BASINDAN YAZILAR
Yurtdışı Borçlanmasında Türk Vatandaşı Olma ve Kesin Dönüş Yapmanın Önemi / Şevket Tezel - MuhasebeTR

Yurtdışı Borçlanmasında Türk Vatandaşı Olma ve Kesin Dönüş Yapmanın Önemi / Şevket Tezel

Yurtdışında 18 yaşın doldurulmasından önce geçen süreler gibi Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce veya Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra geçen sigortalılık, işsizlik ve ev kadını olarak geçen süreler borçlanılamıyor. Ayrıca borçlanma için yaptığı başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmadığı tespit edilen sigortalı ve hak sahiplerinin borçlanma talepleri de reddediliyor. Yani borçlanılacak sürelerle borçlanma talep tarihinde Türk Vatandaşı olma şartı aranırken bu koşul aylık bağlanma ve aylık alma aşamalarında 08.05.2009 tarihinden beri artık aranmıyor.

Bu durumda Türk vatandaşlığını kaybettiklerinden dolayı eski Yönetmelik hükümlerine göre aylıkları bağlanmayan veya aylığı bağlandıktan sonra Türk vatandaşlığını yitirmesi nedeniyle aylıkları durdurulan veya kesilenlerin 08.05.2008 tarihinden sonra yaptıkları veya yapacakları tahsis başvurularına göre aylıkları, yazılı başvurularını izleyen aybaşından itibaren bağlanabiliyor.


Kesin Dönüş Kavramı

Yurtdışı borçlanması ile borçlanılan sürelere göre malûllük, yaşlılık veya emekli aylığı bağlanabilmesi için gerekli asgarî borçlanma miktarının ödenmesi, mülga sosyal güvenlik kanunların/kanunlarının yürürlükteki hükümleri veya 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylığa hak kazanılmış olması ve SGK’ya yazılı başvuruda bulunulmasının dışında önemli bir koşul olarak yurda kesin dönülmüş olması da zorunlu bulunuyor.

Fakat “kesin dönüş” kavramı yurda bir girip bir daha çıkmama veya çok az çıkma anlamına gelmiyor. Kesin dönüş kavramı aylık tahsis talebinde bulunanların;

1. Yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesi,

2. Yurtdışındaki çalışma hayatı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödenekleri almıyor olmaları,

3. Bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim seviyesi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması maksadıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen ikamet şartına bağlı nakdî yardımları almıyor olmaları,

anlamına geliyor.

Okur Sorularına Kısa Cevaplar

Ahmet ÖZKAN - 06.12.1968 doğumlu, 19.07.1989 SSK sigortalılık başlangıçlı ve bin 651 SSK prim günlü, 11.10.1999 – 15.10.2008 arasında 9 yıllık memuriyeti bulunan sigortalı kadın yakınınız bundan sonra bin 260 gün SSK sigortalısı olarak çalışması halinde 06.12.2014 tarihinde emekli olabilir. Bin 260 günlük çalışmaya ek olarak Bulgaristan’daki 1 yıl 9 aylık çalışma süresinin 1 yıl 2 ayını borçlanması yeterlidir. Ancak emeklilikten sonra çalışmayı sürdürmeyi düşünüyorsa Bulgaristan’daki çalışma sürelerini borçlanmasını tavsiye etmem. Zira bu takdirde emekli aylığı kesilir. Bundan sonra hiçbir şey yapmaz ise bu defa 06.12.2029’da 4/c sigortalılığından (Emekli Sandığı) emekli olabilir.

Önder ÖZER – 17.11.1962 doğumlu olmanız, 03.03.1981 - 30.11.1984 arasında; 22.03.1985 - 24.12.1989 arasında ve 01.01.1990’dan bu yana olmak üzere devam eden Bağ-Kur sigortalılıklarınız göz önüne alındığında 17.11.2008 tarihinde 4/b sigortalılığından (Bağ-Kur) emekliliği hak etmiş bulunuyorsunuz. Emekli olurken 4/b sigortalılığına devam edeceğinizi beyan etmeniz gerekiyor. Bağlanacak emekli aylığınızın 2009’da yüzde 13’ü, 2010’da yüzde 14’ü ve takip eden yıllarda yüzde 15’i oranında SGDP kesintisi aylığınızdan kesilecektir.

(Kaynak: alitezel.com | 29.03.2009)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM