Son yıllarda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Türk Eczacılar Birliği (TEB) arasında geçen tartışmalı sözleşme süreçlerine şahit oluyoruz. Ay başında TEB’in eylem kararı alması ile başlayan ve bir gün süreyle eczanelerin kapalı kalması sonucunda SGK tarafından TEB ile yapılan protokolün tek taraflı feshedilmesi ile sonuçlanan yeni bir kavganın başladığına şahit oluyoruz.
Bundan yaklaşık bir yıl önce “Eczacılar ne istiyor?” başlığı ile bir yazıda konuya değinmiştik. TEB’in Şubat 2009 tarihinden itibaren SGK ile sözleşme yapılmayacağını açıklaması üzerine bu yazıyı kaleme almıştık. Söz konusu yazıda kavganın iki ana sebebinin olduğunu, bunlardan birincisinin SGK’nın elektronik sözleşmeye geçmek istemesi ile Eczacı Odalarının sözleşme ücretinden mahrum kalacağını, ikincisi ise Eczacı Odaları tarafından sıralı dağıtımı yapılan ilaçlardan Odaların aldıkları yüzde 2’lik paydan mahrum kalınacak olmasıdır.
TEB NİYE HIRÇIN?
Eczacı Odalarının sözleşme ücretlerinden mahrum kalmalarının yanında daha da önemlisi eczacı aidatlarının toplanmasında sağlanan kolaylığın da kaybolması ile Odaların bugün sahip oldukları ekonomik gücün ellerinden gidecek olması TEB’in bu kadar sert ve hırcın tavır almasına sebep olmaktadır.
Sıralı ilaç dağıtımı önce Rekabet Kurulu tarafından haksız bulundu. Karar üzerine SGK sıralı dağıtım uygulamasına son verdi. Konya Eczacılar Odası konuyu Danıştay’a götürdü. Danıştay yürütmenin durdurulmasına karar verdi ve tekrar sıralı dağıtıma geçildi. Danıştay daha sonra konuyu esastan inceledi ve sıralı dağıtım uygulamasını iptal etti. Ancak uygulamaya son verilmedi.
Benim geçen yıl yazdığım yazıya eczacılardan olumlu ve olumsuz birçok tepki geldi. Yazımızı çok ağır eleştirenler de oldu, haklı bulanlar da. Bugün geldiğimiz nokta aslında o gün yazdığımız gerçeklerin ortaya çıkışından ibarettir. Peki bugünkü durum nedir?
İLAÇ UCUZLAYINCA...
İlaç fiyat kararnamesi ile birçok ilacın fiyatında indirime gidildi. Fiyat indiriminden dolayı eczacıların ellerindeki ilaçları bitirmeleri için 45 gün süre verildi. Eczacıların talebi üzerine bu süre uzatıldı. Şimdi uygulama başladı. Ancak, TEB eczacıların ellerinde kalan ilaçlardan dolayı zarara uğradığını ileri sürerek kararnamenin uygulanmamasını veya kamu kurum iskontosunun kaldırılmasını talep etti. SGK ise ilaç firmaları ile anlaşma yaparak, eczacıların ellerinde kalan ilaçlardan dolayı uğradıkları zararların karşılanacağı garantisini verdi.
TEB, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile SGK’nın açıklamalarına güvenmediğini ilan ederek eylem kararı aldı. Bir gün süreyle eczaneler kapalı kaldı. Vatandaşlar ilaç temininde güçlükler yaşadı. Nöbetçi eczanelerin önünde kuyruklar oluştu. SGK ile yapılan protokolde ve sözleşmede sigortalılara ve hak sahiplerine ilaç temin edeceğini vaat eden eczacılar sözlerini yerine getirmemiş oldular.
KİM KORKUTUYOR?
Bu eyleme katılım çok yüksek oldu. Nedenini araştırdım. İki ana nedenden dolayı eyleme katılım yüksek olmuş. Birincisi, Eczacı Odalarının eczaneler üzerinde çok büyük denetim yetkisi var. Eyleme katılmayan eczaneler odalar tarafından aranmış ve eyleme katılmaları istenmiş. Bana ifade edilen eczacıların büyük çoğunluğu korktuğu için eyleme katılmak zorunda kalmışlar.
Eylemin etkili olmasındaki ikinci önemli sebep ise Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın süreci istendiği gibi yönetememesi gösteriliyor. Şöyle ki; eylem günü veya öncesinde eczacılar yeterince bilgilendirilmemiş. Devletin eczacıların yanında olacağı açık olarak söylenmemiş. Valiliklere önlem alınması için talimat gitmemiş vs.
Benim tespit ettiğim üçüncü ve çok daha önemli bir neden ise, eczacılar son yıllarda ortaya çıkan uygulamalardan rahatsız. Çok sık olarak mevzuat ve uygulama değişiyor. SGK’da ortaya çıkan her yönetici değişikliği beraberinde uygulama değişikliğini de getiriyor.
Bundan sonra ne olacak? Odalar hızlı bir şekilde bireysel sözleşme yapılmaması için eczacılardan imza topluyor. TEB ile SGK arasında çok büyük bir mücadele başladı. Sonuçta kim kazanır?
BİREYSEL SÖZLEŞME
Benim izlenimim, SGK elektronik sözleşme yapar ve eczacıların yakındıkları birkaç konuda onların yanında olur ve sözleşme de kolaylık sağlarsa eczacılar tek başına sözleşme imzalarlar. Çok önemli bir grup şimdiden sözleşme imzalamaya hazır olduğunu belirtiyor. İmzalamayanlar ise geç kalacaklardır. Yan tarafındaki eczane ilaç verirken bir eczanenin boş kalmasını düşünemeyiz. Bir grup imzalarsa diğerleri de imzalama yoluna gidecektir. Yani TEB’in eli artık eskisi kadar güçlü değil.
Burada SGK’nın çok dikkatli olması gerekiyor. Eczacıları rahatlatacak uygulamalar geliştirmelidir. Problem üreten değil çözen olmalıdır. Çok küçük hamlelerle eczacılar lehine yapılacak uygulamaları hayata geçirmelidir.
SAĞDUYU İLE AŞARIZ
Bir önemli adım ise TEB’in eczacılar üzerindeki yaptırımlarının azaltılması olmalıdır. Maalesef bazı ideolojik nedenlerden dolayı bazı Odalar olumsuz tavırlar sergiliyorlar. Doğrusu TEB yönetiminin bu Odalardan daha sağduyulu olduğunu gözlemliyorum.
Temennimle konuyu bitirecek olursak, gerek SGK ve gerekse TEB’in sağduyulu hareket etmesi, eczacıları ve dolayısıyla vatandaşları mağdur edecek uygulamalardan uzak durarak bu süreci sonlandırmalarını bekliyoruz. Ülkemizde 20 binden fazla eczacının rahat edeceği, yarınından emin, her gün uygulamanın değişmediği istikrarlı bir sonucun ortaya çıkması hepimizi mutlu edecektir.
(Kaynak: Türkiye Gazetesi | 20.12.2009)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.