BASINDAN YAZILAR
10 liralık vergi indirimi, 10 liralık tüketim artışı demek / Ahmet Yavuz - MuhasebeTR

10 liralık vergi indirimi, 10 liralık tüketim artışı demek / Ahmet Yavuz

Küresel krizin etkileri ülkemizde de hissedilmeye başlayınca her kesimden çözüm teklifleri gelmeye başladı. Tabii bu tür arayışlarda dünyayı takip etmenin ve alınan tedbirleri görüp değerlendirmenin büyük faydası var.
Alınan tedbirlerin hepsinin tüm ülkelere uygulanabilmesi mümkün değil. Mesela ABD'de birçok banka ve büyük şirkete doğrudan finans desteği yapıldı. Ülkemizde de aynı uygulamanın yapılmasını beklemek hayalcilik olur. Ancak hem faiz indirimine gitmek hem de vergide indirim yaparak kişisel gelirleri dolaylı olarak müspet manada etkilemek pekâlâ mümkün. Nitekim İngiltere kaynaklı International Tax Review'de İngiltere'nin 13 aylığına KDV'yi indireceği haberini görünce bu politikanın ülkemizde de uygulanabileceğini düşünerek bir yazı yazdım. Çünkü vergideki indirimlerin ekonomiyi canlandırma ihtimali yüksekti. Bu yönde gelen talepler arttıkça hükümet konuyu değerlendirmeye aldı. İlk zamanlar sıcak bakılmadıysa da sonra KDV ve ÖTV indirimlerine gidildi. Sıfır araba almak için insanlar kuyruğa girdi. Mobilya, bilgisayar, bilişim ürünlerinde ciddi bir satış ivmesi kazanıldı.

Genel olarak KDV indirimlerinin toplam tüketimi artırdığı tahmin edilir. Ancak bu konuyu rakamlarla ve geçmiş dönem verileriyle destekleyen bilimsel bir çalışma bulmak oldukça zor. Bu yöndeki birçok çalışma sadece küçük çaplı araştırmalardan ve anketlerden oluşuyor. 2006 yılında Georgia State Üniversitesi'nde yapılmış bir doktora tezi tam aradığım nitelikte. Tezi Asmaa el-Ganainy isimli Mısırlı bir öğrenci hazırlamış. Ganainy tezinde Katma Değer Vergisi ve onun toplam tüketim üzerindeki etkisini, geçmiş verilere dayalı olarak deneysel şekilde değerlendiriyor. Ayrıca tüketim vergisi olarak KDV'nin sermaye birikimine, verimlilik artışına ve genel olarak da ekonomik büyümeye etkisi analiz ediliyor. Bu vergi, yaklaşık 4 milyar insanın yaşadığı 120'den fazla ülkede uygulanan ve devletlerin önemli gelir kalemlerinden biri. Çalışmada, gelişmiş oldukları ve oturmuş bir KDV uygulamasına sahip oldukları için AB üyesi 15 ülkenin 1961-2000 yılları arasındaki verileri üzerinden analiz yapılmış.

Doktora tezi bu verginin fert başına özel toplam tüketimi negatif olarak etkilediği, yüzde 1 oranında KDV artışının fert başına özel toplam tüketimi yüzde 1 oranında azalttığı sonucuna varmış. Bu sonucu şöyle de söyleyebiliriz: KDV oranlarındaki yüzde 1'lik indirim fert başına özel toplam tüketimi yüzde 1 artırır. KDV'nin büyüme üzerinde de farklı şekillerde etkisi var. Mesela fiziki sermaye birikimini pozitif yönde etkiliyor. Yani firmalar alımlarında ödedikleri katma değer vergilerini, ödeyecekleri KDV'den düşme hakkına sahip oldukları için makine, teçhizat, taşıt alımlarında daha cesur ve cömert davranıyorlar. Yukarıda bahsettiğim doktora tezinde yüzde 1 oranındaki KDV artışının büyümeyi yüzde 0,23 oranında, sermaye artış oranını da yüzde 0,28 oranında artırdığı ortaya konmuş.

Bundan sonra cevabını merak ettiğim soru şu: Türkiye'de KDV oranlarındaki yüzde 1'lik bir artış ya da azalış, toplam KDV gelirlerini ne kadar etkiliyor? Maliye Bakanlığı'nda, biri Gelir İdaresi'nde, diğeri de Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü'nde olmak üzere iki tane KDV dairesi var. Bu konu hangi dairenin işidir bilmiyorum ama hangisi bu sorunun cevabını bize verirse merakımızı gidermiş olur. Bu iki dairede biz mevzuata bakarız. Bu bizim işimiz değil derlerse, biz de cevabımızı strateji ve istatistik dairesinden bekleriz. Çünkü geçici olarak indirilen mal ve hizmetleri de sayarsak genel KDV oranının yüzde 8 olduğu görülecektir. Eğer vergi gelirleri toplamında büyük düşüşler yaşanmayacak ve bütçe onulmaz yaralar almayacaksa; genel KDV oranının resmî olarak da yüzde 8'e çekilmesi ve istisnai olarak bazı mal ve hizmetlerin yüzde 18 oranında vergilendirilmesi yoluna gidilmeli.

Teşvik paketi, vergi oranlarını aşağı çekti

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta açıkladığı teşvik paketi, finans yükünün bir kısmını karşılamaktan arsa tahsisine, SGK prim desteğinden vergi indirimlerine kadar birçok alanda yatırıma kolaylık sağlıyor. Hatırlayacağınız üzere şubat ayında yazdığım yazıda Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yapılan değişikliklerden bahsetmiştim. Değişiklik kapsamında Bakanlar Kurulu'na vergi oranlarını, yatırımların teşviki için, yüzde 2'lere kadar indirme yetkisi verilmişti. Ancak hangi sektörde ve hangi bölgede indirimin ne kadar uygulanacağı yine Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecekti. Açıklanan paket, beklenen tespitlerin yapıldığını gösteriyor. Pakete göre yatırımcılar elde edecekleri kârdan yüzde 20 yerine, birinci bölgede yüzde 10, ikincide yüzde 8, üçte yüzde 4, dörtte yüzde 2 Kurumlar Vergisi ödeyecek. İndirimli Kurumlar Vergisi oranlarından faydalanma süresi, bölgelere ve yatırım büyüklüğüne göre değişiyor. Az gelişmiş bölgelere yatırım yapanlar, daha uzun süreyle bu imkândan faydalanacak. Ayrıca bazı alanlar için KDV ve gümrük istisnası getirilmesi düşünülüyor. Yatırım yapanlar sağladıkları yeni istihdam için SSK işveren primini birinci bölgede iki yıl, ikinci bölgede üç yıl, üçüncü bölgede beş yıl, dördüncü bölgede 7 yıl boyunca ödemeyecek.

(Kaynak: Zaman Gazetesi | 08.06.2009)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM