"Gazino, açık hava gazinosu, bar, dans salonu, diskotek, pavyon, taverna, birahane, kokteyl salonu ve benzeri yerler hariç olmak üzere kahvehane, kır kahvehanesi, çay bahçesi, çay ocağı, kıraathane, kafeterya, pastane, ayakta yemek yenilen yerler, yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerler, lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde verilen hizmetler (bu yerlerde verilen hizmetlerin alkollü içeceklere isabet eden kısmı hariç)" 30.12.2007 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca % 8 olarak KDV'ye tabi iken, 15 Temmuz tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2009/15200 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bu düzenlemede bir değişiklik yapıldı.
Yapılan değişiklikle "lokanta, içkili lokanta, kebapçı ve benzeri yerlerde" ibaresinden sonra gelmek üzere "(birinci sınıf lokanta ruhsatı ya da işletme belgesine sahip olan yerlerle üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve benzeri tesislerin bünyesindeki lokantalar hariç)" ibaresi eklendi.
Yapılan bu değişiklik sonucunda;
* Birinci sınıf lokanta ruhsatı ya da işletme belgesine sahip olan yerlerde
* Üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve benzeri tesislerin bünyesindeki lokantalarda
verilen hizmetler için geçerli KDV oranı, içki servisi olup olmadığına bakılmaksızın % 8'den % 18'e yükseltilmiştir.
Yapılan oran değişikliğinin yürürlüğe giriş tarihi ise "Kararnamenin Resmi Gazete'de yayımlandığı gün" şeklinde belirlenmiş ve dolayısıyla bu değişiklikler 15.07.2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dolayısıyla lokanta işletmecilerinden sabah kalkar kalkmaz Resmi Gazete'ye bakanlar bu uygulamaya hemen başlamışlar, diğerleri ise değişikliklerden haberdar oldukları andan itibaren uygulamaya koymuşlardır.
"Her şey dahil" sisteminde çalışan otel veya tatil köylerinde verilen restoran hizmetleri, bu değişiklikten etkilenmemiştir.
Oran değişikliğine bir diyeceğimiz yoktur. Yüksek denilebilir, düşük bulunabilir.
Ancak burada tartışılması gereken, oran değişikliğinin yapılış şeklidir. Hiç kimsenin haberi yokken, turizm mevsiminin ortasında, akşamdan sabaha vergi oranını değiştirmek, hukuk devletinin hangi ilkesiyle bağdaşır. Asıl bunun tartışılması gerekir.
Oteller, turizm mevsimi öncesinde fiyatlarını afişe etmişler, bağlantılarını yapmışlar, sözleşmelerini akdetmişlerken, birden bire, "gol atarcasına" yapılan bu değişiklik, turizm sektörünü zor durumda bırakmıştır.
Üstelik kararname, "her şey dahil" çalışan otel ve tatil köyleriyle diğerleri arasında eşitsizlik yaratmıştır. Yeni oranları, fiyatlarına muhtemelen yansıtamayacak bu diğer otellerin maliyetleri artmış, "her şey dahil"lerle rekabet güçleri zayıflamıştır.
Hukuk devletlerinde doğal olan, kişilerin hukuk güvenliği içinde yaşamalarıdır. Hukuk güvenliği, normların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar (Anayasa Mahkemesi E.2005/5 K.2008/93 T.17.4.2008).
Hukuki güvenlik ilkesinin vergi hukukunda özel bir önemi vardır. Bu ilke, vergi yükümlülerinin hak ve özgürlük alanlarına devletin vergilendirme aracılığıyla yaptığı müdahaleleri önceden görmelerini ve durumlarını buna göre ayarlamalarını sağlar. Kişiler geleceğe yönelik planlarını böylece yapabilirler (M. Öncel-A.Kumrulu-N. Çağan, Vergi Hukuku 15. Bası, sf:45).
Düzenlemeye hukuk bilimi açısından bakınca, düzenlemenin yürürlüğe girişini yerinde görebilmek için, hukuk güvenliğinin yok edilmesini haklı kılabilecek ve bu ilkeden daha yükseklerde, meşru ve hukuki bir mazeretin olması gerekir. Ben, 27 yıllık vergi hukukçusu olarak, böyle bir mazeret göremiyorum. Yani düzenlemenin yürürlüğe giriş tarihi en azından 1 Ağustos veya 1 Eylül olsaydı ne kaybederdik. Bilen varsa söylesin, biz de yazarız.
Ancak ne yazık ki bu tür sürpriz veya gol uygulamaları, hemen her yıl bazen araçların ÖTV'sinde, bazen içkinin KDV'sinde, bazen faizin vergisinde, bazen mevduatın stopajında hep karşımıza çıkıyor.
Piyasa aktörlerine bu durumda tek tavsiyemiz, fiyat açıklarken, sözleşme yaparken, hep sürpriz vergi marjını hesaplayarak nazara almalarıdır.
Bu tür hukuki ilkelerin ihlali, sadece kayıt dışı kalanları sevindirir. Çünkü vatandaşlara, kişilere, mükellefe saygısı olmayan yürütmenin, kayıt dışını eleştirmeye de hakkı olamaz.
(Kaynak: Referans Gazetesi | 20.07.2009)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.