Varlık Barışı uygulaması, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren vergi mükelleflerinin en önemli gündem maddelerinden birisi oldu.
Mükelleflere kayıt dışı kalmış varlıklarını kayıt altına alma imkânı sağlayan bu düzenlemeye sık sık köşemizde yer verip mükelleflere hatırlatmalarda bulunduk.
Varlık Barışı uygulaması özü itibarıyla mükelleflerin yurtiçi ve yurtdışında bulunan para, altın, döviz gibi nakdi kıymetleri ile gayrimenkullerini kayıt altına alma imkânı sağlayan bir düzenleme. Tabii bu imkândan yararlanacak mükellefler bir bedel ödeyecek. Bu bedel, yurtdışı varlıklar için beyan edilen değerlerin %2'si, yurtiçindeki varlıklar için beyan edilen değerin %5'i oranında ödenecek bir vergi.
Bu açıdan baktığımızda Varlık Barışı uygulamasının Maliye Bakanlığı'na gelir sağlayıcı bir yönü var. Dolayısıyla Bakanlık bu uygulamadan mükelleflerin yararlanmasını ciddi anlamda istiyor. Bu kapsamda Maliye Bakanlığı, Varlık Barışı uygulamasını yürürlüğe koyarken, bu uygulamadan yararlanılmasını teşvik etmek amacıyla mükelleflere oldukça önemli bir hak sağladı. Bu hak, beyan edilen değerler kadar vergi incelemesi sonucu bulunacak matrah farklarından kurtulmak. Bu uygulama için kullanılan kanuni terim mahsup uygulaması.
Mahsup uygulaması
Mahsup uygulamasını çok basit bir örnekle hatırlatabiliriz. 2004-2007 yılları arasında herhangi bir döneme ilişkin olarak (19 Haziran 2009 tarihinden sonra) vergi incelemesi geçiriyorsunuz. Vergi inceleme elemanları 500.000 TL'lik Kurumlar Vergisi ile KDV matrah farkı hesapladıklarını söylediler.
Bu durumda Varlık Barışı kapsamında 500.000 TL beyan edip %5 oranındaki 25.000 TL vergiyi öderseniz, yapılan mahsup sonucu, başkaca bir vergi ve ceza ile karşılaşmıyorsunuz.
Fakat herhangi bir beyanda bulunmazsanız 500.000 TL'lik matrah farkı üzerinden hesaplanacak 100.000 TL Kurumlar Vergisi, 90.000 TL KDV, 190.000 TL'lik vergi ziyaı cezası ve yılına göre 200.000 TL'yi aşabilecek faiz yükü olmak üzere 580.000 TL'ye varan bir mali yük ile karşılaşacaksınız.
Yani bir tarafta Varlık Barışı'ndan yararlanıp 25.000 TL ödeme, diğer tarafta yararlanmayıp 500.000 TL'yi aşabilecek bir vergisel yükle karşılaşma durumu.
Eğer bu inceleme 2008 yılına ilişkin olsaydı bu mahsup imkânından yararlanmak mümkün değil. Aslında 2008 yılı işlemlerinin de mahsup kapsamına alınmasında hiçbir sakınca yok. Hatta 2008 incelemelerinin de kapsama alınması durumunda uygulamadan yararlanacak mükelleflerin sayısında ciddi artış yaşanabilir. Ancak şu andaki düzenleme 2008 yılı vergi incelemelerini kapsamıyor.
Vergi incelemesi geçirmeyenler yararlanmalı mı?
"Şirketimle ilgili herhangi bir vergi incelemesi yok, neden Varlık Barışı'ndan yararlanayım" diye düşünenler olabilir. Onlar için hemen hatırlatalım.
Vergi incelemesi 5 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde her an yapılabilir. Mesela 2005 yılı hesap ve işlemleriniz 2010 yılı sonuna kadar incelenebilir. Dolayısıyla bugün vergi incelemesi geçirmeyenler ileride de geçirmeyecek diye bir kural yok. Vergi inceleme riski her an devam ediyor.
Vergi incelemesi sonucunda mükelleflerin ne denli yüksek maliyetlerle karşılaşacakları yakın dönemde kamuoyuna yansıyan bazı incelemelerde de açıkça gözüktü. Yukarıda belirttiğimiz basit hesap herkes için geçerli. Kimisi için bugün kimisi için yarın. Dolayısıyla vergi inceleme riskini bertaraf etmek isteyen mükelleflerin vergisel risklerini şimdiden hesaplayıp Varlık Barışı uygulamasından yararlanmalarında büyük fayda var.
Dolayısıyla yazımızın başlığında da belirttiğimiz gibi vergi inceleme(me)si için mükelleflerin Varlık Barışı'ndan yararlanmalarında büyük fayda var.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 26.10.2009)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.