilde İstanbul'da çalışmak zorunda kalan polisler, diğer illerdeki meslektaşlarına göre neredeyse iki kat daha fazla yıpranıyor. Hâlihazırda 28 bin civarında polisin görev yaptığı İstanbul'da, nüfus ve suç oranına göre en az 50 bin polisin görev yapması gerektiği belirtiliyor.
Yüksek suç oranı
Aslında İstanbul, muadili diğer dünya metropolleriyle karşılaştırıldığında oldukça düşük suç oranına sahip. Özellikle son yıllarda kapkaç ve sokak olaylarındaki ciddi azalmayla birlikte suç oranında önemli iyileşmeler var. Ancak Türkiye ölçeğinde kıyasladığımızda, diğer illere nazaran İstanbul hâlâ açık ara önde yer alıyor. Örneğin Erzincan ilinin yıllık polisiye suç sayısı 300 civarındayken, aynı sayı İstanbul'da 90 bin civarında. Yani arada 300 kat fark var. Peki, İstanbul'daki polis sayısı Erzincan'ın 300 katı mı? Elbette hayır.
Derbi ve milli maç çilesi...
İstanbul'u polisler için farklı ve zor kılan bir diğer faktör de futbol müsabakaları. Büyük kulüplerin derbi maçları, yabancı takımlarla yapılan maçlar ya da milli maçlar söz konusu olduğunda, sayısı 5 bine varan polis ordusu görevlendirildiği oluyor. Maçtan saatlerce önce stadın içinde ve etrafında konuşlanan polis, kar-kış demeksizin saatlerce görev başında kalıyor. Maç bitip herkes güvenlice evine ulaştıktan sonra gecenin bir vaktinde birkaç vasıtayla evine ulaşma sırası polise geliyor. Tabii ki ertesi sabah yine mesaide olmak şartıyla...
Uluslararası toplantılar
İstanbul, özellikle son yıllarda dış dünyayla geliştirilen siyasi, ekonomik ve kültürel iş birliği politikası çerçevesinde çok sayıda uluslararası toplantıya da ev sahipliği yapmaya başladı. Şüphesiz bu toplantılar Türkiye ve İstanbul için büyük öneme haiz. Ancak meselenin bir de güvenlik boyutu var. Toplantılara katılan dünya liderlerinin, diplomatların, kurum ve kuruluş başkanlarının güvenliği İstanbul polisinden soruluyor. Sadece bu toplantılara verilen güvenlik hizmetinde bile, pek çok Anadolu şehrindekinden daha fazla polis görev yapıyor. Yani basına yansıyan o başarılı toplantı organizasyonlarının arkasında, ikinci bir emre kadar mesaiye devam eden bir polis ordusu görev yapıyor.
Burada saydıklarımıza ilaveten, İstanbul'da polis olmanın daha pek çok zorluğu var. Ancak sadece bu saydıklarımız bile İstanbul polisinin içinde bulunduğu durumu izah etmeye kâfi olsa gerek. Gösterilerde orantısız güç kullanmakla, karakollarda keyfi uygulama yapmakla ve saldırgan tutumuyla eleştirilen İstanbul polisini, bu görev şartlarını da dikkate alarak tekrar düşünmekte fayda var. Öte yandan yetkililerin, İstanbul'da polis olmayı cazip kılacak bazı idari ve mali tedbirler almaları da şart gibi görünüyor. Nitekim kimi kamu kurumlarının, İstanbul şartlarını dikkate alarak çalışanlarına bazı ilave ödemeler yaptıklarını biliyoruz. Benzer düzenlemelere belki de en fazla ihtiyaç duyan meslek gurubu polisler olsa gerek.
Aksi halde suç oranının en düşük olduğu bir Anadolu şehriyle İstanbul arasında seçme hakkı olan bir polis memuru neden İstanbul'u seçsin ki?
Yazı dizimiz burada sona eriyor. Fakat Çalışanın Köşesi'nde yine günlük köşe yazılarımızla sizlerle buluşacağız. Çalışma hayatına dair soru ve sorunlarınıza çözüm üretmeye devam edeceğiz. -SON-
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 04.01.2010)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.